DEMOKRASİ, EŞİTLİK, ÖZGÜRLÜK VE BARIŞ İÇİN 1 MAYIS’A

01.05.2012

Bütün dünyada olduğu gibi bu yıl da 1 Mayısta işçi sınıfı başta olmak üzere ezilenler, sömürülenler, eşit ve adil bir düzen kurulmasını savunanlar; savaşa karşı çıkıp halkların barış ve özgürlük içinde kardeşçe yaşamasını isteyenler, bir kez daha sokaklara çıkıp seslerini duyurmaya, taleplerini ortaya koymaya çalışacaklar.

Bu yılki 1 Mayıs’a hak ihlallerinin arttığı bir dönemde giriyoruz. İşçilerin, emekçilerin, demokrasi ve özgürlüklerden yana olanların önünde önemli görevler var. Bunlar,

Hükümet Kürt sorununda barışçıl politikalar yerine savaş politikalarında ısrar ediyor. Bu durum 2012 yılı yaz aylarında yoğun bir çatışmaya neden olabileceği gibi bir daha geri dönülmez bir süreci de beraberinde getirebilecektir. Bu nedenle başta işçi sınıfı olmak üzere tüm ezilen ve sömürülenler, demokrasi güçlerinin 1 Mayısta ön plana çıkarmaları gereken en önemli konu savaşa karşı barış ve halkların kardeşliğini haykırmak, Kürtlerin eşit ve adil bir şekilde yaşamalarını savunmak olmalıdır.

Düşünce, ifade ve basın özgürlüğüne yönelik baskılar artmış, çok sayıda aydın, siyasetçi, gazeteci, sendikacı, öğrenci, avukat… Düşünceleri nedeniyle tutuklanmış ve haklarında davalar açılmıştır. İfade ve basın özgürlüğü büyük tehdit altındadır. 1 Mayıs alanlarının en önemli taleplerinden biri de düşünce, ifade ve basın özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması olmalıdır.

Örgütlenme özgürlüğü büyük tehdit altındadır. Birçok muhalif parti, sendika, dernek vb örgüt baskıya uğramaktadır. Sendikalaşma hakkı kullanılamaz hale getirilmektedir. İş yerlerinde sendikalaştıkları için işten atmalar devam etmektedir. Kamu çalışanlarına yönelik sürgünler bir yıldırma politikasına dönüştürülmüştür. İş güvenliği sağlanamamakta ve işçi ölümleri devam etmektedir. Toplu sözleşme ve grev hakkı kullanılamaz hale getirilmiş, sendikasızlaştırma ve taşeronlaştırma ile örgütlenme özgürlüğüne darbe vurulmuştur. 1980 yıllarda yaklaşık on milyon işçinin üç buçuk milyonu sendikalı iken, bugün yirmi beş milyona yakın işçinin yedi yüz bine yakını sendikalıdır. Bu nedenlerle İşçi sınıfı başta kendi örgütlülükleri olmak üzere, tüm halkın örgütlenmesinin önündeki tüm engellerle mücadele etmelidir.

İşkence, kötü muamele, cezaevlerindeki insanlık dışı muamelelere, özel yetkili mahkemelerin kaldırılması için mücadele edilmelidir.

İnsan savunucuları her yıl olduğu gibi bu yıl da işçi ve emekçilerle birlikte tüm ülkede 1 Mayıs alanlarında olup hak ve özgürlük taleplerini ortaya koyacaktır.

İHD ve İnsan Hakları Savunucuları 1 Mayıs’ta savaşa karşı barışı, işkencecilerin yargılanmasını, özel yetkili mahkemelerin kaldırılıp adil yargılanmayı, düşünce ve ifade özgürlüğünü, halkların kardeşliğini, anadilde eğitimi, insan onuruna yaraşır bir yaşamı haykıracaktır.


İNSAN HAKLARI DERNEĞİ