Kayıp yakınları adalet araşıyışında 410. haftayı geride bıraktı

17.12.2016

DİYARBAKIR- İHD ve Kayıp yakınların “Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın” sloganı ile her hafta düzenlediği oturma eylemlerinin 410’uncusu gerçekleştirildi. Eylemde, 1994 yılında Diyarbakır ili Lice ilçesinde asker kaçağı olduğu gerekçesiyle askerler tarafından gözaltına alınan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Aydın Tekay’ın akıbeti soruldu. 

 
İHD ve Kayıp yakınların “Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın” sloganı ile her hafta düzenlediği oturma eylemlerinin 410’uncusu, Diyarbakır Valiliği’nin 20 Ağustos’tan bu yana açık alandaki tüm eylem ve etkinlikleri yasaklama kararının devam etmesi nedeniyle, İHD Diyarbakır Şube binasında gerçekleştirildi. Kayıp fotoğraflarının taşındığı eyleme İHD Diyarbakır Şubesi yönetici ve üyeleri, kayıp yakınları ve insan hakları aktivistleri katıldı. Eylemde, 1994 yılında Diyarbakır ili Lice ilçesinde asker kaçağı olduğu gerekçesiyle askerler tarafından gözaltına alınan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Aydın Tekay’ın akıbeti soruldu.
 
Oturma eylemi öncesi konuşan İHD Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, yakın zamanda kayıp oldukları yönünde başvurular aldıklarını belirtti. 24 Ekim tarihinde Ankara ilinde taksiyi bindikten sonra kendisinden bu güne kadar haber alınamadığını belirtti. Ekin’in bir an önce akıbetinin ortaya çıkarılması gerektiğini ifade eden Bilici, 15 gün önce yine yapılan bir başvuru üzerine Taşkın Yasak isimli yurttaşın kayıp olduğunu ancak yine kendilerine iletilmesi üzerine Yasak’ın evine döndüğünü ve bunun sevindirici bir haber olduğunu ifade etti. Bilici “Ama biz buradan çağrıda bulunuyoruz. Taşkın Yasak’ı kim, ne amaçla götürüldü. Cumhuriyet başsavcıları soruşturma başlatmalıdır. Bizim kamuoyunun bilgilendirilmesine yönelik başvuru ve taleplerimiz vardır. Ki bundan sonra insanlar zorla kaçırılmasın! Ailenin can güvenliği sorunu olabilir, bunu açıklamayabilir, Ancak insan hakları savunucuları ve kayıp yakınları olarak bunu bilmeye hakkımız var.” diye konuştu.
 
‘Normalleşme için OHAL’e son verin’
 
Türkiye’nin ciddi anlamda bir kaos ve şiddet ortamına sürüklendiğini belirten Bilici, “Bu operasyonlar ve rutin hale gelen patlamalardan kurtulmadıkça, bu kaostan çıkılamaz. Bunu yolu normalleşmedir. Normalleşmenin birinci ayağı OHAL’e son verilmesidir. İkinci ayağı demokratik siyasetin önünü açmaktır.” diye belirtti. Bilici, HDP’li siyasetçilerin, DBP’li Belediyelerin Belediye Eşbaşkanlarının, STÖ temsilcileri, düşüncesinden ve örgütleme çalışmalarından dolayı cezaevinde bulunan herkesin serbest bırakılması gerektiğini ve basın üzerindeki kabul edilemez baskılara son verilmesi gerektiğini belirterek “Türkiye’yi normalleşme zemine çekmek gerekir, devamında bütün sorunlarımızı demokratik yol ve yöntemlerle çözmek gerekir. Şiddet yöntemleriyle sorunlar çözülemez” dedi.  
 
23 yıl önce gözaltına kaybedilen Aydın Tekay’ın akıbeti soruldu
 
Bilici’nin konuşması ardından İHD Diyarbakır Şube Yönetim Kurulu Üyesi Av Hasan Yalçın, 1994 yılında Diyarbakır ili Lice ilçesinde asker kaçağı olduğu gerekçesiyle askerler tarafından gözaltına alınan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Aydın Tekay’ın, kaybediliş hikayesini anlattı. Yalçın, şunları belirtti: “Aydın Tekay, Diyarbakır’ın Lice ilçesi Dilber Köyü’nde yaşıyordu. Evli ve iki çocuk babasıydı. Tekay, ailesine bakacak kimse olmadığı için askere gidememişti. Kendisi sebze satarak geçimini sağlıyordu. 11 Nisan 1994 tarihinde köy otobüsü ile Diyarbakır’dan köyüne gelirken, Kocaköy Jandarma Komutanlığınca otobüs durduruldu.Otobüs bir süre içindeki yolcularla birlikte bekletildi. Bu sırada Aydın Tekay, asker kaçağı olduğu gerekçesiyle gözaltına alındı. Duruma şahitlik eden köylüleri Aydın Tekay'ın ailesini durumdan haberdar ettiler. Annesi hemen bir dilekçe ile Diyarbakır DGM Başsavcılığına başvurdu ve oğlunun akıbetini sordu. Savcılık dilekçeyi kayıt altına alarak geri verdi. Aile, Aydın Tekay’ın gözaltında kaybedilmesinden bir ay sonra "çatışmada öldü ve Jandarma tarafından dönemin Lice belediye başkanına teslim edildi." şeklinde söylentiler duydu. Ancak bu söylentiler dışında ona dair bir haber alamadı. Abdulkadir Aygan’ın itiraflarından sonra, 2009 yılında İHD Diyarbakır Şubemize başvuran annesi; oğlunun 1994’den beri kayıp olduğunu söyledi.”
 
Gözaltı kaydı var, kendisi yok!
 
“Kaybedildikten sonra DGM Başsavcılığına başvuru yaptığını ve savcılıkça kendilerine bir belge verildiğini belirtti. Belgede, Aydın Tekay’ın 24 Nisan 1994 tarihinde Kocaköy Jandarma Komutanlığı’nca gözaltına alındığına dair 18788 sicil nolu DGM savcısı tarafından dilekçesine kaşeli, imzalı not düşülmüştü. Resmi ağızlardan gözaltına alındığı ailesine söylenmesine rağmen, Aydın Tekay’dan bir daha haber alınamadı. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Kurulu’na zorla kaybetmeler, yargısız infaz ve keyfi uygulamaların incelenmesi için 2012 yılı sonrası gönderilen 150 dosya içinde incelemeye alınan 10 dosyadan biri Aydın Tekay’a aitti. 18 Kasım 2014 tarihinde gönderilen dosyaları incelemeye alan Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Kurulu, Türkiye’ye Aydın Tekay’ın da aralarında olduğu kayıp yurttaşların akıbetini sordu.”
 
Yapılan konuşmaların ardından, kayıplar için 5 dakikalık oturma eylemi gerçekleştirildi.