Halepçe Katliamı ortak basın açıklaması

16.03.2012

BASINA VE KAMUOYUNA
(Kürtlere Hak Görülen Sadece Katliamlar mı?)

Değerli basın mensupları;
Bundan 24 yıl önce 16 Mart l988 tarihinde, Ortadoğu’nun kadim halklarından biri olan Kürtler, tarih boyunca maruz kaldığı vahşetlerden birini daha yaşadı. Irak Hava Kuvvetleri Kürt kasabası olan Halepçe’ye kimyasal silahlarla saldırdı ve bir günde 6 binden fazla Halepçeli katledildi.

Halepçe kenti, ani ölümün dehşet verici sahnelerine, günlük işlerin ortasında donan cesetlere, avlularında oturan insanların, çocuklarını göğüslerine kaldıran kadınların, zehirli gaz bulutundan kaçarken saldırı ortasında can veren binlerin trajedisine sahne olmuştu. Gaz bütün doğal yaşamı, insanları, hayvanları, ağaçları öldürmüştü. Halepçe bir bütün olarak sessizliğe gömülmüştü. Kentin sessizliği aslında bir çığlığa dönüşmüştü! Bütün dünyaya ikiyüzlülüklerini, yalanlarını, zalimliklerini haykıran bir çığlık.

Aslında Halepçe’de gerçekleştirilen katliamın temelleri daha önceden dünyanın gözü önünde atılmıştı. Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin yönetimindeki Baas rejimi, Kürdistan coğrafyasında gelişen Kürt muhalefetini bastırmak ve Kerkük’teki Kürt nüfusunu azaltmak için Kürtlerin İran’a yardım ettiğini bahane ederek, Kürtlere karşı “Enfal hareketini” başlattı. Enfal, Arapçada savaş ganimeti anlamındadır. Saddam Hüseyin ve kuzeni ‘Kimyasal Ali’ lakaplı Ali Hasan El-Mecid için Kürtleri katletmek bir savaş ganimeti sayılmaktaydı.

Yalnız Halepçe’ye kimyasal gaz atılmadı, Enfal hareketi süresince Kürt köylerine zehirli gaz atılarak veya dozerlerle evler yıkılarak köylerin boşaltılması sağlandı. Kırsal kesim nüfussuz hale getirildi. Başta ABD olmak üzere batılı devletler İran-Irak savaşında ıraktan yana bir tavır sergiledikleri için Kürtlere karşı geliştirilen bu vahşet karşısında sessiz kalmıştır. Kürt şehirlerine, köylerine, dağlarına atılan bu kimyasal silahlar Avrupa devletlerinde üretilmekte ve Irak’a gönderilmekteydi. Enfal hareketi süresince 180 bin civarında kürdün öldürüldüğü belirtiliyor. Bunların büyük kısmı sivil Kürtler veya esir alınmış Peşmerge ve sivillerden oluşmaktaydı.

Bu katliamları gerçekleştiren Saddam Hüseyin ve Ali Hasan El-Mecid daha sonra idam edildi. Ancak Kürtlere yönelik gerçekleştirdikleri katliamlar ve buna destek veren ülkeler hiç soruşturulmadı. Tarih boyunca olduğu gibi, Kürtlere yönelik bu vahşet de karanlıkta kaldı.
Aradan geçen 24 yıla rağmen Kürtler bu katliamı unutmamıştır. Çünkü, unutmak onaylamaktır. Biz unutarak bu zulümlerin ortağı olmayacağız.

Değerli basın mensupları;
Peki, Kürtlere ve bir bütün olarak muhalif kesimlere yönelik katliamlar son bulmuş mudur? Maalesef buna olumlu bir yanıt veremiyoruz. Çünkü daha bir iki ay önce, hemen yanı başımızda, Uludere’de, Roboskî’de korkunç bir katliam yaşandı. Yaşam savaşı veren yoksul Kürt köylüleri, onları korumakla görevli devletin savaş uçakları tarafından parçalanarak katledildi. Halepçe katliamının üzerinden 24 yıl geçtikten sonra gerçekleşen bir katliamdı bu. Fakat değil 24 yıl, asırlar dahi geçse de Kürtlerin kaderi değişmiyor maalesef. Kürtlerin payına düşen hep katliam, hep ölüm, hep gözyaşı oluyor.

