Operasyonlarla beraber köy ve orman yakma işlemleri gittikçe artıyor

09.07.2008

 

BASIN AÇIKLAMASI
    (Operasyonlarla beraber köy ve orman yakma işlemleri gittikçe artıyor)
 
                                                                                                          Değerli basın mensupları;
 
Operasyon bölgelerindeki hukuksuzluk devam ediyor. Her geçen gün yoğunlaşan çatışmalı ortam ile birlikte vatandaşların can ve mal güvenliği ciddi tehlike altına girmekte olup bu yönde mağduriyetler gittikçe artmakta, kimse bu mağduriyetin takipçisi olmamaktadır.
 
08 Temmuz 2008 günü şubemize başvuran Şükrü KUR şu beyanlarda bulunmuştur; 1994 yılına kadar Diyarbakır ili Silvan ilçesi Ergaçit (Molegir) köyünde oturuyorduk. Köyde 45-50 hane vardı. Fakat 1994 yılında güvenlik birimleri tarafından köyden tüm evler boşaltıldı, zorla hepimiz çıkarıldık. Diyarbakır’a gelip zor koşullar altında yaşamaya başladık. 1994 yılından beridir arazilerimizi hiç ekemedik. Ekmek amacıyla kaç defa girişimde bulunduysak da Silvan’a bağlı Sedeknê ve Sınê köyü korucuları bize engel oldular. İki yıl önce yine bütün arazilerimizi, ormanlık ve meyve ağaçlarımızı, bitki örtüsünü tamamen yakmıştılar.  Aldığımız duyumlara göre 07 Temmuz 2008 pazartesi günü Bingöl Lice arasında çatışma yaşanmış. Çatışma sonrası askerler ve korucular yine köyümüze gelip, ormanlık alanı, meyve ağaçlarını mezarlarımız dahi ateşe vermişler. Ateşi köyün içinden başlayarak bütün araziyi ateşe vermişler. Yangın hala devam ediyor. Cep telefonuyla yangını çektik. Mağduruz. Gerekenleri yapmanızı diliyoruz.”
 
Köyleri, ormanlık alanları yakanlara, mezarları yakanlara, evleri yerleşim alanlarını yakanlara kim DUR diyecek, hukuksuzluk ne zaman sona erecek doğrusu merak ediyoruz. İnsan Hakları derneği olarak masum vatandaşların haklarını sonuna kadar savunacağız.
 
Bir yanda çevreci örgütler Türkiye’nin Kyoto protokolunu imzalamasını isterken, doğayı, ormanları korumak üzerine etkinlikler yaparken, bölgemizde her gün binlerce metrekare yeşil alan, ormanlık alanlar yerleşim alanları, üzüm bağları hatta mezarlar yanarken neden sessiz kalıyorlar. Yoksa bölgemizdeki yeşil alanlar ülkemizi ve dünyayı soluksuz bırakmıyor mu? Ciğerlerimiz dediğimiz ormanlar sadece ülkemizin batısında olan ormanlar mı? Hukuk dışı bir şekilde yakılan ormanlar bir insanlık mirasıdır. Bu mirası yakanlara DUR diyelim. Ormanları yakan herkesi kınıyoruz.
 
Şube Başkanı
Av. Muharrem ERBEY