BASINA VE KAMUOYUNA - İHD Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Şube Başkanı Sayın Raci Bilici'nin gözaltına alınmasına ilişkin basın metni

15.03.2017

Değerli Basın Mensupları;

Derneğimizin Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Şube Başkanımız Sayın Raci Bilici, 15 Mart 2017 tarihinde sabah saat 06.00’da, evine yapılan polis baskınıyla gözaltına alınmıştır. TEM Şubeye bağlı polis ekibi tarafından evinde yapılan aramanın ardından Sayın Bilici, İl Emniyet Müdürlüğü TEM Şubesine götürülmüştür. Derneğimizin avukat yöneticileri, kendisiyle Emniyet Müdürlüğünde bir görüşme gerçekleştirmiş;  bu görüşme esnasında soruşturma dosyasında kısıtlılık kararı olduğunu öğrenmiştir. Bununla birlikte başkanımıza yöneltilen suçlamanın ne olduğu konusunda ne kendisine ne de görüşmeyi gerçekleştiren avukat arkadaşlarımıza herhangi bir bilgi verilmiştir.

 

8 aydır devam eden OHAL uygulamalarıyla temel hak ve özgürlükler sistematik ve yaygın bir biçimde ihlal edilmiş, özgürlükler baskı altına alınmıştır. Toplumun her kesiminden siyasetçi, gazeteci, akademisyen, aydın, yazar, öğretmen, öğrenci, sendikalı pek çok kişi haksız gözaltı ve tutuklamalardan nasibini almaktadır. Yaşanan hukuksuzluklara karşı sesini yükselten Sivil Toplum Örgütlerinin faaliyetlerini durdurma ve engellenmenin yoğun bir biçimde yaşandığı bu süreçte, insan hakları savunucuları da tehdit, baskı, meslekten ihraç etme, gözaltına alma, tutuklama gibi uygulamalarla karşı karşıya kalmışlardır.

 

Derneğimizin Genel Başkanı Yardımcısı ve Diyarbakır Şube Başkanı Sayın Raci Bilici de, yakın geçmişte iktidar yanlısı medya organlarının karalayıcı haberlerine ve kimliği belirsiz kişi ve çevrelerin tehditlerine maruz kalmış, hedef gösterilmiş nihayetinde bugün gözaltına alınmıştır. 

 

Değerli Basın Mensupları;

İnsan Hakları Derneği kurulduğu 1986 yılından beri Türkiye’de insan hakları kültürü ve bilincinin gelişmesi için çaba sarf etmiş, koşullar ne olursa olsun ihlalcinin karşısında ihlale maruz kalanın yanında yer almıştır. Halen Türkiye’nin en eski ve en yaygın insan hakları örgütüdür. İHD, Türkiye İnsan Hakları Hareketi içindeki en önemli dinamik güçlerden biridir.

İHD’nin tüm üye, yönetici ve aktivistleri yaşam hakkı ve ifade özgürlüğünü savunmak başta olmak üzere her türlü işkence, zorla kaybettirme, faili meçhul cinayetler, ayrımcılık, kadın ve çocuk hakları, LGBTİ hakları, göç, iltica ve diğer birçok hak alanında hiçbir kişisel korku ve endişeye kapılmadan demokratik mücadele yürütmektedir.

 

İHD’nin insan haklarını bütün olarak gören bu yaklaşımı ve hak ihlallerine karşı vermiş olduğu mücadele İHD’yi hedef haline getirmiştir. Bu devlet politikası İHD gibi insan hakları örgütlerini ve savunucularını her zaman tehlikeli birer iç düşman olarak algılamıştır. İHD çalışmaları Türkiye’nin demokrasi ve insan hakları sorununu gidermeye dönük çalışmalardır. Bu çalışmalar eleştirel ve tarafsız bir temelde yapılmaktadır. Bu nedenle devlet bürokrasisi ve hükümetler bu çalışmalardan rahatsız olmakta ve kolluk kuvvetleri tarafından İHD yönetici ve üyeleri üzerinde hukuk dışı baskılar kurulmuş, birçok üye ve yöneticimiz, öldürülmüş, saldırıya uğramış, tutuklanmış veya haksız hapis cezalarına çarptırılmıştır. Hiçbir kişisel menfaat beklemeden her türlü baskı ve tehdit ortamında insan hakları mücadelesi yürüten insan hakları savunucularına bu uygulamalar kabul edilemez olduğu gibi BM İnsan Hakları Savunucularının Korunması Bildirgesi’ne de aykırıdır.

 

Diğer taraftan, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın gözaltı işlemlerine dair yaptığı açıklama oldukça vahimdir. Derneğimizin faaliyetlerinin ve yöneticilerinin yasadışı örgütlerle bağlantılı gibi gösterilip itham edilmesi kesinlikle kabul edilemezdir.

 

Uluslararası alanda özellikle BM ve Avrupa Konseyi’nde Türkiye’de yaşanan hak ihlalleri ile ilgili önemli tespit ve raporlar yayınlandıktan sonra insan hakları savunucularına yönelik bu tip hukuk dışı baskıların geliştirilmesi kesinlikle kabul edilemezdir. Uluslararası toplumu insan hakları savunucuların korunması çerçevesinde duyarlı olmaya çağırıyoruz.

 

Değerli Basın Emekçileri;

 

Bilinmesini isteriz ki; bizler her zaman toplumsal yaşamımızda başta yaşam hakkı olmak üzere, kişilerin temel ve insani haklarını, özgürlük ve güvenliklerini korumak ve gelişimine katkıda bulunmak amacıyla yola çıkmış ve mücadele eden insan hakları savunucuları ve aktivistleriyiz. Baskılara bu güne dek boyun eğmedik, bundan sonra da eğmeyeceğiz.

 

Bu bağlamda, yaşanan diplomatik krizlerden dolayı hükümet yetkililerinin uluslararası insan hakları belgelerine atıfta bulunarak insan haklarına saygı gösterilmesi çağrısı yaptığı bugünlerde, bizler de hükümeti ve yargı makamlarını insan haklarına uygun davranmaya davet ediyor, Sayın Bilici’ye yönelik gerçekleşen haksız gözaltı işlemini sert dille kınıyor ve derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz.

 

 

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ

DİYARBAKIR ŞUBESİ