Ama artık bu kaderin değişmesi gerekiyor. Artık bu katliamların bir son bulması lazım. Ortadoğu’da barışın kardeşliğin gelişmesi için Kürt sorunu tüm Ortadoğu devletlerinde demokratik bir şekilde çözülmesi gerekmektedir. Ne yazık ki günümüzde barış talepleri ve çabaları pek etkili olamıyor. Bizler insan hakları ve demokrasiyi savunan çevreler, savaşlara katliamlara baskı ve zulme, her türlü hak ihlallerine karşı mücadele edeceğimizi bir kez daha ifade etmek isteriz.

Dünyada başka Halepçelerin, Roboskîlerin yaşanmaması için, savaşların son bulması için, farklı kimlikler üzerinde baskı ve zulmün uygulanmaması için, dünyadaki ve ülkemizdeki faili meçhul cinayetlerin faillerinin belirlenmesi, kayıpların akıbetlerinin açığa çıkarılması, işkencecilerin yargılanması için artık tüm kesimlerin bir şeyler yapması gerektiğini belirtiyor, gerçekleştirilen bu katliamları bir kez daha lanetliyoruz.

İHD DİYARBAKIR ŞUBESİ
MAZLUMDER DİYARBAKIR ŞUBESİ
DİYARBAKIR BAROSU
TÜRKİYE İNSAN HAKLARI VAKFI
SİVİL TOPLUMU GELİŞTİRME MERKEZİ
BARIŞ ANNELERİ İNİSİYATİFİ
CEREN KADIN DERNEĞİ
CEREN KADIN DANIŞMANLIK MERKEZİ
KARDELEN KADIN EVİ
KADIN AKADEMİSİ
DİKASUM
KADEM
SELİS
BAĞLAR KADIN KOOPERATİFİ
EPİDEM
TUHAD-FED
TUHAD-DER
MEYA-DER
DİYA-DER
DTK  İNANÇ KOMİSYONU
AMED GÖÇ-DER
SARMAŞIK
KURDÎ-DER
KÜRT YAZARLAR DERNEĞİ
DİCLE-FIRAT KÜLTÜR MERKEZİ
PİR SULTAN ABDAL KÜLTÜR DERNEĞİ
78’liler GİRİŞİMİ
KESK DİYARBAKIR ŞUBELER PLATFORMU (SES, EĞİTİM SEN, TÜM BEL-SEN, DİVES, BES, YAPI YOL-SEN, ESM, HABER-SEN, BTS, TARIM ORKAM-SEN)
TÜRK-İŞ 7. BÖLGE TEMSİLCİLİĞİ VE BAĞLI ŞUBELER
DİSK BÖLGE BAŞKANLIĞI
GENEL-İŞ
BELEDİYE-İŞ
TMMOB DİYARBAKIR İL KOORDİNASYON KURULU (MİMARLAR ODASI, İNŞAAT MÜHENDİSLERİ, ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ, JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ, MAKİNA MÜHENDİSLERİ, HARİTA MÜHENDİSLERİ, ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODALARI ile KİMYA MÜHENDİSLERİ, JEOFİZİK MÜHENDİSLERİ, ŞEHİR PLANLAMA VE ÇEVRE MÜHENDİSLİĞİ TEMSİLCİLİĞİ)
DİYARBAKIR TABİP ODASI
ECZACILAR ODASI
DEV SAĞLIK-İŞ SENDİKASI
VETERİNER HEKİMLER ODASI
DİYARBAKIR TİCARET ve SANAYİ ODASI
GÜNEYDOĞU SANAYİCİ ve İŞADAMLARI DERNEĞİ