İşkence afişlerine ‘polisi aşağıladığı’ gerekçesiyle toplatma

20.09.2011

DİYARBAKIR - İHD Diyarbakır Şubesi ve kentteki 5 kurumun 26 Haziran İşkenceye Karşı Mücadele ve İşkence Görenlerle Dayanışma Günü vesilesiyle düzenleyecekleri etkinlikler çerçevesinde kent genelinde asılan afişler, Diyarbakır 1. Sulh Ceza Mahkemesi'nin kararıyla toplatıldı. Karara tepki gösteren İHD Diyarbakır Şu Yöneticisi Av. Pınar Dalkuş, “Verilen kararda devletin polisini aşağıladığımız gerekçe gösterilmiş, peki her gün sokaklarda aşağılanan işkence gören insanımız ne olacak? Bu fotoğraflarda aşağılanan kim onu sormak gerekir” dedi.

AKP hükümeti her fırsatta “ileri demokrasi”, “artık ülkemizde ifade özgürlüğü önünde herhangi bir engel yoktur” diye dursun, AKP’yi tekzip edecek nitelikteki uygulamalar ortaya çıkmaya devam ediyor. 26 Haziran İşkenceye Karşı Mücadele ve İşkence Görenlerle Dayanışma Günü vesilesiyle İHD Diyarbakır Şubesi, MAZLUMDER, Diyarbakır Barosu, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Diyarbakır Tabip Odası ve KESK Diyarbakır Şubeler Platformu tarafından ortaklaşa düzenlenen etkinlikler çerçevesinde Diyarbakır’ın çeşitli noktalarına polis işkencesini ve sokaktaki polis şiddetini konu alan afiş ve billboardlar asıldı. Ancak afişler, Diyarbakır 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin kararıyla toplatıldı.

TCK’nın 301/2 maddesi gerekçe gösterildi

İçeriğinde “İşkenceye sıfır tolerans, orantısız güce sonsuz müsamaha”, “İşkence bir insanlık suçudur, sokak işkencesine yasal kılıf: Orantılı güç” yazıları bulunan ve polisin sokakta yaptığı işkenceyi resmeden fotoğrafların bulunduğu afişler, “Devletin askeri ve emniyet teşkilatını alenen aşağılama” fiilini düzenleyen TCK’nın 301/2 maddesi gerekçe gösterilerek toplatıldı.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın istemi üzerine verilen toplatma kararında şunlara yer verildi: “İlimizde kurulu bulunan ve faaliyet gösteren İHD, MAZLUMDER, TİHV, KESK, Diyarbakır Tabip Odası ve Baro Başkanlığı’nın amblemleri bulunan ve şehrin muhtelif yerlerinde bulunan Billboardlara asılan afişlerde ’26 Haziran İşkenceye Karşı Mücadele ve İşkence Görenlerle Dayanışma Günü’ ibaresiyle başlayıp aşağısında toplumsal olaylarda yaşanan bir hadisenin fotoğrafının yer aldığı, fotoğrafın altında ise ‘İşkence bir insanlık suçudur sokak işkencelerine yasal kılıf orantılı güç’ yazısının yer aldığı ve TCK’nın 301/2 maddesine muhalefet olarak değerlendirilen bu afişler ile ilgili toplatılması ve el konulmasına karar verildi.”
 
‘Peki işkenceyle her gün aşağılanan insanlar ne olacak?’
 
Savcılığın talebini olduğu gibi kabul eden mahkemenin kararına tepki gösteren İHD Diyarbakır Şube Yöneticisi ve İşkence Haftası etkinliklerinin düzenleyici kurulunda yer alan Av. Pınar Dalkuş, kararın hukuka aykırı olduğunu söyledi. Diyarbakır’da bulunan 6 kurumla birlikte bu yıl polisin sokağa kadar taşırdığı işkence temasını işlediklerini belirten Dalkuş, “Biz bu afişlerde kullanmış olduğumuz fotoğrafları bölgemizdeki acı bir gerçeğe dikkat çekmek amacıyla kullandık. Hükümet tarafından ‘artık işkence yoktur’ denirken, bölgemizdeki insanların her gün maruz kaldığı muameleyi göstermeye çalıştık. Verilen kararda devletin polisini aşağıladığımız gerekçe gösterilmiş, peki her gün sokaklarda aşağılanan işkence gören insanımız ne olacak? Bu fotoğraflarda aşağılanan kim onu sormak gerekir” dedi.
 
‘İşkence bir insanlık suçu değil mi?’
 
Afişlerde “İşkence bir insanlık suçudur” dediklerini vurgulayan Dalkuş, “Acaba bu kararı verenler işkenceyi bir insanlık suçu olarak görmüyorlar mı? Yoksa hükümetin yaklaşımıyla meşrulaştırılmaya çalışılan sokak işkencesine yargı da destek mi veriyor?” diye konuştu.
Birlikte çalışma yürüttükleri kurumlarla kararı değerlendireceklerini kaydeden Dalkuş, İşkence Haftası ile ilgili çalışmalarını sürdüreceklerini dile getirdi.