Kayıp Yakınları 847. Hafta Eylemi: Ömer Söğüt’ün Akıbeti Soruldu

Kayıp Yakınları 847. Hafta Eylemi: Ömer Söğüt’ün Akıbeti Soruldu

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” eyleminin 847. haftasını, Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirdi. Eyleme kayıp yakınları, sivil toplum örgütü temsilcileri ve hak savunucuları katıldı. Eylemde, faili meçhul ve gözaltında zorla kaybedilenlerin fotoğrafları taşındı. Her hafta olduğu gibi birçok sivil ve çevik kuvvete bağlı kolluk görevlisi alandaki yerini aldı. Bu hafta, 20 Mayıs 1995 tarihinde gözaltında kaybedilen Ömer Söğüt' ün akıbeti soruldu.

Eylem öncesi konuşan İHD Diyarbakır Şubesi Sekreteri Ömer Saman şunları söyledi: "Yıllardır bu alanda, kayıpların bulunması ve faillerin yargılanması için bir aradayız. Onarıcı bir adaletin sağlanması için geçmişle yüzleşilmesini talep ediyoruz. Onurlu bir barış için, yarım kalmış yasların tamamlanmasını istiyoruz. Geride bıraktığımız süreç hepimiz açısından çok önemliydi; ancak toplumda oluşan umudun canlı kalabilmesi için atılması gereken adımlar var. Bu hafta içinde İnsan Hakları Derneği Merkezi Cezaevi Komisyonu tarafından açıklanan bir rapor yayımlandı. Hasta tutuklulara dair bu rapora göre cezaevlerinde 1.412 hasta tutuklu bulunuyor ve bunlardan 335’i cezaevi koşullarında tek başına yaşamını sürdüremeyecek durumda. Biz her hafta burada kayıpların bulunmasını talep ediyoruz; bu hafta, buna ek olarak hasta tutukluların serbest bırakılmasını da talep ediyoruz. Bugün sizinle, 20 Mayıs 1995 tarihinde kaybettirilen Ömer Söğüt’ün hikayesini paylaşacağız."

İnsan Hakları Aktivist Fırat Mercan, 20 Mayıs 1995 tarihinde gözaltında kaybedilen Ömer Söğüt’ün hikâyesini okudu. “47 yaşındaki 8 çocuk babası Ömer Söğüt ve ailesi Lice’nin Dibek (Derxust) köyünde yaşıyordu. Güvenlik güçleri tarafından köylerinin yakılması nedeniyle göç etmek zorunda kalmışlardı. Ancak Ömer Söğüt, tek geçim kaynakları olan köy civarındaki bağlarına çalışmak üzere gidiyordu. Bu gidiş gelişlerde askerlere rastlarsa darp edilmiş halde eve dönüyordu.

20 Mayıs 1995 sabahı asmaları budamak için eşeği ile birlikte bağa gitti ancak akşam eve dönmedi. Sabah eşine bakmak için bağa giden Meyase Söğüt, onun eşyalarını gördü. Eşek ağaca bağlı haldeydi. Toprakta da bir noktaya kadar devam eden ayak izleri ve o noktadan sonra sürüp giden araç izleri vardı. Etrafa eşini sordu. Civarda binlerce askerin katıldığı askeri bir operasyon yapıldığını, bu askerlerin eşini bahçeden alıp götürdüklerini öğrendi.

Eşi serbest bırakılır diye bekleyen Meyase Söğüt bir yandan da onu kendi imkanlarıyla karakollarda ve jandarma merkezlerinde arıyordu. Meyase Söğüt Sadet Jandarma Merkezi’ne gidip eşini sorduğunda Şahabettin isimli rütbeli subay tarafından hakaretlere maruz kalıp, darp edildi. Savcılığa başvurduğunda ise ancak üçüncü dilekçesi kabul edilip işleme alındı.

Aradan 30 yıl geçmesine rağmen Ömer Söğüt’ün akıbeti hakkında bir bilgi edinilemedi.

Kaç yıl geçerse geçsin; Ömer Söğüt için, tüm kayıplarımız için, adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz.

Şimdi de gözaltında kaybedilen Ömer SÖĞÜT ve diğer tüm kayıp ve faili meçhul siyasi cinayetlere kurban gidenler için 1 dakikalık oturma eylemine geçiyoruz.”

İHD DİYARBAKIR ŞUBESİ