İHD: Bölgede ihlaller sistematik bir şekilde ve artarak devam ediyor

21.07.2016

DİYARBAKIR - İHD Diyarbakır Şubesi, bölgede 2016 yılının ilk 6 ayında meydana gelen insan hakları ihlallerine ilişkin hazırladığı raporu kamuoyuna açıkladı. Sivil yargısız infazlardan işkence ve kötü muameleye, gösteri hakkına yönelik müdahalelerden basın özgürlüğüne, konut dokunulmazlığından kadına ve çocuklara yönelik şiddete kadar birçok başlık altındaki meydana gelen hak ihlallerinin yer aldığı raporda, 25 bin 594 hak ihlalinin yaşandığı tespitine yer verildi. 

 
İHD Diyarbakır Şubesi tarafından hazırlanan ‘2016 Yılı İlk 6 Ay Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi İnsan Hakları İhlalleri Raporu’ dernek binasında gerçekleştirilen basın toplantısı ile kamuoyuna açıklandı. Toplantıya İHD Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, Doğu-Güneydoğu Anadolu Bölge Temsilcisi Abdussselam İnceören, MYK Üyesi Gamze Yalçın ve Diyarbakır Şube yöneticileri katıldı.    
 
Darbe girişimi demokratik siyaseti hedef aldı
 
Toplantıda konuşan Bilici, 15 Temmuz darbe girişiminin kabul edilemez olduğunu ve kınadıklarının belirtti. Ülkenin yakın tarihine ağır insan hakları ihlallerinin yaşandığı süreçler olarak damgasını vuran askeri darbelerin, toplumun hafızasından henüz silinmediğini ve gerçek bir yüzleşmenin sağlanmadığını belirten Bilici, 15 Temmuz darbe girişiminin Sivil iradenin demokratik toplumsallaşma süreçlerini ve demokratik siyaseti hedef aldığını belirtti. 
 
İşkence ve kötü muamele kabul edilemez
 
15 Temmuz darbe girişiminin faillerini açığa çıkarmak üzere başlatılan soruşturmalar kapsamında binlerce asker ve sivil kişinin gözaltına alındığını belirten Bilici “Gözaltına alınan kişilerin yüzlerinde ve vücutlarında fiziksel şiddetin kanıtı olan yara izleri ve berelenmeler bulunduğu, ters kelepçelenmiş, çıplak vaziyette tutulan, yüzükoyun yere yatırılmış ya da bir samanlıkta oturtulmuş onlarca kişinin fotoğrafları hiçbir sakınca görülmeden medya tarafından yayınlanmaktadır.  Bu görüntü ve haberler, gözaltına alınan kişilerin işkence ve kötü muamele uygulamalarına maruz kaldığını göstermektedir. Hiç kimse, hiçbir şekilde işkence ve kötü muameleye maruz bırakılamaz. İşkence, anayasa ve uluslar arası sözleşmelerle, mutlak olarak yasaklanmıştır. Türkiye’nin bağlı olduğu uluslar arası mevzuat gereğince, işkence ve kötü muamele iddialarının, etkin bir şekilde soruşturulması gerekmektedir.” diye belirtti. Bilici, darbe teşebbüsü ile birlikte gündeme gelen idam cezası tartışmalarına da tepki göstererek, devlet yetkililerini, taraf olduğu uluslar arası normlara göre hareket etmeye çağırdı.
 
Sokağa çıkma yasağındaki operasyonlarda insanlık suçları işlendi
 
Bir yılını geride bırakan çatışmalı ortamında güvenlik mensubu ve örgüt militanı yüzlerce kişinin yanı sıra, çatışmalar sırasında yüzlerce sivil yurttaş yaşamını yitirdiğini belirten Bilici, bölge kentlerinde uygulanan sokağa çıkma yasakları ve ardından icra edilen askeri-polisiye operasyonların evrensel değerleri hiçe sayan ve insanlık suçları işleyen bir devlet pratiğini gözler önüne serdiğini belirtti. 
 
Acilen çatışmasızlık koşulları sağlanmalı
 
Çatışmalı tarafların acil olarak, müzakere koşullarının sağlanması amacıyla çatışmasızlığa geri dönmesi gerektiğini belirten Bilici, “Bunun için sorumluluk bilinciyle hareket etmeli ve duyarlılık göstermelidirler. Devlet ve siyasal iktidar, çatışmaların derinleşmesini sağlayan sıkıyönetim uygulamalarına ve askeri operasyonlara bir an önce son vermeli ve çözüm müzakereleri yeniden başlatılmalıdır. Aynı şekilde PKK de, silahlı muhalefetini bir an önce askıya almalı ve siyasi diyalog kanallarını ivedi olarak açmalıdır.” diye konuştu. 
 
İmralı cezaevini bağımsız bir heyet incelemeli
 
Darbe girişimi ile birlikte PKK lideri Abdullah Öcalan’ın güvenliğinin tehdit altında olduğuna ilişkin iddiaların gündeme geldiğini ve buna karşılık devlet yetkililerinin konu ile ilgili yapmış oldukları açıklamaların kamuoyunu tatmin edici nitelikte olmadığı belirten Bilici “Bu nedenle, bağımsız bir heyetin İmralı Cezaevine giderek tespitlerde bulunmasına imkan verilmesi çağrısında bulunuyoruz.” diye konuştu.  
 
