Fincancı: Otopsiyi veteneriner hekimler yapıyor

06.04.2013

DİYARBAKIR- İnsan Hakları Akademisi, Diyarbakır'da bulunan avukat ve doktorlarla, "İşkencenin önlenmesi ve raporlanması" konulu eğitim çalışmasına başladı. Program çerçevesinde eğitim veren Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, işkencenin cezasızlık gibi bir sorun ile varlığını koruduğuna dikkat çekerek, işkence sonucu ölümle sonuçlanan olaylarda otopsilerin veteriner hekimler tarafından yapıldığını söyledi.

 
İnsan Hakları Akademisi Diyarbakır Birimi'nin, 6-7 Nisan tarihleri arasında avukat ve doktorlara yönelik olarak, gerçekleştirdiği "Hukukçuların ve Hekimlerin İstanbul Protokolü Çerçevesinde Eğitimi ile İşkencenin Önlenmesi ve Raporlanması'" konulu eğitim çalışması, İHD Diyarbakır Şubesi Vedat Aydın Toplantı Salonu'nda Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı eğitmenliğinde başladı. Geçtiğimiz günlerde yaşamını yitiren SES ve TTB Merkez Danışma Kurulu Üyesi Yard. Doç. Dr. Ata Soyer'in işkence ile mücadelede önemli bir yeri olduğundan söz ederek ve anarak konuşmasına başlayan Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, daha sonra işkence tanımı ve suçu ile ilgili kavramsal anlatımları içeren sunumu ile devam etti. "Multidisipliner bir belge olarak birlikte çalışmanın yolunu tanımlar" dediği İstanbul Protokolü'nün (İP) önemi, amacı ve kullanım değeri hakkında değerlendirmelerde bulunan Korur Fincancı, BM onaylı işkence iddialarının araştırılması, belgeleme, yargı ile diğer kurumların raporlama faaliyetleri açısından uluslararası bir klavuz niteliği taşıdığını söyledi.
 
'İşkencenin cezasızlığı sorunu var'
 
Katılımcılara yönelik "İşkence nedir? Neden yapılır? Nerede Yapılır?" soruları sorarak işkencenin ne olduğu ile ilgili tespitler oluşturmaya çalışan Korur Fincancı, "İşkence bir kişiyi korkutmak, sindirmek veya zorlamak amacıyla kamu görevlileri veya kamu görevlileri için çalışanlar tarafından yapılır" dedi. İşkencenin hukuki tanımının yanı sıra tıbbi bir tanımı olduğundan da söz eden Korur Fincancı, tanımın hasta kodlama sistemi içersinde önemli bir yere sahip olduğuna işaret etti. İşkencenin sadece bir fiziksel yanı ile değil ruhsal boyutlarının da psikolojik bulguları belgelemek açısından önemine vurgu yaptı. İşkencenin cezasızlık gibi bir sorun ile varlığını koruduğuna dikkat çeken Korur Fincancı, "Tüm hak ihlallerine karşı bir cezasızlık durumu var. Bugün bir barış sürecinden söz ediliyor; ama Roboski'de hukuksuzluk hala devam ediyor" dedi. 90'lı yıllarda işkencenin yoğun bir biçimde yaşandığına vurgu yapan Korur Fincancı, belgeleme çalışmalarının cezasızlıkla mücadelede etkili bir çalışma olduğuna vurgu yaptı. 
 
'Otopsiyi veteneriner hekimler yapıyor'
 
İşkencenin hala devam ettiğini sözlerine ekleyerek konuşmasını sürdüren Korur Fincancı, önceki gün Diyarbakır'ın Bismil ilçesinde polis işkencesine maruz kalan Mesut Eşen'in darp edilmiş fotoğrafını göstererek, konuşmasını sürdürdü. Korur Fincancı, "Bu fotoğraf için ayakkabı numarası çıkacak kadar darp edilmiş deniyor. Numara görünmese de ayakkabı ile darp edildiği görülüyor. Bu tıbbi raporlara bu nasıl geçiyor peki? 3-5 çizgisel kızarıklık olarak geçiyor. Ama bu yeterli değil. Eğer yorum yapmazsanız, tanı koymazsanız tedavi de edemezsiniz" dedi. İşkence ile sonuçlanan ölüm vakalarında tanı ve teşhisin çok sıradan yapıldığını kaydeden Korur Fincancı, işkence sonucu ölümle sonuçlanan bir kişiye ait otopsi fotoğrafını göstererek, "Çoğu otopsiler veteriner hekimler tarafından yapılıyor. Bu fotoğrafta yapılan çok kötü bir otopsi. Öyle ki fotoğrafta darp izleri o kadar belirgin görünür iken, yazılan raporda hiçbir tanı yok" diye konuştu.
 
