DİYARBAKIR – Gözaltına alındıktan sonra tutuklanan gazetecilerin tutuklanmasını protesto eden İHD Diyarbakır Şubesi, Azadiya Welat ve DİHA’yı ziyaret etti. İnsan hakları savunucuları ayrıca baskıya uğrayan basın kuruluşlarına destek sunmak amacıyla kent merkezinde Azadiya Welat ve Özgür Gündem dağıttı. İHD’liler tutuklanan DİHA çalışanlarının masasına kırmızı karanfiller bıraktı.
20 Aralık’ta muhalif basın kuruluşlarına yönelik gerçekleştirilen operasyonda gözaltına alınan ve bu sabah tutuklanan gazetecilerin tutuklanmasını protesto eden İHD Diyarbakır Şubesi yöneticileri, Azadiya Welat ve DİHA bürolarına destek ziyaretinde bulundu. İlk olarak Genel Yayın Yönetmeni tutuklanan Azadîya Welat’ın merkez bürosunu ziyaret eden İHD’liler, gazete çalışanlarıyla dayanışma içerisinde olduklarını dile getirdiler. Burada bir konuşma yapan İHD Şube Sekreteri Raci Bilici, özgür basının bu ülkede karanlıkları aydınlığa çıkarma işlevi gördüğünü, bu nedenle sürekli baskıların hedefi olduğunu belirterek, baskılara rağmen bu kuruluşların çalışmalarını sürdüreceğini ve gerçekleri yazmaya devam edeceklerini söyledi.
‘Azadiya Welat ve Özgür Gündem dağıtıldı’
İnsan hakları savunucuları daha sonra Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde her hafta düzenledikleri “Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın” eylemini gerçekleştirdikten sonra, baskına uğrayan basın kuruluşlarına destek vermek amacıyla gazete dağıtımı gerçekleştirdi. Koşuyolu Parkı’ndan başlayarak Ofis Semti’ne kadar Azadîya Welat ve Özgür Gündem gazetesi dağıtan İHD’liler, yurttaşlardan gazetelerine sahip çıkmalarını istedi.
Tutuklanan DİHA çalışanlarının masasına karanfil
Ofis Semti’ndeki Çeysa Plaza önüne kadar gazete dağıtımı yapan İHD’liler daha sonra burada bulanan Dicle Haber Ajansı bürosunu ziyaret etti. İHD'liler, ajans çalışanlarına kırmızı karanfil dağıttı ve tutuklanan DİHA editörlerinin masasına karanfiller bırakarak, dayanışma mesajı verdi.
Burada da kısa bir konuşma yapan Raci Bilici, ne pahasına olursa olsun özgür basının susturulamayacağını vurguladı. İnsanların haber alma haklarının ellerinden alınmak istendiğini, asimile olmadan, asimile edilmeden sansürsüz haberlerin engellenmek istendiğine dikkat çeken Bilici, “Tabi bunu başaramazlar. Geçmişte katlediliyordu; faili meçhul cinayete uğratılıyorlardı, Sokak ortasında dağıtımcıdan tutun muhabirine, genel yayın yönetimine kadar öldürülüyordu. İşte Ape Musa'ya kadar katlettiler şimdide tutukluyorlar. Ama bu şekilde bu ülkede kim diline, kültürüne, özgür basınına ve insan hakları ihlalini savunursa ya öldürülüyor, ya da tutuklanıyor. Özgür basını geçmişte susturmayı başaramadılarsa hiç bir zaman susturamazlar” diye konuştu.