AKP Genel Merkezi’ne ve Adalet Bakanlığı’na yapılan silahlı saldırı sonrası güvenlik güçlerinin sorumluları bulma bahanesiyle bazı sendika ve kitle örgütlerine yönelik operasyonlarını kaygı ile izliyoruz. Bazı dernekler ve son olarak da Türk-İş bağlı Liman İş Sendikası ile DİSK’e bağlı Genel İş Sendikası Genel Merkezi’nin polisler tarafından kapıları kırılarak baskınlar düzenlendi. Yasal ve on binlerce üyesi olan sendikaların, sendika yöneticilerinin de sendikada olmadığı sabahın erken saatlerinde kapılar kırılarak basılıp aranması otoriter, baskıcı zihniyetin ürünüdür.
AKP ve Adalet Bakanlığı’na saldırı düzenleyenleri arama gerekçesiyle sendikaların bu şeklide basılması ve aranması sendikaların itibarsızlaştırılmak istenmesine yöneliktir. Daha önce de çeşitli gerekçelerle KESK Genel Merkezi ve KESK’e bağlı birçok sendika güvenlik güçleri tarafından basılmış ve birçok yöneticisi gözaltına alınmış ve tutuklanmıştır. Şimdi de işçi sendikalarına yönelik bu saldırının altında yatan gerçek nedenin tüm toplumun susturulmak istenmesidir.
Güvenlik güçleri aramalarda yasalara uymalı ve yasadışı arama ve belge-bilgi elde etme yönteminden vazgeçmelidir. Tüm Türkiye’de şubeleri olan ve yüzlerce çalışanı, on binlerce üyesi olan sendikaları “yasadışı örgütlerle ilişkili” göstermesinin ve de yasadışı bir yere operasyon yapıyormuş görünümü vererek baskın düzenlemesi işçi ve memur sendikalarına ve muhaliflere bir gözdağıdır. Bu yapılanlar ülkede demokrasi ve özgürlüklerin daha fazla sınırlandırılmasına yöneliktir.
Biz İHD olarak, AKP’ye ve Adalet Bakanlığı’na yönelik saldırıya karşı olduğumuz gibi, AKP hükümetinin tüm muhalifleri susturmaya yönelik baskıcı ve otoriter tutumuna da karşıyız.
Genel-İş ve Liman-İş sendikalarına geçmiş olsun dileklerimizi bildiriyor, hükümetin ve güvenlik güçlerinin baskıcı tutumuna karşı duracağımızı bildiriyoruz.
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