TMK Değişti Ama Çocuklar Hala Cezaevinde

20.07.2011

Değerli Basın Mensupları;
Bilindiği üzere 2006 yılında AKP Hükümeti tarafından Terörle Mücadele Kanunu’nda çocuklar aleyhine yapılan değişiklikler ile birlikte Kürt çocukları yasa eliyle çocuk olmaktan çıkarılmış, bir toplantı ya da gösteri yürüyüşüne katıldığı, bir zafer işareti yaptığı ya da slogan veya taş attığı iddiası ile “Örgüt adına suç işlediği” gerekçesi ile tutuklanarak cezaevlerine konulmuş, yargı önünde yetişkin gibi kabul edilerek özel yetkili mahkemelerde yargılanmış ve yaşlarından fazla cezalara mahkûm edilmişlerdi.

Kürt çocuklarının maruz bırakıldığı bu hukuk dışı ve gayri insani uygulamalar karşısında gerek ulusal, gerekse ulusalar arası kamuoyunda gelişen tepki ve baskılar sonucu AKP Hükümeti, 22 Temmuz 2010 tarihinde “Çocuk Yasası” adı altında 6008 Sayılı Yasa ile Terörle Mücadele Kanunu’nda ve Toplantı ile Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nda kısmi değişiklikler yapmıştı.  

Bu yasal değişikliklerin Meclisten geçmesi ile birlikte biz insan hakları savunucuları olarak yasada yer alan düzenlemeleri inceledikten sonra, yasa hakkında bilinçli olarak kamuoyunun yanlış bilgilendirildiğini, yasanın gerek ulusal gerekse uluslar arası arenada hükümetin bu konuda zedelenmiş imajına makyaj yapma amacına hizmet etmekten başka bir amaç taşımadığını belirtmiştik. Ayrıca bu gayeye hizmet eden bir yasanın da sorunu esastan çözmeyeceğini siz değerli basın mensupları aracığıyla kamuoyu ile paylaşmıştık.

Yaşadığımız bu kaygılarımızda haksız çıkmak umuduyla yasanın kabul edildiği tarihten bugüne kadar, yasanın uygulamadaki şeklini izlemeye; sürecin takipçisi olmaya devam ettik. Maalesef bugün karşı karşıya geldiğimiz tablo bizleri, duyduğumuz kaygılarımızda haksız olmadığımızı göstermiştir. 

Yasanın kabul edildiği 22 Temmuz 2010 tarihinden, 30 Nisan 2011 tarihine kadar geçen 9 aylık süre zarfında İnsan Hakları Derneği olarak yapmış olduğumuz çalışmalar sonucunda sadece bizlerin elde etmiş olduğu verilere göre; 424 çocuk bu kapsamda gözaltına alınmış; 129 Çocuk da tutuklanarak cezaevine konulmuştur.
Üstelik bu çocuklar, 6008 Sayılı Yasanın kabulünden önceki uygulamalardan daha vahim nitelikte olan bir takım uygulamalarla karşı karşıya bırakılmıştır. Bu süreçte kimi çocuklar, 1990’lı yılları anımsatan yöntemlerle sabaha karşı evlerine yapılan baskın ve operasyonlar sonucunda gözaltına alınmış, götürüldükleri Terörle Mücadele Şubesi’nde birkaç saat tutulduktan sonra Çocuk Şube Müdürlüğü’ne teslim edilmişlerdir.
Yine kimi çocuklar, keyfi ve hukuk dışı bir şekilde “iletişimin dinlenmesi”, “teknik takip” gibi özel usul ve yöntemlere maruz kalmış, kimi çocuklar da henüz mahkeme tarafından dahi yargılanmadan tıp etiğine uymayan Adli Tıp Kurumu Raporları ile Örgüt Üyesi şeklinde suçlu ilan edilmiştir. 

Değerli Basın Mensupları;
6008 Sayılı Yasadan önce çocukların tutuklanmalarına ve cezalandırılmalarına neden olarak gösterilen gerekçeler 6008 Sayılı Yasadaki değişiklere rağmen hala çocukların tutuklanmasına ve cezalandırılmasına gerekçe olarak gösterilmektedir. 6008 Sayılı Yasadan önce bu görevi Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemeleri yürütürken, bugün bu görevi Çocuk Mahkemeleri, Çocuk Mahkemeleri olmayan İllerde de Asliye Ceza Mahkemeleri yürütmektedir. Nitekim son olarak bir gösteriye katılıp taş attıkları iddiasıyla 7 çocuk hakkında “Örgüt Propagandası Yapmak”, “Mala Zarar vermek” “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasasına Muhalefet Etmek” ile “Örgüt Üyesi Olmamakla Birlikte Örgüt Adına Suç İşlemek” suçlamalarıyla kamu davası açılmıştır.

Değerli Basın Mensupları;
AKP Hükümeti tarafından 6008 Sayılı yasa ile çocukların yargılanmadıkları, ceza almadıkları yasa maddelerinde değişiklik yapılmış; çocukların tutuklanmalarına ve cezalandırılmalarına gerekçe gösterilen yasal düzenlemelere dokunulmamıştır.
Biz İnsan Hakları Savunucuları olarak, bu sorunun yıllardır bu bölgede yaşanan Kürt sorununun bir uzantısı olduğunun görülmesi gerektiğine, baskıcı ve antidemokratik yöntemlerle, ince hileli yasallarla değil;  daha insani ve çocuğun üstün yararını gözeten bir bakış ve anlayışla, uygulayıcının geniş takdir hakkını ortadan kaldıran gerçek hukuksal yöntemlerle giderilmesi gerektiğine inanmaktayız.
Bugün bu çocuklar Türk Ceza Kanunun 220/6 maddesi ve 314/2 maddesi gereğince yargılanmakta ve cezalandırılmaktadırlar. Çocukların örgüt üyesi gibi yargılanıp ceza alınmasının önüne gerçekten geçilmek isteniyorsa öncelikle TCK’nun 220. ve 314. maddelerinde değişikliğe gidilmesi gerekmektedir. Bu husus tüm kamuoyunca bilinmeli ve gerekli duyarlılık gösterilmelidir.