ergani zorunlu köy boşaltmaları

09.07.2008

 

BASIN AÇIKLAMASI
            (Köye geri dönüşler serbest denilse de fiili engellemelerle yasak devam ediyor)
                                                                                             
Değerli basın mensupları,
     
Türkiye’nin en önemli sorun alanlarından biri olan ve sürekli tartışılan Göç ve zorunlu göç tartışmasına çarpıcı bir boyut kazandıran bir başvuru nedeniyle bu gün buraya Ergani ilçesi Alitaş köyü Boğaz mezrasına geldik. Devletin zirvesinden sürekli duyduğumuz “geri dönüşler önünde hiç engel bulunmamaktadır” sözünü yalanlayan buradaki uygulama adeta geri dönüşleri kangren hale getiren nedeni açıkça gözler önüne sermektedir.
 
30. Haziran 2008 tarihinde şubemize başvuruda bulunan Mehmet AKAY bizlere şu beyanlarda bulunmuştur; 1982 yılından beridir köy merasına ilişkin olarak anlaşamadığımız ve mahkemelik olduğumuz köy ağası ve yakınları olan Şehmus ACAR, Şefik ACAR, Nazım ACAR ve Ali ACAR 1985 yılında bizleri köyden zorla çıkardılar. Biz çıktıktan sonra evimizi yakarak ateşe verdiler. Daha sonra bu şahıslar köy korucusu oldular.Evlerimizde bine yakın direk vardı. Ahırlar, odalar, bahçeler duvarlar vardı. Bu yerleşim yerinde yaklaşık 60 nüfus yaşıyorduk. Bizim toplam 10 parça olmak üzere 500 dönüm civarında susuz tarlamız ve bahçelerimiz var. O tarlaların 300 dönümünde son altı yıldır bu şahıslar  pirinç ekmektedirler. Altı yıldır suç duyurularında bulunuyoruz, şikayet ediyoruz ama bir türlü hakkımıza kavuşamıyor, 200 yıldan beridir dedelerimize ait köyümüze geri dönemiyoruz. Aramızda akrabalık da vardır. Mera dışında husumetimiz, kan davamız yoktur. Dönmek için İncehıdır karakoluna başvurduk bizden ruhsat istediler. Bu şahıslar ellerindeki devletin silahına güvenip “bu araziler bizimdir artık. Siz gelemeseniz, gelirseniz sizleri öldürürüz” diyerek ölümle tehdit ediyorlar. Yıllardır Diyarbakır’da ikamet etmekteyiz. Ama kalbimiz sürekli köyümüze geri dönmek için atıyor. Biz ne olursa olsun tekrar köyümüze geri dönmek orada yaşamak istiyoruz. “
 
Mehmet AKAY 3 Mayıs 2007 tarihinde derneğimize yaptığı başvuru üzerine Ergani Kaymakamlığına 07 Mayıs 2007 günü dilekçe yazılarak başvuruda bulunulmuştur. Sonuç alınamaması üzerine 04.04.2008 tarihinde AKAY ailesi Ergani Kaymakamlığına köye geri dönmek istediğini, güvenliklerinin alınmasını istediğini belirten dilekçe ile yeniden başvurmuşlardır. Bu beyanları üzerine Ergani Kaymakamlığı bu dilekçeyi Ergani Jandarma Bölük Komutanlığına 24 04.2008’de göndermiştir.
 
Ergani Kaymakamlığı İdare Kurulu Bürosu’nun 02.08.2008 tarihli 16.2007/1888 sayılı bir dilekçe ile Şefik AKAY’a “tehdit edildiğiniz yönünde somut delillere rastlanılmadığı, ayrıca istemeniz halinde köye dönüş yapabileceği” ne dair yazılı cevap verilmiştir.
 
 
Değerli basın mensupları,
 
Sorun da burada yatmaktadır. Devletin kendisine verdiği silahla masum köylüleri tehdit edip arazilerine el koyan korucular hakkında soruşturma açılmamakta, korucu olan şahısların jandarmaya “AKAY ailesini tehdit etmiyoruz “ diye beyanda bulunmaları ile sorun kapatılmaktadır.
 
Soruyoruz;
 
-AKAY ailesi köyüne geri dönmek istediği halde köyüne neden geri dönememektedir?
- Bunca dilekçeye rağmen arazileri nasıl zorla başkaları tarafından ekilebilmektedir?
- Kim veya kimler bu hukuksuzluğa göz yummaktadırlar?
- Köyüne dönemeyen ve ölüm tehditi alan köylülere böyle bir somut bir bilgiye ulaşılamadığı,
   “tehdit yoktur, geri dönebilirsiniz” fikrine nasıl varılmaktadır?
 
Jandarmanın bu olayda korucuları koruduğunu ve fiili engelde bulunan korucular hakkında soruşturmayı üstü kapalı bir şekilde yaparak Ergani Kaymakamlığına eksik bilgi verdiği anlaşılmaktadır.
 
Dedelerinden kalma arazisine dönmek isteyen Şefik Akay, Mehmet Akay, Cezayir Akay, Remzi Akay, Necip Akay, Süleyman Akay’ın köylerine dönüş önünde FİİLİ olarak engel olan korucular hakkında Ergani Kaymakamlığı ve Ergani Jandarma Bölük Komutanlığı ciddi bir soruşturma başlatmalı, mağdur olan köylülerin zorla ekilen arazileri Akay ailesine geri verilmeli, başvurucu Şefik AKAY’ın şikayet dilekçesinde belirtmiş olduğu korucular Şeyhmus ACAR, Mehmet ACAR, Şefik ACAR, Nazım ACAR, Mehmet ACAR hakkında kamu davası açılmalı, köylülerin mağduriyetleri derhal giderilmelidir.
 
Bizler aşağıda imzası bulunan İnsan hakları savunucusu kişi ve kurumlar olarak kutsal olan mülkiyet hakkına istinaden AKAY ailesinin yaşadığı mağduriyetin derhal giderilerek köylerinde kendi imkanlarıyla evlerini yapmalarına olanak sağlanmasını talep ediyoruz.
           
 
 
İnsan Hakları Heyeti Üyeleri
 
Aysel TUĞLUK
   DTP Diyarbakır Milletvekili
 
Nadir BİNGÖL                    Necdet ATALAY                            Av. Nesip GÜLTEKİN
Ergani Bel. Başkanı               DTP İl Başkanı                    Mazlum Der Gen. Başk.Yard.   
 
Ali AKINCI              Av. Muharrem ERBEY                              Av. Dursun ÖZDOĞAN               
İHD MYK Üyesi     İHD Diyarbakır Şube Başkanı                     Göç-Der Başkanı
 
Av. Selahattin ÇOBAN                                          Av.
Mazlum Der Diyarbakır Şube Başkanı    Diyarbakır Barosu Yönetim Kurulu Üyesi