Bölgemizde insan hakları ihlalleri, maalesef 2016 yılının ilk 6 ayında, yaşanan çatışmalı ortam nedeniyle sistematik bir şekilde ve artış göstererek devam ettiği belirten Bilici, yaşanan ihlalleri söyle sıraladı:
 
Silahlı çatışmalar
 
“2016 yılının ilk 6 ayında meydana gelen silahlı çatışma ortamında bölgemizde, 261 güvenlik görevlisi yaşamını yitirmiş ve 621 güvenlik görevlisi de yaralanmıştır. 407 örgüt militanı yaşamını yitirirken, 11 örgüt militanı ise yaralanmıştır. Operasyon sırasında yaşanan çatışmaların ortasında kalan 23 sivil yurttaş yaşamını yitirirken, 23 yurttaş da yaralanmıştır. 9 kişi PKK militanları tarafından alıkonulurken, güvenlik birimlerine yönelik gerçekleştirdiği bombalı saldırılar sırasında ise, 32 sivil yurttaş yaşamını yitirmiş, 172 sivil yurttaş ise yaralanmıştır.”
 
Yaşam hakkı, kişi güvenliği ve özgürlüğüne yönelik ihlaller
 
“2016 yılının ilk 6 ayında bölgemizde, sivil yargısız infazlar, toplanma ve gösteri hakkına yönelik müdahaleler, işkence-kötü muamele gibi ihlallerde hızından hiçbir şeye kaybetmeden devam etti. Bölgemizde, çoğunluğu sokağa çıkma yasakları süresi içerisinde olmak üzere 296 kişi, güvenlik güçleri tarafından açılan ateş sonucu yaşamını yitirmiş, 110 kişi ise yaralanmıştır. Güvenlik güçleri tarafından 60 toplumsal gösteriye müdahalede bulunulmuş ve gerçekleşen orantısız müdahalelerde, en az 36 yurttaş çeşitli şekillerde yaralanmıştır. 1900 ev ve işyerinin baskına maruz kaldığı 2016 yılının ilk 6 ayında, 112’si çocuk 3 bin 860 kişi gözaltına alınmıştır. 34’ü çocuk bin 45 kişi ise tutuklanmıştır. Gözaltında ve gözaltı yerleri dışında cinsel saldırıya varan insanlık dışı muameleler gerçekleştirilmiş, insanlık onuru hiçe sayılmıştır. En az 184 yurttaş gözaltı birimlerinde işkenceye maruz kalırken, yine en az 85 yurttaş da ev baskınları ve sokak ortasında güvenlik güçlerinin şiddeti ile karşı karşıya kalmıştır.”
 
Cezaevlerinde işkence, sürgün, sağlık ihlalleri devam ediyor
 
“Raporumuzda, hapishanelerde ihlallerin belirgin olarak yaşandığı görülecektir. İdari uygulamalar neticesinde artış gösteren başta sürgünler ve işkence olmak üzere, pek çok konuda ihlaller meydana gelmektedir. 2016 yılının ilk 6 ayında bölgede bulunan cezaevlerinde en az 450 politik mahpus, hiçbir gerekçe gösterilmeden veya politik tutumlarından sorumlu tutularak, ailelerinden uzak illerde bulanan hapishanelere sürgün edilmişlerdir. Yine 176 siyasi mahpus, cezaevinde veya nakil sırasında, cezaevi idaresinin işkence ve kötü muamelesine maruz kalmıştır. Mahpusların sağlık ve iletişim hakları ihlal edilmekte, çeşitli disiplin suçları ile tecrit ve izolasyona tabi tutulmaktadır. Özellikle sağlık hakkı ihlallerinin hala devam ettiğini,  300’ü ağır olmak üzere 756 hasta mahpusun cezaevlerinde adeta kaderine terk edilmiş durumda olduğunu ifade etmek istiyoruz.”
 
Kadın ve çocuklara yönelik şiddet devam ediyor
 
“Kadın cinayetleri, kadına yönelik şiddet ve kadına yönelik cinsel istismar, bölgemizin ilk 6 ayında artış göstererek devam etmiştir. Kadınların eril şiddete karşı korunmasını güvence altına alan yasal boşlukların varlığı ile yapıcı politikaların yoksunluğu, var olan yasaların da idari uygulamada işlerlik kazanamaması nedeniyle kadınlar, her gün öldürülüyor, şiddet mağduru oluyor. 2016 yılının ilk 6 ayında, aile içi şiddet sonucu ve toplumsal alanda 20 kadın katledilirken, 7 kadın da intihar etti. En fazla hak ihlaline maruz kalan kesim arasında yer alan çocuklar, aile içi şiddet sonucu ve toplumsal alanda katlediliyor, cinsel istismara maruz kalmaya devam ediyor. Bölgemizde ilk 6 ayda, 5 çocuk katledildi, 4 çocuk intihara sürüklendi. 67 çocuk ise, cinsel istismara maruz kaldı.” 
 
İfade özgürlüğü, ekonomik haklardaki kayıplar
 
“Düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüğüne yönelik ihlallerde hızından hiçbir şey kaybetmedi. 2016 yılının ilk 6 ayında bölgemizde, aralarında üniversite öğrencileri ve politikacılarından bulunduğu 683 kişiye politik nedenlerle soruşturma ve davalar açılmış, yine açılan soruşturma ve davalarda 83 kişiye çeşitli ve haksız cezalar verilmiştir.”
 
“Yine ekonomik ve sosyal haklara yönelik ihlallerde ise, 13 bin kamu emekçisine sendikal grevlere katıldıkları gerekçesiyle  soruşturmalar açılmış, 77 kamu emekçisine idari cezalar verilmiş, 15 kişi sürgün edilmiş ve 904 kişi de haksız şekilde işten çıkarılmıştır”
 
Bilicinin ardından, İHD Bölge Temsilci Abdusselam İnceören, 6 aylık bilançoyu, geçtimiz 2015 yılının ilk 6 ayında meydana gelen ihlaller ile karşılaştırmasını yaparak, ihlallerdeki artışa dikkat çekti.