DİYARBAKIR - İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi tarafından "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" sloganı ile her hafta Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde düzenlenen oturma eyleminde bu hafta 28 Eylül 2009 tarihinde askeri mühimmatın patlaması sonucu yaşamını yitiren Ceylan Önkol anıldı. İHD Şube Başkanı Raci Bilici, 1988 yılından bu yana 563 çocuğun bu savaş nedeniyle yaşamını yitirdiğini, bunlardan 183'ünün ise AKP döneminde katledildiğini söyledi.

İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları tarafından "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" sloganı ile her hafta Koşuyolu Parkı'nda düzenlenen oturma eylemi 190'ıncı haftasında devam etti. Eyleme bu hafta TUHAD-DER, Barış Anneleri İnisiyatifi, MEYA-DER, BDP il ve ilçe örgütü yöneticileri, Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (DİAY-DER), 78'liler Girişimi, KESK Diyarbakır Bileşenleri ve sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı. Eylemde bu hafta 28 Eylül 2009 tarihinde askeri bir mühimmatın patlaması sonucu yaşamını yitiren Ceylan Önkol'un anısına yapıldı. Eylemde gözaltına alındıktan sonra kaybedilen ve faili meçhul cinayetlere kurban giden kişilerin ve Önkol'un fotoğrafları taşındı.

Oturma eylemi öncesi bir konuşma yapan İHD Diyarbakır Şubesi Başkanı Raci Bilici, Kürt sorunun çözümsüzlüğünden kaynaklı bölgede devam eden çatışmalı süreçte en büyük kayıp veren kesimin başında çocukların geldiğini söyledi. Bölgede yaşanan çocuk ölümlerinin 24 yıllık bilançosunun korkutucu olduğunu dile getiren Bilici, bu bilançoya son olarak Van'ın Çaldıran İlçesin’de 13 yaşındaki Sami Akti, ve 12 Eylül’de Bingöl'ün Yayladere İlçesi’nde Ramazan Kızılözün dahil olduğunu ifade etti.

'AKP hükümeti döneminde 183 çocuk katledildi'

Bilici, İHD Diyarbakır Şubesi'nin yaptığı araştırmaya göre 1988 yılından bugüne 563 çocuğun güvenlik güçleri tarafından veya askeri mühimmatların patlaması sonucunda yaşamını yitirdiğini söyledi. Son yaşanan patlamada yaşamını yitiren Sami Akti ile birlikte 2012 yılında 10 çocuğun yaşamını yitirdiğini kaydeden Bilici, "AKP döneminde öldürülen çocukların sayısı vahim bir tabloyu ortaya koymaktadır. Her seferinde ülkenin demokratikleştiği yönünde açıklama yapan, sivillere yönelik öldürme olaylarının bittiğini iddia eden AKP hükümeti döneminde 183 çocuk çeşitli sebeplerle yaşamını yitirmiştir" dedi.
Bu dönemde yaşamını yitirenler arasında Önkol'un da bulunduğunu kaydeden Bilici, "12 yaşındaki Ceylan henüz annesinin sıcaklığına doymamış bir çocuktu. Nitekim bombardımanda parçalandığı gün evinin geçimine yardımcı olduğu işle meşguldü. Aradan 3 yıl geçmesine rağmen Ceylan’ın katledilmesine sebep olanlar halen bulunamadı. ‘Bizim dönemimizde faili meçhul kalmadı’ diyen hükümet bunun gibi birçok olayı karanlıkta bırakmaya kararlıdır" dedi.

'Önkol'un failleri 3 yıl geçmesine rağmen bulunmadı'

Bilici’nin konuşmasının ardından kısa bir konuşma yapan Ceylan Önkol’un ağabeyi Rıfat Önkol, her hafta faili meçhul cinayetlerin aydınlatılması için kayıp yakınlarının verdiği mücadelenin önünde saygı ile eğildiğini söyledi. AKP hükümetine ve Başbakan Tayip Erdoğan'a seslenen Önkol, "Barış talep eden annelerin sesine kulak ver. Biz çocukların ölmesini istemiyoruz. Benim kardeşim katledildi, hala acısı taze. Üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen henüz failleri bulunmadı. Biz faili meçhul cinayetler aydınlatılıncaya kadar mücadele etmeye devam edeceğiz" dedi.

'Kürt halkına neden savaşı reva görüyorsunuz?'

Ardından konuşan DTK Koordinasyon Kurulu Üyesi ve BDP Muş Milletvekili Demir Çelik, savaşın Kürt coğrafyasına verdiği en büyük zararlardan birisinin de çocuk ölümleri olduğunu söyledi. Yaşanan bu ölümlerin Kürt çocuklarına yönelik bir zulüm olduğunu kaydeden Çelik, “Buradan bir kez daha belirtmek istiyorum; savaşın kazananı olmaz” dedi.
Türkiye'de devletin kendi halkına karşı savaş açtığını söyleyen Çelik, bu savaşın bir insanlık suçu olduğunu söyledi. AKP hükümeti döneminde özgür eşit yurttaşlık ilkesinin ortadan kalktığını kaydeden Çelik, "PKK’ye silah bırak çağrısı yapan başbakana sesleniyorum; Sen neden bu faili meçhul cinayetleri işleyenleri yargılamıyorsun, neden silahları indirmiyorsun, Kürt halkına neden savaşı reva görüyorsunuz? Buradan bir kez daha sesleniyorum; Biz sayın Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecridin kaldırılmasını ve barış görüşmelerinin devam ettirilmesini talep ediyoruz" diye konuştu.

Konuşmaların ardından Önkol anısına 5 dakikalık oturma eylemi yapıldı.