Hrant'ı anan Diyarbakırlılar: Biz bitti demedikçe bu dava böyle bitmez

19.01.2012

DİYARBAKIR -  Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in ölümünün 5'nci yıl dönümünde cinayete ilişkin mahkeme kararına tepki gösteren Diyarbakır'daki STK'lar, "Hrant için, adalet için, biz bitti demedikçe bu dava böyle bitmez" diyerek, cinayetlerin açığa çıkması için Hakikatleri Araştırma Komisyonu kurulsun çağrısında bulunuldu.

İHD, Diyarbakır Barosu, MAZLUMDER ile TİHİV, Hrant Dink'in katledilişinin 5. yıldönümüne ilişkin Diyarbakır Barosu'nda ortak basın açıklaması yaptı. "Hakikati istiyoruz. Yalın çıplaklığıyla hakikati!" ve "Hrant için, adalet için, biz bitti demedikçe bu dava böyle bitmez!" şiarı ile düzenlenen açıklamaya kurum temsilcileri katıldı. 
"Gelin önce birbirimizi anlayalım. Gelin önce birbirimizin acılarına saygı gösterelim ve gelin önce birbirimizi yaşatalım" sözleri ile açıklamasına başlayan Diyarbakır Barosu Başkanı Mehmet Emin Aktar, Dink'in cinayette kurban gideceğinden haberdar olduğunu ve gazetedeki köşesine de buna yer verdiğini belirtti. "Kral hep çıplaktı bizler için. Bu kez sadece çıplak değil, çıplağım diye bağırıyordu" diyen Aktar,  görmeyen zihniyetin bu kez duymadığına dikkat çekti.  Cinayetin, Ergenekon örgütünün Trabzon ayağının işlediği karanlık bir cinayet olduğuna dikkat çeken Aktar, cinayetin arka planına dair hiç bir ilerlemenin sağlanmadığını, bunun da istihbarat örgütlerinin, kamu kuruluşlarının bilgi paylaşmak istemediği davanın kamu vicdanını tatmin etmeden sonuçlandığını hatırlattı.

'Cinayeti aydınlatmak namus borcumuzdur diyen hükümet borç batağında'

"Bu cinayet örgütlü, planlı ve güvenlik birimlerinin bilgisi ve gözetimi altında işlenmiştir" diyen Aktar,  sözlerini şöyle sürdürdü: "Dink cinayetinin Malatya Zirve Yayınevi katliamı ve Trabzon'daki Rahip Santoro cinayeti olaylarıyla alakalı yönleri olmasına rağmen illiyet bağı kurulmasını sağlayacak delilleri araştırma inceleme gereği duymayan mahkeme devleti koruma refleksiyle kamu vicdanına aykırı karar vermiştir. Başbakan Hrant Dink cinayetini aydınlatmak namus borcumuzdur demişti; buna Uludere'yi de eklersek hükümet borç batağındadır" ifadelerini kullandı. Karara imza atan zihniyeti bildiklerini ve bu anlayışın "Benim devletim suç işlemez. Benim devletim insan öldürtmez. Benim devletim yurttaşlarını bombalamaz" zihniyetinin dışa vurumu olduğuna vurgu yapan Aktar, hukuksuzluk cehennemini cennete çevirme yolundaki mücadelelerinde Hrant'ı yaşatacaklarını kaydetti.

'Hakikatleri araştırma komisyonu kurulsun'

İHD Bingöl Şube Başkanı Nihat Aksoy da, konuya ilişkin yazılı açıklama yaptı. Ölümünün yıl dönümünün 2'nci gününde İstanbul 14. Özel Yetkili ve Görevli Ağır Ceza Mahkemesi'nin Dink'in öldürülmesi ile ilgili "Örgüt yok, ortada bir katil ve bir azmettirici var" kararı verildiğini hatırlatan açıklamada, "tehdit" algısına göre görev yapan siyasal iktidarın belirlediği özel yetkili bir mahkemenin bu kararı verdiğine dikkat çekti. Türkiye bir bütün olarak geçmişi ile yüzleşmesi gerektiği altı çizilen açıklamada şunlar kaydedildi: "Bunun için bir hakikat komisyonu kurmalıdır. İnanıyoruz ki Hrant Dink cinayeti dâhil işlenen binlerce faili meçhul cinayet ancak bir hakikat komisyonu marifeti ile açığa çıkarılabilir. Ancak anlaşılmaktadır ki, siyasal iktidarın hakikat komisyonu kurmaya cesareti bulanmamaktadır. Türkiye'nin artık bu gerçeği anlaması ve bu siyasal iktidarın da ötekiler gibi iktidar gücünü kullanan baskıcı bir mekanizmaya dönüştüğünü ve otoriterleştiğini anlaması gerekir.