
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” eyleminin 856. haftasını, Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirdi. Eyleme kayıp yakınları, sivil toplum örgütü temsilcileri, hak savunucuları ve çok sayıda kişi eyleme katıldı. Eylemde, faili meçhul ve gözaltında zorla kaybedilenlerin fotoğrafları taşındı. Her hafta olduğu gibi birçok sivil ve çevik kuvvete bağlı kolluk görevlisi alandaki yerini aldı. Bu hafta, 5 Temmuz 1991 tarihinde Diyarbakır’da gözaltında zorla kaybedilen insan hakları savunucusu ve siyasetçi Vedat Aydın’ın faillerini soruyoruz.
İHD Diyarbakır Şube Başkanı Ercan Yılmaz, eylemde yaptığı konuşmada şunları söyledi: "İsmini andığımız yol arkadaşlarımız, Türkiye’nin demokratik bir sisteme kavuşması için mücadele yürüttüler. Kendilerini saygıyla anıyoruz."
Vedat Aydın’ın eşi Şükran Aydın ise konuşmasına şu şekilde devam etti: “Ben evdeyken evden aldılar, onları gördüm, tanıyorum. Karar yukarıdan geldi, devletin kendisi kararı verdi. Dönemin başbakanı, cumhurbaşkanı, genelkurmay başkanı... Hepsinin haberi vardı. Hepsinin ortak kararıydı. 10 bin insanı bu şekilde kaybettiler. Bize göre suçlu 4-5 kişi değildir, devletin kendisi suçludur. Bugün diyorlar ki 'PKK silah bıraksın.' Biz de kimse ölmesin istiyoruz. Ama silah bırakmak yeterli değil. Devlet adına yetkililer çıkarak, ‘Bu kararı devlet verdi, devletin parmağı içindeydi’ desinler. Biz görmesek de çocuklarımız ve torunlarımız bu belgeleri görmeli, devlet bunu kabul etmeli. PKK’nin silah bırakması yetmez. Devletten tazminat ya da para istemiyoruz. Biz devletin bunu kabul etmesini istiyoruz.”
Ardından söz alan Vedat Aydın’ın kardeşi Veysi Aydın şöyle konuştu: "Kürtler çok ağır bedeller ödedi. 45 yıl boyunca silahlı mücadele verdiler. Bugün sonlandırma kararı aldılar. Bu kararı destekliyoruz. Barış, kabullenme ile sağlanabilir. Kürtlerin varlığını kabul etmeyenler 100 yıl sonra bu hatadan döndüler. Çocuklarımız, torunlarımız için özgür bir yaşam, kabullenme ve affetmeyle sağlanabilir. Devlet suçunu kabul etmeli. Biz de affedebilelim."
İHD Diyarbakır Şubesi Sekreteri Ömer Saman, Vedat Aydın’ın hikayesini Kürtçe olarak paylaştı.
“Vedat Aydın, 1953 yılında Diyarbakır'ın Bismil ilçesine bağlı Kürthacı köyünde dünyaya gelir. 1979 yılında Diyarbakır Eğitim Enstitüsü Edebiyat Bölümü'nden mezun olan Vedat Aydın, 12 Eylül 1980 askeri darbe döneminde tutuklanıp dört yıl hapis yatar.
Vedat Aydın, 28 Ekim 1990 tarihinde Ankara'da gerçekleşen İHD 3. Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı Kürtçe konuşma nedeniyle tekrar tutuklanır. Hakkında açılan soruşturma kapsamında bir süre hapiste kalan Vedat Aydın ardından 1991 yılı haziran ayında yapılan Halkın Emek Partisi (HEP) il kongresinde Diyarbakır il Başkanı seçilir.
5 Temmuz 1991 gecesi silahlı, elinde telsiz bulunan ve kendilerini polis olarak tanıtan kişilerce 'ifaden alınacak' denilerek gözaltına alınır. Ailesi ve avukatlarının girişimlerine rağmen, emniyet tarafından gözaltına alındığı kabul edilmez. 7 Temmuz 1991 tarihinde, Elazığ ili Maden ilçesi yakınlarında bir köprü altında vahşice işkence edilmiş halde cesedi bulunur.
10 Temmuz 1991 tarihinde cenazesinin getirildiği Diyarbakır'da yüzlerce araçlık konvoy ve on binlerce kişi tarafından karşılanır. Cenazeye katılanlara paramiliter güçler tarafından silahlı saldırı gerçekleşir. Saldırı sonucu en az 8 kişi yaşamını yitirir. Aralarında milletvekilleri ve gazetecilerin de bulunduğu yüzlerce kişi ise yaralanır.
Vedat Aydın cinayeti soruşturmasında faillerin kimliği tespit edilmeyip, günümüze kadar dosyada herhangi bir ilerleme sağlanmamıştır.
Cinayet işlendikten tam 20 yıl sonra, Vedat Aydın'ın Eşi Şükran Aydın emniyete çağrılır. Kendisine 'Gece eve gelenler bunlar mıydı?' diye sorulduğunda Şükran Aydın '20 yıl oldu, nasıl tanıyayım' şeklinde cevap verir. Cinayet, günümüze kadar halen aydınlatılmış değil. İşkenceci failler yargı karşısına çıkarılmamış ve halen cezalandırılmamışlardır.
Bizler, insan hakları savunucuları ve kayıp yakınları olarak; kayıplarımızın akıbetinin ortaya çıkarılması ve failleri bulunup yargılanması talebiyle 31 Ocak 2009 tarihinden bu yana her hafta ve kesintisiz bir şekilde sürdürmüş olduğumuz adalet talebimizden vazgeçmeyeceğiz. 33 yıldır dosyasında hiçbir ilerleme sağlanamayan Vedat Aydın için adalet istemekten asla vazgeçmeyeceğiz. Bu temelde Vedat Aydın’ı ve cenaze törenine katılıp çıkan olaylarda yaşamını yitiren insanlarımızı saygıyla anıyoruz.”
Şimdi de Vedat Aydın ve diğer tüm kayıp ve faili meçhul siyasi cinayetlere kurban gidenler için 1 dakikalık oturma eylemine geçiyoruz.
İHD DİYARBAKIR ŞUBESİ