Lice İlçesi’ne bağlı Şenlik Köyü Xambaz Mezrası’nda 28 Eylül günü meydana gelen patlamada Ceylan Önkol adlı 12 yaşındaki çocuk feci şekilde can verdi. Köylülerin beyanlarına göre Askerler tarafından yapılan havan atışı sonucu patlayıcı merminin isabet ettiği Ceylan Önkol olay yerinde can vermiştir.

 

Meydana gelen olayla ilgili olarak yaşamını yitiren Ceylan Önkol’un yakınları ile yaptığımız görüşmelerde saat 11.30 sıralarında önce bir patlama sesi duyduklarını 1-2 saniye sonra ikinci bir patlama sesini duyduklarını ve akabinde olay yerine gittiklerini belirtmişlerdir. Olay yerine ilk giden Ceylan Önkol’un ağabeyi Rıfat Önkol, kardeşimin vücudunun paramparça olduğunu belirtmiştir. Aynı zamanda olay yerine heyet olarak gittiğimiz esnada da halen Ceylan Önkol’un iç organlarının ve elbiselerinin yanmış bir şekilde yaklaşık 150 metrekarelik bir alana yayılmış olduğu ve olay yerinde bulunduğu görülmüştür.

 

Ceylan Önkol’un patlama sonrasında yetkililere bildirilmesine rağmen Cumhuriyet Savcısı’nın ve güvenlik güçlerinin olay yerine gelmemesi, akabinde köylülerin kendi imkanlarıyla cenazeyi ve dağılan parçaları tabuta koyarak Abalı Karakoluna otopsi için götürmüşlerdir. Patlamadan sonraki tüm işlemlerin köylülere bırakılması ve devlet yetkililerinden kimsenin olay yerine intikal etmemesi, hukukun işletilmesi ve yaşam hakkına saygının gösterilmesi itibarıyla önemli bir ihmalkarlık olduğu düşüncesindeyiz. Yine kamu yetkililerinin yerine köy imamının olay yerine gönderilerek fotoğraf ve görüntü çekmesinin istenmesi anlaşılabilir bir husus değildir. Savcı ve diğer yetkililer olaydan ancak üç gün sonra patlamanın olduğu yere gitmişlerdir. Bu da, bu coğrafyada insan yaşamının ne kadar ayaklar altına alındığının bir göstergesidir.

 

Görüldüğü gibi olayla ilgili henüz aydınlanmamış hususlar bulunmaktadır. Öncelikle savcının ve güvenlik güçlerinin olayın yaşandığı yere gitmeyerek, inceleme ve otopsi yapmaması etkin bir soruşturma yürütülemeyeceğine yönelik kaygılarımızı artırmaktadır. Karakol nizamiyesinde yapılan otopsinin de gerçekleri ne kadar açığa çıkaracağını kamuoyunun takdirine bırakıyoruz. Öte yandan karakol ile olayın meydana geldiği köy arasındaki mesafe 7-8 kilometredir. Bu kısa mesafeye rağmen güvenlik güçlerinin köye gitmemesi düşündürücüdür.

Bu coğrafyada insan yaşamının bu kadar basite alınması kabul edilemez bir husustur. Demokratik açılımın gündemde olduğu bir dönemde böylesi bir olayın yaşanması ve olaya yönelik başta hükümet yetkilileri olmak üzere devletin sessiz kalmış olması bizce vahim bir durumdur. Demokratik açılım çalışmalarını yürüten İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın görev alanında bulunan bu olayın üstü örtülerek, sorumlularının açığa çıkarılmaması gibi bir durumla karşılaşmak istemiyoruz. Bu nedenle hükümeti, özel olarak da İçişleri Bakanlığı’nı bir an önce bu olayı aydınlatmaya ve Ceylan’ın katillerinden hesap sormaya çağırıyoruz.

 

Bizler de sivil kurum ve kuruluşlar olarak bu olayın ulusal ve uluslar arası alanda takipçisi olacağımızı bir kez daha belirtiyor, Ceylan’ın ölümünden sorumlu olanların ortaya çıkarılması için elimizden geleni yapacağımızı yineliyoruz.