DİYARBAKIR-İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınlarının düzenledikleri "Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın" oturma eyleminin 198'inci haftasında bir kez daha kayıpların akıbeti soruldu.
İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınlarının "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" sloganıyla her hafta düzenlediği oturma eylemi 198'inci haftasında devam etti. İHD yöneticileri, kayıp yakınları ve çok sayıda yurttaşın katıldığı eyleme kayıp yakınlarını ile dayanışmak amacıyla Anadolu Sivil Toplum Kuruluşları Konfederasyon'unda yer alan Trabzon, Giresun, Amasya, Erzurum, Van, Hatay, Rize ve Diyarbakır derneklerinin başkanları da destek verdi. Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleşen eylemde, "Onlar bir gece ansızın evlerinden alındılar bir daha da dönmediler" ve üzerinde kayıp resimlerinin bulunduğu "Kayıplarımız" pankartları açılırken, kayıp yakınları da faili meçhul bir şekilde kaybedilen yakınlarının fotoğrafını taşıdı.
Eylemde ilk olarak konuşan İHD Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Rehşan Bataray Saman, her hafta gerçekleştirdikleri eylemin 198' inci haftasına girdiğini hatırlatarak, Cumartesi Anneleri'nin de İstanbul'da 1995 yılından bu yana gerçekleştirdikleri eylemin 400' üncü haftasını geride bıraktığına dikkat çekti. Tek amaçlarının kayıpların faillerinin bulunması ve yargı önüne çıkarılması olduğunu dile getiren Bataray Saman, birçok dosyanın hukuki açıdan zaman aşımına uğrama aşamasına geldiğini ve yetkililere dosyaların zaman aşımına uğramadan adım atması çağrısında bulundu. Kayıp yakınlarının Galatasaray meydanında bu gün 400. Haftayı geride bıraktıklarını hatırlatan Bataray Saman, “Kayıp eylemleri 1995 yılında başladı, aradan 17 yıl geçti. Diyarbakır' da da iki hafta sonra oturma eylemlerinin 200. Haftasına ulaşmış olacağız. Hala kayıpların akıbetini sormaya devam ediyoruz. Kararlıyız. Sonuç alıncaya kadar da her hafta bu kayıp eylemlerini sürdüreceğiz” dedi.
Daha sonra konuşan Trabzon Dernekleri Federasyonu Başkanı Haydar Dulkadiroğlu ise, buradaki kayıpları görünce duygulanmamanın elde olmadığını ifade etti. Kayıp yakınlarının yüreğine su serpmek adına olayların faillerinin bulunup cezalandırılmasını isteyen Dulkadiroğlu, bir Kürt annenin dramını bir Karadenizli ailenin anlaması ya da bir Karadenizli ailenin dramını Kürt annenin anlamasının halklar arasındaki kardeşliği pekiştireceğini söyledi.
Konuşmaların ardında 19 Mayıs 1994 tarihinde Adana'da gözaltında alındıktan sonra kimliğine el konulan ve kimliğini almak için Adana İstihbarat Dairesi'ne gittikten sonra bir daha kendisinden haber alınamayan Kasım Alpsoy'un hikâyesi anlatıldı. Alpsoy'un hikâyesinin ardından 5 dakikalık oturma eylemi gerçekleştirildi.