28 Aralık 2011 günü Şırnak İli Uludere İlçesi Roboski Köyü sınır hattında Türkiye’ye ait F-16’lar tarafından yapılan bombalama sonucunda çoğu çocuk 34 sivil katledildi. Katliam duyulur duyulmaz insan hakları savunucuları olay yerine gitti ve kitle örgütleri ile birlikte araştırma ve inceleme yaparak Roboski Katliamı raporunu hazırladı. Bu rapor 3 Ocak 2012 günü Ankara’da kamuoyunun ve yetkililerin dikkatine sunuldu.
Katliamın üzerinden bir yıl geçti. Katliamla ilgili soruşturmada bir arpa boyu yol alınamadı. Soruşturmada cevaplandırılması gereken tek soru insansız hava aracı görüntülerinde sivil oldukları ve silah taşımadıkları belli olduğu halde bu kişilerin bombalanarak öldürülmesi emrini kim veya kimler verdi? Anlaşılan o ki emri verenler yüksek mevkideki kişiler olduklarından bizzat yargı organı tarafından korunup kollanmaktadırlar. Yani Türkiye’de cezasızlık politikası devam ettirilmektedir.
Roboski katliamı ile ilgili söylenecek çok şey vardır. Ancak tartışılmayacak konular da vardır. Roboski de yapılan bir katliamdır. Dolayısıyla insanlığa karşı suç işlenmiştir. Cezasızlık politikasına rağmen sorumlular er ya da geç ortaya çıkarılacak ve yargı önünde hesap vereceklerdir.
Roboski gibi katliamların yaşanmaması için siyasal iktidara çağrımız vardır. Kürt sorununda denenmemiş tek politika olan demokratik ve barışçıl çözüm politikasını uygulayın. Muhataplarınız bellidir, bu muhataplarla müzakere yürütüp sorunu bir an önce şiddet dışı yöntemlerle çözün. Şiddet politikası devam ettikçe halklar arasındaki ayrışma da derinleşmekte ve birlikte yaşamanın koşulları giderek azalmaktadır.
Katliamda ölenler geri gelmeyecektir. Ancak bu insanların geride bıraktıkları aileleri ve hayalleri vardır. Roboski üzerine çok sayıda eylem ve etkinlik, belgesel ve sanatsal ürünler üretildi. Böylece Roboski önemli bir toplumsal hafıza oluşturdu. Bu hafızanın silinmesi mümkün gözükmemektedir.
Roboski katliamında yaşamını yitirenlerin ailelerinin ve insan hakları savunucularının adalet arayışı devam etmektedir. İnsan hakları savunucuları “adaletin iyileştirici” rolü olduğunu her zaman ifade ederler. Roboski’de aileler, Kürt halkı, Türk halkı, bir bütün olarak herkes adaletin yerine gelmesi ile iyileşmek istiyor. Adalet arayışımız süreklidir ve bu aynı zamanda bir mücadeledir. Roboski katliamı aydınlanana kadar adalet arayışımız sürecektir.
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