DİYARBAKIR  - İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları tarafından her hafta düzenlenen oturma eyleminde kayıp yakınları, 6 yıl önce karanlık güçler tarafından katledilen Ermeni Gazeteci-Yazar Hrant Dink’i andı. Eylemde konuşan İHD Şube Başkanı Raci Bilici, “Sevgili Hrant; geçen altı yıl içerisinde uğrunda mücadele ettiğin değerlerle ilgili olarak olumlu anlamda çok şey değişti demek isterdik. Ancak, maalesef bu ülkede hala güvercinler vurulmakta, kan akmaya devam etmektedir” dedi.

İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınlarının "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" sloganıyla her hafta düzenlediği oturma eylemi 206'ncı haftasında Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde devam etti. Eyleme, İHD üye ve yöneticileri ile İHD MYK Üyesi ve İnsan Hakları Akademisi Başkanı Hüsnü Öndül, Barış Anneleri İnisiyatifi, MEYA-DER, 78’liler Girişimi üyeleri, KESK’e bağlı sendikaların temsilcileri ve çok sayıda kayıp yakını katıldı. Hrant Dink’in ölüm yıldönümü vesilesiyle Dink’e adanan oturma eyleminde, Dink’in fotoğrafları ve kayıpların fotoğrafları taşındı.

‘Bu ülkede maalesef halen güvercinler vurulmakta’

Oturma eylemi öncesi hazırlanan basın açıklamasını okuyan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, Hrant Dink cinayetinin 6 yıldır tam anlamıyla aydınlatılmayı beklediğini belirterek, “Sevgili Hrant; geçen altı yıl içerisinde uğrunda mücadele ettiğin değerlerle ilgili olarak olumlu anlamda çok şey değişti demek isterdik. Ancak, maalesef bu ülkede hala güvercinler vurulmakta, kan akmaya devam etmektedir. Devletin ve siyasal iktidarın, tek millet, tek dil, tek din söylemi, toplumda Ermeni’yi Kürdü, Romanı kısacası Türk olmayan herkesi ötekileştirmekte, dışlamakta, yaşadıkları topraklardan zorla göç ettirilmekte ve linç ettirmektedir” dedi.

‘Ayırımcılık devlet politikası haline geldi’

Bilici, şöyle devam etti: “Sevgili Hrant; Aradan geçen zaman içerisinde seni vuranlara, halkların kardeşliğini bozmaya çalışanlara dokunulmadı, onlar işlerine devam ettiler. Ancak buna rağmen halkların kardeşliğini savunanlar hedef gösterildi, farklı olanlar ötekileştirildi, onlara yaşam imkanı verilmedi, yaşadıkları topraklardan zorla göç ettirildi, linçlere maruz bırakıldı. Bu topraklarda yaşayan farklılıklara yönelik tahammülsüzlük tek millet tek dil ve tek din söylemi ile adeta devlet politikası haline getirildi.”

‘Örgütlü güç yok dediler ama biz inanmadık’

Aradan geçen bunca zamandan sonra anlıyoruz ki, neredeyse devletin tüm birimleri elbirliğiyle Hrant’ı vuranları koruduğunu vurgulayan Bilici, “Jandarması’ndan tutalım, polisine, MİT’çisine hatta hükümet yetkililerine kadar herkes cinayeti örtbas etmek için ellerinden geleni yapmış. Bu nedenledir ki, aradan bu kadar zaman geçmesine rağmen Hrant’ı katledenler ve arkasındaki derin güçler ortaya çıkarılamadı, arkasında ‘örgüt yok’ dendi. Oysa ki, bizler bu cinayeti işleyenlerin ‘örgütlü bir güç’ olduğunu çok iyi biliyorduk. Nitekim inanmadık bunu diyenlere, sorgulamaya devam ettik. Ve bu kirli ellerin varlığını artık tüm ülke biliyor” diye konuştu.

İnsan hakları savunucuları olarak Hrant Dink’i öldüren ve diğer failli meçhul cinayetlerin faillerinin bulunup yargı önüne çıkarılmasını istediklerini kaydeden Bilici, “Burada 206’ıncı kez bir araya geliyoruz ve kayıplarımızın, faili meçhul cinayetlere kurban verdiklerimizin, Hrantlarımızın hesabını soruyoruz. Kayıp yakınları çocuklarının katillerinin bulunmasını istiyor. Artık bu sese kulak verin diyoruz” dedi.

‘Senin ‘örgütlü katillerini’ soruşturmaya devam ediyoruz’

Bilici, açıklamasını şöyle sonlandırdı: “Evet Sevgili Hrant; Senin gibi halkların kardeşliğini, eşitliği, adaleti savunanlar devletin adeta göz yumması ile öldürülmekte. Ancak seni ve senin gibi insan hakları savunucularını, aydınları öldürenler şunu bilmeli ki, sen yalnız değilsin. Tıpkı cenaze törenine katılan yüzbinler gibi, yüzbinler, milyonlar hala senin ‘örgütlü katillerini’ soruşturmaya devam ediyor. Halkların kardeşçe yaşaması gerektiğine inanan, onurlu bir barış isteyen, herkesin eşit olduğu bir Türkiye yaratma gayreti içinde olan dostların olarak seni çok özlüyoruz.”

Yapılan açıklamanın ardından kayıp yakınları Hrant Dink anısına 5 dakikalık oturma eylemi yaptı.