Eğitim çalışması öğleden sonra gerçekleştirilen oturumlarla devam etti. Tıbbi muayene ve raporlama sırasında etik ilkeler ile ruhsal boyutları alt başlıklarında yapılan sunumlarla devam eden eğitim çalışmalarında, katılımcılardan oluşturulan gruplarla kurulan atölyelerde önceden seçilmiş işkence vakaları üzerine tartışmalar yürütüldü. 
 
'İşkence mutlak yasaktır ve her durumda bildirilmelidir'
 
Tıbbi muayene ve raporlama sırasında etik ilkeler alt başlığı ile bir sunum gerçekleştiren Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, hekimlerin işkence ile ilgili durumları bildirmesinin 283. Madde ile İhbar yükümlülüğü taşıdığını belirtti. İstanbul protokolü, Avrupa Biyotıp sözleşmesi, Cenevre sözleşmesi, Tokyo bildirgesi, Helsinki kararı gibi uluslar arası sözleşmelerde hekimlerin görev tanımlarının ve işkence vakalarına yaklaşımın ilkesel olarak belirlendiğine dikkat çekti. Helsinki kararlarının, Guantanamo cezaevinde tutulan insanlara yapılan işkenceyi hekimlerin bildirmemesi üzerine ortaya çıktığını vurgulayan Korur Fincancı, hekimlerin işkence mağdurunun veya hastanın yararına kararlar alması gerektiğini belirterek “işkence mutlak yasaktır ve her durumda bildirilmelidir” dedi. Sunumun ardından katılımcılardan oluşan gruplarla, seçilmiş işkence vakaları üzerine tartışmalar yürütüldü. Yürütülen tartışmalarla tıbbi muayene sırasında ve raporlanmasında etik yaklaşım açısından hekimlerin görev tanımları yapıldı. 
 
'İşkence, ruhsal ve sosyal bütünlüğü bozmayı hedefler'
 
“İşkence ve Kötü muamele iddialarının etkili biçimde araştırılmasında ruhsal değerlendirmenin Merkezi rolü” konulu bir sunum gerçekleştiren Psikiyatrist Dr. Murat Yalçın ise, işkencenin amacının sadece bilgi edinmek yada itirafa zorlamak olarak değil, aynı zamanda kişinin ruhsal ve soysal bütünlüğünü bozmayı hedefleyen bir saldırı olarak görülmesi gerektiğini belirtti. İşkencenin genellikle fiziksel iz bırakmamak çabası içinde uygulandığını belirten Yalçın “İşkence herkeste ruhsal ve duygusal bir etki uyandırır ve çok güçlü bir travmadır. Ruhsal ve duygusal sorunlara yol açar” dedi. İşkencenin ruhsal tedavisinde sıklıkla karşılaşılan hatalar olduğuna dikkat çeken Yalçın “ Ruhsal hastalıkların tedavisinde hatalı bulduğumuz bazı yaklaşımlar var. Örneğin bedensel bulgular yoksa işkencenin kanıtlanamaz olduğu tespiti hatalıdır. Yine, sadece ruhsal bulgulara dayalı olarak işkencenin varlığına ilişkin rapor düzenlenemez yaklaşımı da hatalıdır” dedi. 
 
Eğitim çalışması yarın, Av Hülya Üçpınar ve Av Aysun Koç’un ‘İşkence Suçu; tanımı, benzer suçlarla karşılaştırılması’ ile ‘Görüşme Ve Adli Muayene Mevzuatı’ sunumlarıyla devam edecek.