DİYARBAKIR - Diyarbakır’ın ilçe ve köylerinde seyyar satıcılık yaptığını belirten Abdullah Tarhan isimli yurttaş, özel aracı ile Eğil ilçesinden Diyarbakır’a dönmekte iken sivil polislerin şiddetine maruz kaldığını iddia etti. İHD Diyarbakır Şubesine başvuruda bulunan Tarhan, polisler hakkında suç duyurusunda bulundu.
Diyarbakır’ın ilçe ve köylerinde seyyar satıcılık yaptığını belirten Abdullah Tarhan isimli yurttaş, özel aracı ile Eğil ilçesinden Diyarbakır’a dönmekte iken sivil polislerin şiddetine maruz kaldığını iddia etti. İHD Diyarbakır Şubesine hukuki yardım talebi ile başvuruda bulunan Tarhan, akşam saat 21:00 sıralarında özel aracı ile seyir halinde iken yolunun kesildiğini, hiçbir neden yokken yol ortasında feci şekilde dövüldüğünü belirtti. Ardından Eğil İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğünü ve kendisine uygulanan şiddetin burada da devam ettiği iddasında bulunan Tarhan, Dicle Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
Tarhan başından olayla ilgili şunları anlattı: “2 gün önce önce Eğil’den Diyarbakır istikametine gelirken, Cornett marka bir araç etrafımda bir dönüş yaptıktan sonra yolumu kesti. Aracımı durdurdum. Biz polisiz deselerde ben, mafya olabileceklerinden şüphelendiğim için araçtan inmek istemedim. Kapıyı açıp, beni yakamdan sürükleyerek dışarı çıkardılar. Tekme tokap vurmaya başladılar”. Kendisinin bir seyyar satıcı olduğunu anlatmaya çalıştığını ancak kendisini dinlemediklerini ve dövmeye devam ettiklerini belirten Tarhan “Dövmeye devam ettiler. Sonra beni kendi aracıma bindirip, Eğil Emniyet Müdürlüğü’ne getirdiler. Emniyete getirdiklerinde beni kolumdan tutup odaya fırlattılar. Konuşmama hiç izin vermiyorlardı. Bana çok sert davranıp, hakaret ediyorlardı. Orda da tekme tokat vurmaya başladılar. Beni yoldan aldıkları sırada gözüme gaz sıkmışlardı. Onun etkisiyle şuurumu kaybettim. Gece saat 01:30 sıralarında bıraktılar. Bırakıldıktan sonra güç bir şekilde kullandığım araçla, Dicle hastanesine gittim. Sabah olduğunda da Dicle Savcılığı’na gidip suç duyurusunda bulundum” dedi.
İHD Şube sekreteri Abdusselam İnceören, kendilerine yapılan başvuruyu hukuki açıdan değerlendirmeye aldıklarını belirterek, işkencenin bir insanlık suçu olarak işlenmeye devam ettiğini kaydetti. İnceören, “Darp edilen başvurucunun üzerindeki gömlek yırtılmış, kan içersinde ve o şekilde karakola götürülüyor. Burada da işkenceye maruz bırakılıyor. Biz işkencenin insani olmadığını ve asla bunu kabul etmediğimizi defalarca söyledik. İnsan hakları savunucuları olarak ta hep bunun karşısında duracağız”dedi.