Dün bizleri yine derin bir acıya boğan vahşi bir katliam gerçekleştirildi. Hakkari merkeze bağlı Geçitli (Peyanis) Köyü yakınlarında sivil vatandaşların içerisinde bulunduğu bir minibüsün mayına çarpması sonucu 9 sivil yurttaş yaşamını yitirmiş 4 kişi de yaralanmıştır. Öncelikle henüz hangi güç veya güçler tarafından gerçekleştirildiği net olarak ortaya çıkmayan bu olayda yaşamını yitiren vatandaşlara Allah’tan rahmet diliyor, yakınlarına başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz.

 

Duyduğumuz anda kanımızı donduran bu olay, ülkemizde yıllardır süren savaşın kirli yüzünü bir kez daha ortaya çıkarmıştır. Kürt sorununun çözümsüz kalmasının tek karşılığının; savaş, yıkım, acı ve gözyaşı olduğunu bizler bu bölgede yaşayan insanlar olarak defalarca dile getirdik. Yine insan hakları savunucuları olarak, gerek kurumsal olarak, gerekse de çeşitli sivil kuruluşlarla birlikte Kürt sorununun demokratik ve barışçıl bir çözüme kavuşması için defalarca çağrılarda bulunduk. Ancak başta devletin üst yönetiminde olan hükümet ve devlet kurumları bu çağrılarımıza kulaklarını tıkayarak yanıt vermemiştir. İşte size bir sonuç daha; Yine kan, yine göz yaşı, yine yitip giden yaşamlar...

 

Bölgemizde yaşanan bu düşük yoğunluklu savaşın bir tarafı olan PKK bundan bir ay önce tek taraflı eylemsizlik kararı alarak, barışın gelişmesi yönünde önemli bir adım atmıştı. Referandum sürecine denk gelen ve ülke genelinde büyük bir rahatlamaya neden olan bu kararın daimi bir ateşkese evrilmesi beklentisi sürerken, savaştan beslenen odakların gerçekleştirdiği bu menfur saldırı hiçbir şekilde kabul edilemez.

 

Bayram’dan hemen önce PKK militanlarına yönelik gerçekleştirilen kapsamlı operasyon sonucu 10 militanın yaşamını yitirmesiyle gerilen ortam, bu katliamla başka bir boyuta ulaştırılmıştır. Gizli güçler, kin ve nefret tohumlarını ekmeye devam etmiştir. Ancak bu çevreler bilmeli ki, yitip gidenler ‘CAN’dır. Her can kaybı bu ülkenin bir adım daha gerilemesine neden olmaktadır. Her can kaybı, insanların içine kor düşmesine neden olmaktadır.

 

Artık yeter diyoruz; yeni can kayıpları yaşamak istemiyoruz. Bunun için de hükümetin acil bir şekilde barışı geliştirebilecek yöntemlerle gerekli adımları atmasını bekliyoruz. Yaşanan patlamanın hemen akabinde BDP ile yapılacak görüşmeyi iptal eden hükümetin bu tavrından vazgeçerek, sorunun çözümüne katkı sunabilecek her kesimle görüşmeler başlatmasını talep ediyoruz.

Tekrardan, hangi sebeple olursa olsun ve kimler tarafından yapılmışsa yapılsın, masum yurttaşlarımıza yönelik gerçekleştirilen bu katliamı kınıyor, katliamın faillerinin bir an önce ortaya çıkarılmasını istiyoruz.