DİYARBAKIR - İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, gözaltında kaybedilen ve katledilen yakınları için 189’uncu kez bir araya gelerek, ‘adalet’ istedi. İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, “Bu ülke artık acılara, ölümlere doymuştur. Sürecin önünü açın, geçmişle yüzleşin. Çünkü ülke iyi bir yere gitmiyor” dedi.
Faili meçhul cinayetlerle katledilen ve kaybedilen yakınlarının bulunması ve faillerinden hesap sorulması için ‘adalet’ arayışlarını sürdüren kayıp yakınları ile İHD Diyarbakır Şubesi, Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde 189. kez oturma eylemi düzenledi. Her hafta olduğu gibi “Kayıplar Bulunsun, Failler Yargılansın” pankartı ile katledilen ve kaybedilen yakınlarının fotoğraflarını taşıyan kayıp yakınları, "adalet" talebinde bulundu. Kayıp yakınlarına İHD üye ve yöneticileri, Barış Anneleri İnisiyatifi, MEYA-DER ve KESK’e bağlı sendikaların temsilcileri de katılarak destek verdi.
‘Hükümetin politikası linç girişimlerini artırıyor’
Oturma eylemi öncesi bir konuşma yapan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, Yıllardır bu eylemleri yaparak, devlete, yargıya kayıpların bulunması ve faillerinin yargılanması talebinde bulunduklarını ifade eden Bilici, ancak tüm çabalarına rağmen Cumhuriyet Savcılarının bir soruşturma açmadığını, tam tersine bu talepte bulunanlara yönelik baskıların artırıldığını söyledi.
Bu zihniyetle bu ülkede kayıpların bulunabileceğini, barışın egemen olabileceğine inanmadıklarını kaydeden Bilici, “Çünkü, kullanılan dil, kullanılan üslup, izlenen politikalar, bu ülkedeki halkları karşı karşıya getirmekten başka bir şey değildir. Bu da giderek ayrıştırmaya derinleştiriyor. Bunun sonucu olarak linç girişimleri artmaya başlıyor. Legal siyaset yapan BDP’ye yönelik saldırılar artarak devam ediyor. Bunlar planlı programlı saldırılardır. Bu hükümetin izlemiş olduğu politikaların sonucudur” dedi.
‘Bu ülke acılara, ölümlere doymuştur’
Dün görülen KCK ana davasını hatırlatan Bilici, bu davanın artık bir tiyatrodan öteye gitmediğini dile getirdi. Hükümetin izlediği politikanın artık iflas ettiğini vurgulayan Bilici şunları söyledi: “Biz bu gerçeği defalarca belirttik ancak tekrar buradan çağrıda bulunuyoruz; bu zihniyet bu anlayış devam ederse, hiç tasvip etmediğimiz sonuçlarla karşı karşıya kalabiliriz. Bugün cezaevlerinde süresiz dönüşümsüz açlık grevleri gerçekleşiyor. Bu tehlikeli sonuçlar doğurur, 90’lı yıllarda yaşanan eylem tarzlarıdır. Bu artık bıçağın kemiğe dayandığının göstergesidir. Artık sorunların demokratik yöntemlerle çözülmesi gerektiğinin göstergesidir. Siz bir taraftan tecridi derinleştirir, savaşta ısrar ederseniz, Kürtlerin temsilci olarak kabul ettikleri parlamenterlere yönelimleri artırırsanız, çok tehlikeli sonuçlar bizi bekliyor. Biz diyoruz ki, bu ülke artık acılara, gözyaşına, ölümlere doymuştur.”
‘Kişisel iktidar hırslarından vazgeçin’
Barışın sağlanması için karşılıklı adımların atılması gerektiğini kaydeden Bilici, “Bu da tercidir kaldırılmasıyla, diyalog ve müzakerenin tekrar başlamasıyla mümkündür. Bundan da başka çaremizin olmadığını da herkesin anlaması gerekir. Yetkililere sesleniyoruz; artık sürecin önünü açın, geçmişle yüzleşin ve bu sorunların sona ermesini sağlayın. Yüreğimiz doludur, tedirginiz, kaygılıyız, geleceğe dair umutlarımız tükeniyor. Çünkü ülke iyi bir yere gitmiyor. Yetkililer bunları görsün ve bir an önce kişisel iktidar hırslarından vazgeçsinler” dedi.
Vezir Tarhan hala kayıp...
Ardından konuşan İHD Diyarbakır Şubesi Kayıplar ve Faili Meçhul Cinayetler Komisyonu Üyesi Necibe Güneş Perinçek, Bitlis'in Sekiliyazı Köyü'nde 1995 yılında kaybedilen 12 yaşındaki Vezir Tarhan’ın kaybediliş hikayesini anlattı. Perinçek, Tarhan’ın hayvan otlatmaya gittikten sonra bir daha geri dönmediğini söyledi. Tarhan’ı aramaya gelen babasının 3 kişiye ait bot izine rastladığını ve bu izlerin karakola gittiğini belirten Perinçek, durumu askere ve karakola bildirmelerine rağmen hiç bir sonuç alınamadığını kaydetti. Askerlerin Tarhan’ın ailesini karakola çağırıp karakolun önüne dizilen yaşamını yitirmiş 4 PKK’linin cenazesini gösterip “Vezir aralarında mı?” diye sorulduğunu dile getiren Perinçek, bu kişilerin daha sonra karakolun çöplük olarak kullandığı bir alana gömüldüğünü dile getirdi. Perinçek, tüm çabalara rağmen Tarhan’ın akıbeti konusunda bir bilgiye ulaşılmadığını sözlerine ekledi.
Yapılan konuşmaların ardından kayıp yakınları 5 dakikalık oturma eylemi düzenleyerek, eylemlerine son verdi.