DİYARBAKIR - İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınlarının “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” sloganıyla her hafta düzenlediği oturma eyleminin 461’incisi gerçekleştirildi. Eylemde, 1993 yılında Şırnak’ta askerlerce gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Hacı Şili’nin akıbeti soruldu. 

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” şiarıyla her hafta düzenledikleri oturma eyleminin 461’incisini gerçekleştirdi. Diyarbakır Valiliği tarafından Koşuyolu Parkı’ndaki İnsan Hakları Anıtı önünde gerçekleştirilmesine izin verilmeyen eylem, geçmiş haftalarda olduğu gibi İHD Diyarbakır Şube binasında gerçekleştirildi. Kayıpların fotoğraflarının taşındığı eyleme İHD Diyarbakır Şubesi yönetici ve üyeleri, kayıp yakınları, barış anneleri, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Diyarbakır Temsilciği, Barış Anneleri Meclisi, Diyarbakır Tabipler Odası, Diyarbakır Hak İnisiyatifi, Diyarbakır Barosu ve insan hakları aktivistleri katıldı. Eylemde, Eylemde, 1993 yılında Şırnak’ta askerlerce gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Hacı Şili’nin akıbeti soruldu.

'Gerçek adaletin egemen olmasını istiyoruz'

Eylemde bir konuşma yapan İHD Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, kayıpların bulunması ile ilgili sürdürülen adalet arayışının kayıp yakınları, insan hakları savunucuları ve sivil toplum örgütlerinin tarafından devam edeceğini belirterek "Çünkü biz çok haklı ve onurlu bir mücadele veriyoruz. İnsanlığa karşı işlenen suçların açığa çıkmasını istiyoruz. Gerçek adaletin egemen olmasını istiyoruz." diye konuştu. Bilici, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Haftası kapsamında bir hafta boyunca kentte çeşitli etkinliklerin gerçekleştirileceğini duyurdu. 

Hacı Şili'den 25 yıldır haber alınamıyor

Bilici'nin konuşması ardından İHD Diyarbakır yöneticisi ve kayıp komisyonu üyesi Hasan Yalçın, 20 Aralık 1993 tarihinde Şırnak'ta askerlerce alıkonulduktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan Hacı Şili’nin hikayesini anlattı. Yalçın, şunları belirtti: "Olaya ilişkin Hacı ŞİLİ’nin babası ve ağabeyi Tahir ŞİLİ’nin derneğimize yapmış olduğu başvuruya göre: Hacı Şili, olay günü Şırnak Güçlükonak’ta çobanlık yapmaktaydı. Sabah vakitlerinde bölgede operasyondan dönen askerler Şili kardeşlerin konakladığı tarafa geldi. Yüzbaşı, Şili kardeşlerin yanına gelerek dipçik ve tekmeyle dövmeye başladı. Tahir Şili'nin dört dişi kırıldı. Yüzbaşı, Hacı Şili'den çantasını arabaya kadar taşımasını istedi. Hacı Şili, yüzbaşı ve askerlerle ormanlık alana doğru giderek gözden kayboldu. Akşama kadar bekleyen ağabeyi Tahir Şili, kardeşi dönmeyince Gideran Karakolu'na gitti ancak "bilgimiz yok" yanıtıyla karşılaştı. Eruh Jandarma Karakolu'na gitti, "Şırnak'a götürülmüş" dediler. Şırnak Karakolu ise "Eruh'ta olabilir" cevabını verdi. Aile Siirt Valiliği'ne başvuru yaptıysa da hiçbir sonuç alamadı ve baskılar nedeniyle göç etmek zorunda kaldı. Hacı Şili kaybedildiğinde 23 yaşındaydı ve yeni doğmuş 40 günlük Kader adında bir kızı vardı. Babası yasal olarak yok sayıldığı için amcasının nüfusuna kaydedildi. Hacı Şili’den o tarihten itibaren bir haber alınamadı."

Yapılan açıklamanın ardından kayıp yakınları, beş dakikalık oturma eyleminde bulundu.