Cezaevlerinde 9 ayda 3014 hak ihlali

11.12.2012
DİYARBAKIR- Diyarbakır’da 6 kurum tarafından organize edilen 10-17 Aralık İnsan Hakları Haftası, çeşitli etkinlik ve eylemlerle devam ediyor.  Cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine dikkat çekmek amacıyla, E Tipi Kapalı Cezaevi önünde bir basın açıklaması gerçekleştirildi. 6 İnsan hakları örgütü adına açıklamayı okuyan Mazlum-Der Şube Sekreteri yöneticisi Nurettin Bozkurt  “İnsana hizmet temelinde bina edilmeyen devletler ve yönetimlerin yol açtığı trajedi bu günde en büyük sorun olarak varlığını korumaktadır” dedi. Açıklamada, 2012 yılının ilk 9 ayında cezaevlerinde yaşanan ihlallerin 3014 olduğu kaydedildi.
 
Diyarbakır’da İHD, MAZLUMDER, TİHV, Diyarbakır Barosu, Diyarbakır Tabip Odası ve STGM tarafından organize edilen 10-17 Aralık İnsan Hakları Haftası etkinlikleri bugün de, cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine dikkat çekmek amacıyla E Tipi Kapalı Cezaevi önünde bir basın açıklamasıyla devam etti.  Yağmur altında gerçekleşen basın açılmasına insan hakları örgütlerinin yönetici ve üyelerinin katıldığı görülürken, 6 kurum adına açıklamayı okuyan Mazlum-Der Şube Sekreteri Nurettin Bozkurt  okudu. “İnsana hizmet temelinde bina edilmeyen devletler ve yönetimlerin yol açtığı trajedi bu günde en büyük sorun olarak varlığını korumaktadır” denilerek başlanan açıklamada, 2012 yılının ilk 9 ayında cezaevlerinde yaşanan ihlallerin 3014 olduğu belirtildi.
 
2012 yılının ilk 9 ayında cezaevlerinde toplam 3014 ihlali
 
İktidar mekanizmasının baskı ve şiddet yöntemleriyle insanları kendine hizmet eden birer robota dönüştürmek istediğinin belirtildiği açıklamada Bozkurt şöyle devam etti. “Bu mekanizma, toplum adına düşünme, karar verme ve yine toplum adına gereğini yapma konusunda kendini yetkili görerek bireyin iradesini yok saymaktadır. Bu mekanizmaya karşı çıkanları düşünmeye,  düşündüğünü ifade etmeye ve bu fikirlerin etrafında örgütlenmeye çalışanları ise cezalandırmak bu aygıt için en önemli mesele haline gelmektedir” dedi. Cezaevlerindeki ihlalleri kast ederek, insan haysiyeti ve onurunun nesneleştirilmeye çalışıldığı bir zihniyetle karşı karşıya bırakıldıklarını ifade eden Bozkurt “Bu anlayış kimi zaman elindeki siyasi tutsakları muhalif örgütlerle mücadelede rehin gibi tutmuş, kimi zaman psikolojik harpte mücadele aracı olarak kullanmıştır. Gözaltında işkence ve kötü muamele vakaları, KCK operasyonları kapsamında ilgili veya ilgisiz bir çok insana ceza evinin yolunun gösterilmesi, Abudllah ÖCALAN’ın uzun süredir tecrit altında bırakılması, Pozantı cezaevinde yaşanan utanç verici olaylar bu durumun en bariz birkaç örneklerinden bir tanesidir. Unutmayalım ki cezaevlerindeki durum mevcut siyasal rejimin fotoğrafıdır” dedi.
2012 yılının ilk 9 ayında cezaevlerinde toplam 3014 ihlalin yaşandığına dikkat çekilen açıklama da Bozkurt “Türkiye cezaevlerinde 2012 yılının ilk 9 ayında yaşanan ihlallerin bilançosu şöyledir. Cezaevlerinde 24 ölüm ve 57 yaralanma, 171 işkence vakası, 1142 sevk uygulamaları ihlali, 222 sağlık hakkı ihlali, 22 aile görüşünün engellenmesi,  25 tecrit ve izolasyon vakası,  1005 disinlin cezası, 318 haberleme ve benzeri hakların engellenmesi şeklinde cereyan eden toplam 3014 ihlal söz konusu olmuştur” dedi. 
 
Tutuklu ve hükümlüleri toplumdan dışlanan değil hakları olan bireyler olarak kabul edip, insanca muameleye tabi tutan bir anlayışın geliştirilmesiyle cezaevindeki koşulların iyileştirilmesi gerektiğinin altı çizilen açıklamada Bozkurt, 6 insan hakları örgütünün cezaevlerindeki sorunların giderilmesi için geliştirdikleri önerileri şöyle sıraladı. “Sudan sebeblerle Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan avukat görüşü yasağının kaldırılması, hasta ve bakıma muhtaç tutsakların serbest bırakılması, cezaevindeki tutuklu ve hükümlülerin bedensel ve zihinsel olduğu kadar insan olduğu bakımından saygınlık görecekleri koşullara kavuşturulmasını, tüm bunların geliştirilmesi için cezaevlerinin maddi koşullarının iyileştirilmesini talep ediyoruz”