4 HAZİRAN ULUSLARARASI ÇATIŞMA KURBANI MASUM ÇOCUKLAR GÜNÜ

04.06.2010

 

 
4 HAZİRAN ULUSLARARASI ÇATIŞMA KURBANI
MASUM ÇOCUKLAR GÜNÜ
 
Uluslararası literatürde ‘Çocuk Anayasası’ olarak kabul edilen Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 6. Maddesinde;  1. Taraf Devletler, her çocuğun temel yaşama hakkına sahip olduğunu kabul ederler. 2. Taraf Devletler, çocuğun hayatta kalması ve gelişmesi için mümkün olan azami çabayı gösterirler.  denilmektedir.
 
Çocuğun kişiliği aile ortamı içerisinde, mutluluk sevgi ve anlayış atmosferinde tam ve uyumlu olarak gelişebilir" ve hiçbir yerde savaşın bunu sağlayabildiği geçmemektedir. İçgüdüsel olarak savaşın çocuklar için kötü olduğunu bilmemize rağmen, buna kanıt aramaya gerek var mıdır? Ne yazık ki savaşın kanıtları her yeri kaplamaktadır. Var olan birçok çatışmada savaşın kötü sonuçları çocukları da kapsamaktadır. Savaşın kanıtları, savaşın etkilerini anlayan fakat çatışmalar ve nedenleri hakkında bir şeyler yapamayanlar için de kara bir leke oluşturmaktadır.
 
Savaşlar süresince birikmiş olan silahların pek azı kara mayınlarından daha kalıcı ve çocuklar açısından öldürücü bir etkiye sahiptir. Yüzlerce insan, hayvanları otlatırken, tarlaların ekimi ya da hasadı sırasında ya da sadece oyun oynarken bu silahlar tarafından öldürülmektedir.
Bütün savaşlarda ve çatışmalarda kara mayınları kullanılmaktadır. son 25 yıldır Türkiye’de giderek büyüyen bir biçimde kara mayını ve patlamamış savaş teçhizatı sorununu can alıcı bir biçimde yaşamaktadır.Ülke gündemine oturan Ceylan Önkol olayından sonra da ölümler durmamıştır. 25 Mayıs 2010 tarihinde Van Özalp ilçesinde askeri birlik yakınında oyun oynayan 13 yaşındaki Oğuzcan Akyürek hayatını kaybetmiş, 4 arkadaşı da ağır yaralanmıştır. En son 03 Haziran 2010 Şırnak’ta Fırat BASAN akrep olarak bilinen polis aracının altında kalarak hayatını kaybetmiş ve   Son 25  yılda 459 Kürt çocuğu rast gele ateş açılmak suretiyle öldürülmüştür.
 
Biz insan hakları savunucuları olarak diyoruz ki;
 
Çocuklar saftır, çocuklar masumdur.
Çocuklar savaşlardan, ölümlerden anlamazlar, hayatı oyun gibi algılarlar. Bedenlerinin parçalandığı ölümleri bilmezler, anlayamazlar. Çocukların silahların gölgesinde oynamadığı, küçücük yüreklerinin korkusuzca istedikleri yerde ve rahatça gezebildikleri bir dünya istiyoruz.
Çocuklar geleceğimizdir. Aydınlık bir gelecek istiyoruz, Ceylanlarımızın öldürülmediği bir ülkede yaşamak istiyoruz.
Eşitçe ve kardeşçesine.
 
                                      İHD DİYARBAKIR ŞUBESİ   ÇOCUK KOMİSYONU