Gözaltında katledilen iki kuzen'in faillerinin bulunması talep edildi

13.08.2016

DİYARBAKIR- İHD ve Kayıp yakınların “Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın” sloganı ile her hafta düzenlediği oturma eylemlerinin 392’ncisi gerçekleştirildi. Eylemde, 1994 yılında Diyarbakır’ın Hani İlçesi Kaledibi Köyü Diktaş Mezrasında askerlerce gözaltına alındıktan sonra 39 gün sonra köyün bir kilometre ilerisinde cenazeleri bulunan ve kuzen olan Mehmet Yanen ve Hasan Kanat’ın faillerinin bulunup cezalandırılması talep edildi.

 
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve Kayıp yakınların “Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın” sloganı ile her hafta düzenlediği oturma eylemlerinin 392’ncisi Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirildi. Kayıp fotoğraflarının taşındığı eyleme İHD Diyarbakır Şubesi yönetici ve üyeleri, HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, Özgür Gazeteciler Cemiyeti Derneği Başkan ve üyeleri, Barış Anneleri Meclisi üyeleri, STK temsilcileri, kayıp yakınları ve insan hakları aktivistleri katıldı. Eylemde, 1994 yılında Diyarbakır’ın Hani İlçesi Kaledibi Köyü Diktaş Mezrasında askerlerce gözaltına alındıktan sonra 39 gün sonra köyün bir kilometre ilerisinde cenazeleri bulunan ve kuzen olan Mehmet Yanen ve Hasan Kanat’ın faillerinin bulunup cezalandırılması talep edildi.
 
Oturma eylemi öncesi konuşan İHD Diyarbakır Şubesi Kayıp Komisyonu Üyesi Adnan Örhan, kayıpların akıbeti ortaya çıkana dek eylemlerini sürdüreceklerini belirtti. Devletin, her vatandaştan sorumlu olduğunu belirten Örhan,  devletin bir an önce kayıpların akıbetini ortaya çıkarması gerektiğine vurgu yaptı.
 
Beştaş: AKP kademe kademe 90’lı yılların uygulamalarını gerçekleştiriyor
 
Örhan’ın ardından bir konuşma yapan HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş ise, iktidara geldiğinde 90’lı yıllarda işlenen suçlarla yüzleşeceğini söyleyen AKP hükümetinin, 90’lı yıllardaki uygulamaları daha da arttırarak hayata geçirdiğini söyledi. Uygulamaları kademe kademe arttırarak faili meçhul cinayet ve kayıplara imza attığını söyleyen Beştaş, “Bu ülkede  şu anda her yerde adım adım işkence uygulanıyor. Hakimler ve savcılar kürsüden indiriliyor. Polisler, jandarmalar sorgusuz sualsiz gözaltına alınıyor ve yapılan işkence görüntüleri servis ediliyor. Bu alınanlar Hürşit Külter’in, Tahir Elçi’nin, Şırnak katliamının, Cizre katliamının failleriydiler. Fakat bunlar gözaltına alındığında bu sorular onları sorulmuyordu. Şırnak’ta Jandarma Alay Komutanı dahil 458 askeri yetkili gözaltına alındı, ancak Hürşit Külter’in akıbeti ortaya çıkarıladı” diye konuştu. 
 
Beştaş’ın ardından konuşan Özgür Gazeteciler Cemiyeti Eş başkanı Hakkı Boltan da, failleri meçhul cinayetlerin aydınlatılması ve faillerin yargılanması halinde, ortada darbeci diye bir şeyin kalmayacağını belirtti. 
 
Gözaltına alındıktan 39 gün sonra cenazelere bulundu
 
Boltan’ın konuşması ardından İHD Diyarbakır Şubesi Kayıp Komisyonu Üyesi Avukat Hasan Yalçın, Diyarbakır’ın Hani İlçesi Kaledibi Köyü Diktaş Mezrasında askerlerce gözaltına alındıktan sonra 39 gün sonra köyün bir kilometre ilerisinde cenazeleri bulunan ve kuzen olan Mehmet Yanen ve Hasan Kanat’ın hikayesini anlattı. Yalçın, şunları belirtti: “Mehmet Yanen ve amcasının oğlu Hasan Kanat, 17 Temmuz 1994 tarihinde Hani’nin Kaledibi Köyünden Diktaş Mezrasına giderken Bolu Komando Tugayı askerleri tarafından gözaltına alınır. Ailelerin olay sonrası tüm aramalarına rağmen Mehmet Yanen ve Hasan Kanat bulunamaz. Mehmet’in babası Sait Yanen, o dönemde çevredeki Karakollara ve Hani Cumhuriyet Savcılığına oğlunun akıbetinin bulunması için sürekli olarak gider. Hatta gittiği bir karakolda Sait Yanen’e “senin oğlun sağdır, fakat şimdi burada değil” diyerek oğlunun sağ olduğunu belirtirler. Yaklaşık 40 gün boyunca ailesi tarafından yapılan tüm aramalar, başvurular sonuçsuz kalır. Ancak yaşanan bu olay sonrası 26 Ağustos 1994 tarihinde Sait Yanen’in oğlu Veysi Yanen, hayvanları otlatırken köylerinden 1 km uzaklıkta olan ormanlık alanda yanmış iki ceset bulur. Bulunan bu cesetlerle ilgili dönemin köy muhtarı Mehmet Kanat’a haber verilir, köy muhtarı da hızlı bir şekilde olaya ilişkin savcılığı bilgilendirir. Ailenin anlatımlarına göre; köy muhtarı, aileye savcılığın güvenlik gerekçesiyle bölgeye gelemeyeceğini, cenazeleri kendilerinin defnetmelerini istediğini bildirir. Aileler çocuklarının cenazelerini yüzünden ve giydikleri ayakkabılarından tanırlar. Mehmet Yanen ve Hasan Kanat’a ait olan her iki cenaze Savcılık tarafından olay yeri incelemesi, otopsi işlemi yapılmaksızın aileler tarafından defnedilir. Yaşanan bu olay sonrası savcılıkça herhangi bir soruşturma işlemi yapılmadığından failler bulunmaz.  Mehmet Yanen’in ailesi, derneğimize yaptıkları başvuruda söz konusu mezarın açılarak cenazenin oğluna ait olup olmadığının kesin olarak tespit edilmesini, DNA testi yapılmasını istemiş.” 
 
Yapılan konuşmaların ardından, tüm zorla kaybedilenler ve faili meçhul cinayete kurban gidenlerin anısına beş dakikalık oturma eylemi gerçekleştirildi.