Bingöl İli Yayla köyün Eskiköy mezrasındaki katliamı kınıyoruz

28.07.2008

 

BASIN AÇIKLAMASI
                        (Bingöl İli Yayla köyün Eskiköy mezrasındaki katliamı kınıyoruz)
Değerli Basın Mensupları,
 
Bölgemiz tam çeyrek asırdır çatışmaların kan ve gözyaşının gölgesinde , sisli ve zifiri bir gece misali karanlık bir dönem yaşamaktadır.Bu karanlık gecede nice köyler ateşe verilmiş, genç bedenler kurşunlara siper edilmiş, insanlık onuru işkence tezgahlarında yere serilmiş ve kirli eller bu toprakları faili meçhul ölümler ülkesine çevirmiştir. Devlet içerisinde çöreklenen karanlık yapılanmalar ve suç şebekeleri bu toprakların acı çetelesine kirli elleriyle her gün yenilerini eklemiş ve bölge halkının dimağında izleri belki de asla silinmeyecek yaralar açmışlardır. Devlet kendi karanlık yüzüyle yüzleşme şansını Susurluk’ta kaçırmış, Şemdinli’de elleriyle tepmiş ve şimdi de Ergenekon Operasyonuyla kısmi de olsa bir çaba içerisine girmiştir. Oysa ki geçtiğimiz hafta Bingöl’de meydana gelen acı olay bize bir kez daha gösterdi ki Ergenekon Operasyonu Fırat’ın doğusuna hala da geçememiş ve bölgeyi kana boğan tüm kirli yapılanmalar hala da rahatça suç işlemektedir.
 
Geçtiğimiz hafta Bingöl ili Genç ilçesinde Yayla’da bulunan Eskiköy mezrasını basan karanlık güçler 4 vatandaşımızın ölümüne 7 vatandaşımızın da yaralanmasına sebep olmuşlardır. Olay basında ilk başta sıradan bir arazi anlaşmazlığı olarak yer almışsa da olay akabinde ortaya çıkan durumlar ve tanıkların beyanları olayın arazi husumetine dayanmadığını ortaya koymuştur. Saldırı esnasında hem AK ailesinden fertlerin taş toplamak amacıyla bulunduğu dere yatağının hem de buraya 300 metre uzaklıktaki AK ailesinin evinin eş zamanlı olarak basılıp taranması olayın kirli ellerin bir eylemi olduğu görüşünü kuvvetlendirmektedir.
 
Nitekim olay yerine sadece 3 km uzaklıkta olan karakola defalarca telefon edilmesine karşın uzunca bir süre yardım gelmemiştir. Aksine aile yaralıları taşır iken karakoldan olay yerine iki defa havan topu atılmıştır. Ak ailesi, saldırıyı gerçekleştirdiği iddia edilen Özcan Ailesinden bazı fertlerin yasadışı oluşum içerisinde yer aldıklarını ve kendilerinin DTP’ye sempati duymalarından dolayı rahatsız olduklarını iddia etmektedir. Bölgemizdeki bir çok cinayette adı geçen karanlık yapılanmalar bu son olay ile bir kez daha gündeme gelmiştir. Gerçekten de olayın oluş şekli saldırıyı yapanların bir profesyonellik içerisinde ve planlı olarak hareket ettiğini ortaya koymaktadır. Her ne kadar olaydan sonra bir kişi gelip teslim olmuşsa da bu saldırının tek kişi tarafından değil bir grup tarafından icra edildiği tanık anlatımları ile sabittir. Bu nedenle olayın kapsamlı olarak araştırılması gerektiği kanaatindeyiz. Hukuk devleti inancının ve kamu vicdanın tatmin olması için bu katliamın tüm yönleriyle soruşturulması gerekmektedir. Devlet içerisindeki bu yasadışı yapılanmalar tasfiye edilip suçlular cezalandırılmadığı sürece hukuk devletinin tesis edilmeyeceği aşikardır.Yaşanan bu acı olay asıl Ergenekon olan yapılanmaların bölgede hala etkin olduğunu ortaya koymuştur. İnsan Hakları derneği nerede olursa olsun, kime karşı gerçekleştirilirse gerçekleştirilsin yaşam hakkının ihlalinin karşısında olmuş, yaşam hakkı ihlalini kınamıştır. Bu mefhum saldırıyı kınadığımızı, dört vatandaşımızın ölümüne 7’sinin de yaralanmasına sebebiyet veren bu karanlık olayın aydınlatılması için adli soruşturmanın genişletilmesini ve derinleştirilmesini, böylece olayın arkasında varsa karanlık güçlerin ve ilişkilerin ifşa edilmesini yetkili makamlardan talep ediyor ve bu olayın takipçisi olacağımızı da bildiriyoruz.
 
Şube Başkanı
Av. Muharrem ERBEY