‘Yasaklarla insanlar kesintisiz ve sistematik işkenceye maruz kaldı’

12.03.2016
DİYARBAKIR- İHD ve Kayıp yakınların “Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın” sloganı ile her hafta düzenlediği oturma eylemlerinin 370’incisi gerçekleştirildi. Eylemde, 1991 Diyarbakır’ın Hazro ilçesi Sarıerik köyünde, askerlerce düzenlenen ev baskınında gözaltına alınan ve kendisinden bir daha haber alınmayan İbrahim Gündem’in akıbeti soruldu. 
 
İHD ve Kayıp yakınların “Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın” sloganı ile her hafta düzenlediği oturma eylemlerinin 370’incisi, Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirildi. Kayıp fotoğraflarının taşındığı eyleme İHD Diyarbakır Şubesi yönetici ve üyeleri, kayıp yakınları, Barış Anneleri Meclisi üyeleri ve insan hakları aktivistleri katıldı. Eylemde, 1991 Diyarbakır’ın Hazro ilçesi Sarıerik köyünde, askerlerce düzenlenen ev baskınında gözaltına alınan ve kendisinden bir daha haber alınmayan İbrahim Gündem’in akıbeti soruldu. 
 
Oturma eylemi öncesi konuşan İHD Diyarbakır Şube yönetici Av Hatice Demir, 90’lı yıllarda işlenen suçların, zorla kaybettirmelerin, işkencelerin hesabının hala sorulduğunu, ancak hala 90’lı yıllarda işlenen suçların failleri yargılanmadığını, ve buna rağmen son 8 ayda 90’lı yılların aşan suçların işlendiğini kaydetti. 
 
‘İnsanlar, kesintisiz ve sistematik işkenceye maruz bırakıldı’  
 
Sokağa çıkma yasaklarından meydana gelen yaşam hakkı ile temel hak ve özgürlüklerin askıya alındığını söyleyen Demir, insanların süresiz ve sınırsız bir şekilde evlere, bodrumlara sıkıştırılarak kesintisiz ve sistematik işkenceye maruz kaldığını, aç susuz bırakıldığını, zorla yerinden edinildiğini belirtti. Bu süreçte herkes hedef haline geldiğini söyleyen Demir “Yaralananların çoğu zamanında hastaneye götürülmediği için hayatını kaybetmiştir. Yine yaşamını yitirenlerin cenazeleri haftalarca vuruldukları yerlerden alınamamıştır. Yasaklı ilçelerde yaşayan herkes olağan şüpheli kabul edilerek işkence ve kötü muameleye maruz kalmış, Özellikle Cizre’de halkın göç etmek zorunda kalması nedeniyle evleri yağmalanmış, mülkiyet hakları ihlal edilmiştir. Yine Sur’dan çıkan insanların çırılçıplak soyundurulması ve bunun sosyal medya aracılığıyla teşhir edilmesiyle, Kürt yurttaşların tahrik ve aşağılanması amaçlanmıştır. Bu cinsiyetçi, militarist, gayri insani ve insan onurunu zedeleyen muamele ile tüm Kürtlere bir mesaj verilerek toplumun değerleri hedef alınmış, tahrik edilmeye çalışılmıştır. Ortaçağ karanlığını aratmayan bu suçlar karşısında, Diyarbakır Valiliği’nin yaptığı açıklama ise işlenen işkence suçunun faillerini korumaya yöneliktir.” diye belirtti.  
 
‘Çocukların, çocuk esirgeme kurumlarına verilmesi hukuka aykırıdır’
 
Demir ayrıca, Sur’dan çıkan çocukların ailelerinden alınarak,  Çocuk Esirgeme kurumlarına yerleştirilmelerinin hukuka aykırı olup, çocuklara ve ailelerine verilen bir ceza niteliğinde olduğunu kaydetti. 
 
Gece yarısı asker baskınında gözaltına alındı
 
Demir’in ardından İHD Diyarbakır Şube yöneticisi Gülistan Yalçındağ Gençel, 1991 Diyarbakır’ın Hazro ilçesi Sarıerik köyünde, askerlerce düzenlenen ev baskınında gözaltına alınan ve kendisinden bir daha haber alınmayan İbrahim Gündem’in hikayesini anlattı. Ailesinin yıllarca Gündem’in bulunmasına yönelik girişimlerde bulunduğunu, ancak sonuç alamadığının söyleyen Yalçındağ Gençel, kayıp İbrahim Gündem’in hikayesini şöyle anlattı: “Sarıerik köyünde ikamet eden Ahmet Gündem’in evine, gece saat 01.00 sıralarında üsteğmen Kenan Şahin ve beraberindeki bir grup asker tarafından baskın düzenlenir. Baskında Gündem’in oğlu İbrahim Gündem, askerlerce gözaltına alınır. Sabah bırakılacağının belirtilmesi üzerine,  karakola giden Ahmet Gündem, oğlu İbrahim’i sorar, ancak kendisine gözaltına alınmadı yanıtı verilir. 
 
Oğlunun akıbetini sormak, devleti suçlamakmış!
 
Bunun üzerine Ahmet Gündem, oğlu İbrahim’in bulunması ile ilgili girişimlerini sürdürür. Hazro Cumhuriyet Savcılığı’na gider. Savcılık, Ahmet Gündem’i yeniden karakola yönlendirir. Bunun üzerine Ahmet Gündem, bir kez daha karakola resmi dilekçe ile yeniden başvuruda bulunur. Ancak, yazdığı hiçbir dilekçeye yanıt verilmez. Bu kez Diyarbakır Valiliği gider. Valilikçe aranan karakoldan, ‘biz almadık yanıtı verilir’. Ardından İl Jandarma Alay Komutanlığı’na giden Ahmet Gündem, burada ‘devleti suçluyorsun, devlet böyle şeyler yapmaz’ şeklinde azarlamalara ve tehditlere maruz kalır. 
 
Tehditlere dayanamayıp, köyünden göç etti
 
Ahmet Gündem, oğlunun gözaltında kaybedildiğine dair girişmelerini bir süre daha sürdürdü. Ancak bu süre zarfında tehditlere maruz kaldı. 15 Şubat 1993 tarihinde asker ve korucular tarafından evi yakılan Ahmet Gündem, 15 kişiden oluşan aile fertleri ile birlikte Diyarbakır Merkeze göç etmek zorunda bırakılır. Ahmet Gündem, gözaltında olduğuna dair hiçbir kayıt bulunmayan oğlu İbrahim Gündem’den, bu güne dek bir daha haber alamaz.”
 
Yapılan konuşmaların ardından kaybedilenler anısına beş dakikalık oturma eylemi yapıldı.