İnsan Hakları Çadırı’na Diyarbakır Valiliği’nden yasaklama

12.12.2011

DİYARBAKIR – Diyarbakır’da 5 sivil toplum örgütü tarafından organize edilen 10-17 Aralık İnsan Hakları Haftası etkinlikleri kapsamında kurulmak istenen “İnsan Hakları ve Özgürlük Çadırı” Diyarbakır Valiliği’nin kararıyla yasaklandı. Kararda ‘insan hakları’ çadırının provakatif eylemlere yönelik kullanılabileceği gerekçesiyle uygun görülmediği belirtiliyor.  İnsan hakları savunucuları karara tepki göstererek, Türkiye’de demokrasi ve özgürlüklerin önünde büyük engellerin olduğunun bir kez daha kanıtlandığını belirtti.

İnsan Hakları Haftası’na girdiğimiz bu günlerde Diyarbakır Valiliği “pes” dedirtecek bir karara imza attı. İHD Diyarbakır Şubesi, MAZLUMDER Diyarbakır Şubesi, TİHV, Diyarbakır Barosu ve Diyarbakır Tabip Odası tarafından 10-17 Aralık İnsan Hakları Haftası etkinlikleri kapsamında ülkede yaşanan insan hakları ve özgürlükler sorununa dikkat çekmek amacıyla açmak istedikleri “İnsan Hakları ve Özgürlük Çadırı”, Diyarbakır Valiliği tarafından yasaklandı.

Provokatif eylemler için kullanılabilirmiş!’

Kurumların 5 Aralık günü Diyarbakır Valiliği’ne Koşuyolu Parkı, Dağkapı Meydanı veya Parkorman’da uygun bulunacak bir yere çadır kurmak talebiyle yaptığı bildirime yanıt veren Diyarbakır Valiliği, bu bölgelerin çadır kurmak için uygun görülmediğini bildirdi.
Valilik kararında şunlara yer verildi: “Dağkapı meydanı, Koşuyolu Parkı ve Parkormanın eğitim kurumlarına yakın olması; günün her saatinde ambulans, itfaiye ve diğer toplu taşım araçları tarafından sıklıkla kullanılması; araç ve yaya trafiğinin bahse konu yerlerde yoğun olması; kurulması talep edilen çadırın bulunacağı yerde toplanabilecek kalabalığın süreklilik arz edebileceğinden ötürü genel sağlık, kamu düzeni ve hayatın normal akışının bozulabileceği; ayrıca, terör örgütüne müzahir kitlenin çadır kurulmasını provakatif eylemlere yönelik kullanabilecekleri hususları göz önüne alındığında, 'İnsan Hakları' temalı etkinlik için çadır kurulması talebi Valilik Makamının .0.3/12/2012 - tarih ve 2012/1608 sayılı olurlarıyla uygun görülmemiştir.”

‘Devletimiz bir çadıra bile tahammül edemedi’

Karara tepki gösteren İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Raci Bilici, çadırın yasaklanması kararının tamamen keyfi ve antidemokratik olduğunu söyledi. Türkiye’de demokrasi ve özgürlüklerin önünde büyük engellerin olduğunun bu kararla bir kez daha kanıtlandığını belirten Bilici, “Biz kentte bulunan hak temelli çalışan kurumlar olarak her yıl İnsan Hakları Haftası’nı çeşitli etkinliklerle kutlarız. Bu yıl ülkemizde demokrasi ve özgürlükler konusunda ciddi sorunlar yaşandığı, insan hakları ihlallerinde artışların olduğuna dikkat çekmek amacıyla anlamlı bir etkinlik olarak çadır açmak istedik. Açacağımız çadırı da herhangi bir rahatsızlık vermeyecek şekilde bir parkın içerisinde kurmayı planladık. Ancak devletimiz bir çadıra bile tahammül edemedi” dedi.
Devletin bu tür yasaklamalarla bir yere varamayacağını kaydeden Bilici, “Her fırsatta ülkenin daha fazla demokrasiye kavuştuğunu, daha özgür bir ortamın yaratıldığını söyleyen hükümetin ve yakın çevresinin bu karara bir kez daha bakmasını tavsiye ediyoruz. Göreceklerdir ki, ülke 90’lı yılları bile aratır bir konuma gelmiştir” diye konuştu.

‘Karar devletin insan hakları kavramına tahammülsüzlüğüdür’

MAZLUMDER Diyarbakır Şube Başkanı Abdurrahim Ay ise, Valiliğin yasaklama kararının yürürlükteki mevzuata dahi aykırı olduğunu vurgulayarak, şunları söyeldi: “Bu karar Türkiye’de devletin insan hakları kavramına bile ne kadar tahammülsüz olduğunu göstermesi açısından önemlidir. Amacımız sadece insan hakları ile ilgili duyarlılığı artırmaktı. Ancak bu konuda öncü olması gereken devletin ve aygıtlarının OHAL dönemine benzer uygulamalarla tam tersi bir duruş sergilediğini görmek bizim açımızdan kaygı vericidir.”