Kayıplar Bulunsun, Failler yargılansın

02.02.2009

 

BASIN AÇIKLAMASI
(Kayıplar Bulunsun, Failler yargılansın)
 
Türkiye’de 1990’lı yılların başından itibaren Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde JİTEM adında bir yapılanma, istediğini keyfi olarak göz altına alıp sorguluyor daha sonra da infaz ediyordu. Biz bölgede yaşayanlar bu infazların adreslerini çok iyi biliyor, konuşuyorduk ama duyulmuyorduk. Bunları ifade ettiğimizden dolayı ya yargılanıp ceza alıyorduk veya bizlerin de akıbeti infaz edilenlerle aynı oluyordu. Bir daha haber alınamayan kayıplara dair başta İHD olmak üzere bir çok önemli kurum ve STK çalışmalar yapmış, kayıpların ve faillerinin bulunması, akıbetlerinin ortaya çıkarılması amacıyla oturma eylemleri dahil olmak üzere geceli gündüzlü hem yasal girişimlerde bulunmuş, hem de sivil eylemler gerçekleştirmiştir. Ama akıbetleri bir türlü ortaya çıkmamıştır.
 
1996’de Susurluk’taki trafik kazası sonrası aslında çok ifşa edildi. Raporlar düzenlendi. Ama TBMM dahil olmak üzere bir çok kurumun önü kesildi, “Devlet Sırrı daha fazla gidemezsiniz” denildi. 1999-2000’de Diyarbakır DGM’de JİTEM’e dair çok ciddi iddianameler düzenlendi. Savcılar olaya dair ifadeler aldı, sorgulamalar yaptı. Ama bir yerlere çarpıp gerisi getirilemedi. 2001’de yine İstanbul’da bu örgütlenme ile ilgili İstanbul Emniyet Müdürlüğü bir soruşturma başlattı, ama beton bir duvara çarpıp durdu. Abdulkadir Aygan 2003’de Gündem Gazetesindeki itirafları kitap haline geldi. Bu korkunç itiraflar yargılama konusu oldu. Açılan dava nerede görülecek diye o mahkeme, bu mahkeme dolaşmaya, zamanaşımına uğraması için olağanüstü bir çaba sarf edilmeye başlandı. Bu dava hala uyuşmazlık mahkemesinde yargılanacak mahkemenin neresi olacağını bekliyor. Bu davada Abdulkerim Kırca, Arif Doğan, Veli Küçük ve Aygan dahil olmak üzere bir çok JİTEM elemanı yargılanmaktadır.
 
2007’de Ümraniye’de tesadüfen bulunan bombalarla başlayan süreç ülkemizde karanlık bir Gladio örgütlenmesinin var olduğunu ve bunun Ergenekon Çetesine dönüştüğü yönündedir. Bu çetenin icraatlarının burada Kürt coğrafyasında olduğu açık ve nettir. Yargılamanın Fırat’ın doğusuna kaymaması doğrusu bizleri şüphelendirmektedir. Aygan’ın itirafları bölgedeki infazların % 80’nin JİTEM tarafından yapıldığı yönündedir. Yine Sur içinde bulunan eski JİTEM binasının arkasında bulunan Höyük’te bir çok cenazenin olduğu yönündeki itirafının savcılık tarafından ciddiye alınması ve gerekli olan kazının yapılması gerekmektedir. Ergenokon çetesi dosyası ile ilgili olarak Diyarbakır’da özel yetkili bir savcılığın oluşturulması ve burada işlenen faili meçhul cinayetler, infazlar ve kayıpların ailelerinin ifadelerinin alınması, bölgede bulunan dosyaların toparlanıp incelenmesini, kayıplara dair Botaş kuyuları, Diyarbakır JİTEM binasının çevresi dahil olmak üzere tüm ölüm kuyularının açılmasını istiyoruz.
 
Faillerinin beyanları ve itirafları üzerine Ankara ve diğer bir çok ilde ele geçirilen, yol kenarına bırakılan silahların burada kullanıldığını çok iyi biliyoruz. Faillerin bazılarının belirlendiği, silahların ve cephaneliklerin kısmen ortaya çıkarıldığı bu olaylarda kayıplar ve faili meçhul cinayetler, konuşulmamakta, akıbetleri hakkında hiçbir açıklama yapılmamaktadır. Soruyoruz neden?
 
Biliyoruz ki en çok faili meçhul cinayet ve kayıp olayı 1993- 1996 yılları arasında dönemin başbakanı Tansu ­ÇİLLER, Genelkurmay Başkanı Doğan GÜREŞ ve Emniyet Müdürü Mehmet AĞAR döneminde gerçekleşmiştir. Bu karanlık dönemin sorumlularına neden dokunulmuyor.
 
Bir dönem JİTEM’de aktif olarak çalışan itirafçı Abdulkadir AYGAN’ın Taraf Gazetesindeki 27-28-29 Ocak 2009 tarihindeki Neşe Düzel ile yaptığı röportajdaki itirafları, kayıpların isimleri, gömüldükleri yerleri açıkça ortaya koymaktadır. Kayıpların bulunmaması, ve konuşulmaması yönünde bir eğilim gittikçe kabul görülmektedir.
 
Kayıpların bulunması soruşturmanın genişletilmesi amacıyla İHD Genel merkezi ile tüm şubeler cumartesi günleri saat 12.00’de oturma eylemi yapacaktır. Kayıpların aileleri ve insan hakları savunucuları ve aktivistleriyle yapılacak eylemin ismi “Kayıplar Bulunsun, Failler yargılansın” olacaktır.
 
Hukuk devletinde olması gerekenlerin hayata geçirilmesini istiyoruz. Yargı, taş atan çocuklara karşı sert tutum ve tavrını, askeri binalarda masum insanları tel ile boğan, gencecik insanları kör kuyulara atan JİTEM elemanlarına karşı da hayata geçirsin istiyoruz. Sorumlular yargı önüne çıkarılsın, Devlet, kayıp yakınlarından özür dilesin, adalet tecelli etsin istiyoruz.
 
 
Av. Muharrem ERBEY
Şube Başkanı, Genel Başkan Yardımcısı