21 yıl önce gözaltına kaybedilen Kerevan İrmez’in akıbeti soruldu

26.03.2016

DİYARBAKIR- İHD ve Kayıp yakınların “Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın” sloganı ile her hafta düzenlediği oturma eylemlerinin 372’incisi gerçekleştirildi. Eylemde, 1995 yılında Şırnak’ın Silopi ilçesinde evine düzenlenen baskın sonucu gözaltına alınan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Kerevan İrmez’in akıbeti soruldu. 

 
İHD ve Kayıp yakınların “Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın” sloganı ile her hafta düzenlediği oturma eylemlerinin 372.’incisi, Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirildi. Kayıp ve sokağa çıkma yasağı sırasında Sur ilçesinde yaşamını yitiren ve cenazeleri yakınlarına verilmeyen yurttaşların fotoğraflarının taşındığı eyleme İHD Diyarbakır Şubesi yönetici ve üyeleri, kayıp yakınları, Barış Anneleri Meclisi üyeleri, kayıp yakınları ve insan hakları aktivistleri katıldı. Eylemde, 1995 yılında Şırnak’ın Silopi ilçesinde evine düzenlenen baskın sonucu gözaltına alınan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Kerevan İrmez’in akıbeti soruldu. 
 
Failler mizansen davalarla aklanıyor
 
Oturma eylemi öncesi konuşan İHD Diyarbakır Şubesi Kayıp Komisyonu Üyesi Abdullah Zeytun, kayıpların bulunması ve faillerin yargılanması konusunda 372 haftadır sürdürdükleri eylemlere ve çabalara rağmen, devletin failleri ortaya çıkarmaktan çok koruduğunu söyledi. Açılan davaların bir mizansen olduğunu söyleyen Zeytun, faillerin bu davalarda tanıkların beyanlarına rağmen beraat kararları aklandığını ve bunun da bir cezasızlık politikasının sonucu olduğu belirtti.
 
28 Mart’ın failleri cezalandırılsaydı, vahşet bodrumları olmayacaktı
 
28 Mart olaylarının 10 yılı geride bıraktıklarını ve yıldönümünde bulunduklarını hatırlatan Zeytun, failler hakkında ne adli ne de idari bir soruşturma ve dava açılmadığını belirterek, “10 yıl öncesinin pratiklerinin sorgulaması yapılmasaydı, bu gün tüm dünyada Cizre’deki vahşet bodrumları olmayacaktı. Sur’da ki katliamlar olmayacaktı. Sur ilçesinde siviller katledildi, göçertildi. Tankla, topla yok edildi. Sur çepeçevre abluka altına alındı, deliller karartılmaya çalışıldı. Harfiyatlar, dozerlerle bir yerlere taşındı. Sivillerin ve örgüt militanlarının cenazeleri bulunmadı. Bu yetmezmiş gibi bir kararname ile acele kamulaştırma kararı alındı. Canlar yitirildiği gibi, bir de tarih ve doğa katliamı ile karşıyayız. Bu tarihi soykırıma yol açmaktadır. Biz tüm uygulamaların hukuka aykırı olduğunu ve halk nezdinde de meşru olmadığını düşünüyoruz. Çözümün toplumsal barış ve geçmişle yüzleşme olduğuna inanıyoruz.”
 
 
Kayıp Kerevan İrmez’den 21 yıldır haber yok!
 
Zeytun’un ardından İHD Diyarbakır Şube Yönetim Kurulu Üyesi Emin Ermin, 1995 yılında Şırnak’ın Silopi ilçesinde evine düzenlenen baskın sonucu gözaltına alınan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Kerevan İrmez’in hikâyesini anlattı. Ermin, şunları belirtti: “Kerevan İrmez'in eşi Emine İrmez'in, zorla kaybedilme olayı ile Şırnak Barosu avukatlarına verdiği beyanlara göre, Kerevan İrmez 1995 yılında ailesiyle birlikte Silopi'de yaşıyordu. 19 Ekim 1995 tarihinde gece 23.00-23.30 arasında Silopi ilçe merkezindeki evlerinin civarında birtakım ayak sesleri duydular. Bu kişilerden bazıları avluyu aşarak evin bahçesine girdiler ve kapıyı zorlamaya başladılar. İçlerinden biri "açın kapıyı, yoksa hepinizi tararım” diye bağırdı. Evdekiler kapıyı açtıklarında ondan fazla askeri kamuflâj elbiseli, hücum yelekli, çoğu kar maskeli kişi eve girdi. Elbiselerini bile giymesine izin vermeden Kerevan İrmez’i alarak panzere bindirdiler. Eşi ve çocukları arkasından gitmek isteyince, içlerinden biri Kürtçe konuşarak “sakin olun, ifadesini alıp göndereceğiz” dedi. Eve gelen diğer kişiler Türkçe konuşuyorlardı. Kerevan İrmez'in bindirildiği panzerin yanında bir zırhlı araç ve beyaz renkli bir otomobil vardı. O günden sonra Kerevan İrmez'den bir daha haber alınamadı. Bu olaydan kısa bir süre sonra Kasrik Boğazı civarında başı kesik bir ceset bulunur. Bulunan cesedin üzerinde çok ağır işkence izlerine rastlanır. Ceset Kerevan İrmez’e ait olabileceği düşünülerek, aileye haber verilir. İrmez’in ailesi olay yerine gider ancak cesedin Kerevan İrmez’e ait olmadığı anlaşılır. Kerevan İrmez’den, o tarihten itibaren bir daha haber alınamaz.”
 
Yapılan konuşmaların ardından, tüm kayıplar anısına beş dakikalık oturma eylemi gerçekleştirildi.