İHD tarafından merkez ve şubelerden oluşturulan "Geri Çekilmeyi İzleme Komisyonu" bir aylık sürecin ardından ilk toplantısını gerçekleştirdi. İzleme komisyonlarının yürüttüğü çalışmalar ve bu süreçte yaşanan sıkıntıların tartışıldığı, deneyimlerin paylaşıldığı toplantının sonunda bir basın toplantısı düzenlendi. İHD Diyarbakır Şubesi Vedat toplantı salonunda yapılan açıklamaya İHD Genel Başkanı Yardımcısı Hasan Erdoğan, Bölge Temsilcisi Şevket Akdemir ve İHD'nin bölge illerinde bulunan tüm şube başkanları ile yöneticileri katıldı. 

 

Toplantıda yürütülen tartışmaların daha sonra Merkezi İzleme Komisyonu tarafından raporlaştırılarak kamuoyuna deklare edileceğini belirten İHD Genel Başkanı Yardımcısı Hasan Erdoğan, toplantı sonucunda ulaştıkları tespitleri açıkladı. Merkezi İzleme komisyonun belli periyotlarda, ‘demokratik çözüm ve müzakere’ adı verilen sürecin nasıl ilerlediği ve hangi aşamaya vardığı ile ilgili kamuoyuna bilgi aktarımında bulunacaklarını söyleyerek konuşmasına başlayan Erdoğan “21 Mart’tan bu yana yaşananları başlıklar halinde şöyle aktarabiliriz. Koruculuk müessesinin hala devam ediyor ve koruculardan yana epey bir sıkıntı var. Barış süreci önündeki en önemli engel olduğu ve derhal lav edilmesi gerektiği konusunda tüm şubelerimiz hem fikir olmuştur. Yine savaş döneminden kalma özel birlikler, özel hareket timleri, sivil giyimli askerler bulundurulmaması gerektiği, mayınlı alanların temizlenmesi gerektiği, savaş döneminden kalma bürokratların olumsuz tavırları nedeni ile değiştirilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Siirt, Dersim, Hakkari’de karakol inşaatlarının yapılmasının, sınırlarda güvenlik barajlarının, termik santrallerin yapılıyor olmasının halk üzerinde ciddi rahatsızlıklara yol açtığı ulaştığımız durumlardan bir diğeri” diye konuştu. 

 

Açıklamasının devamında savaşı çağrıştıran dilin henüz terk edilmediğinin altını çizen Erdoğan “bürokratların ve hatta ülkeyi yöneten hükümet temsilcilerinin hala savaş dilini kullanıyor olmalarının yarattığı sıkıntılar var. Bunlar toplantıda aşılması gereken sorunlar olarak ifade edilirken, her ne kadar bu süreçte ölümler olmuyor, gözaltında kayıplar yaşanmıyorsa da hak ihlallerinin yaşanıyor olduğundan bahsedebiliriz.  İstanbul, Malatya, Diyarbakır, Erzurum özel yetkili mahkemelerinin uzun tutuklama sürelerini varan davalarda bulunduğunu, insan hakları savunucularının, gazetecilerin tutuklu olması, hasta mahpusların cezaevinde yaşamını yitiriyor olması, seçim barajının düşürülmemesi, süreci ilerletme adına gerekli adımları atmamış olmamasını bu süreç açısından yaşanan olumsuzluklar arasında sayabiliriz” dedi. Adaletin sağlanmasının yüzleşmenin gerçekleştirilmesi ile mümkün olabileceğine işaret eden Erdoğan, bir an önce Hakikat ve Adalet komisyonunun kurulması gerektiğine dikkat çekti.