'Devlet ve adalet nasıl izah eder merak ediyorum'

08.06.2013

DİYARBAKIR / BATMAN- Kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları, Diyarbakır ve Batman'da kayıpların akıbetini sordu. Batman'da 1993 yılında 15 kişilik maskeli grup tarafından kaçırılan ve kendilerinden bir daha haber alınamayan Hüseyin ve İskender Sevim'in annesi Naile Sevim, "20 yıl önce, silahlı 15 kişi tarafından kaçırılan ve hala nerede olduklarını bilmediğim kayıp iki oğlumun durumunu devlet, hükümet ve adalet nasıl izah eder merak ediyorum" dedi. 

 
Diyarbakır'da İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, 226. haftada biraraya gelerek "faili meçhul" bir şekilde kaybedilen yakınlarının akıbetini sordu. "Kayıplar Bulunsun, Failler Yargılansın" sloganıyla her hafta Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde düzenlenen eyleme; İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, İHD'nin bölgede faaliyet yürüten şube başkanları, MYK üyeleri ve kayıp yakınları katıldı. Kaybedilenlerin fotoğraflarının taşındığı eylemde konuşan Bilici, 226 haftadır kayıpların akıbetini sormak amacıyla bu meydanda olduklarını belirterek, "Bizler bıkmadan usanmadan her hafta kayıplarımızı bulun, faillerini yargılayın demeye devam edeceğiz" dedi. 
 
Bilici'nin ardından konuşan İHD Bölge Temsilcisi Şevket Akdemir, Diyarbakır'dan Galatasaray Meydanı'ndaki Cumartesi Anneleri'ne selam göndererek, en güzel günlerin çatışmaların yaşanmadığı günler olduğunu belirtti. İHD olarak Türkiye'de adalet aradıklarını kaydeden Akdemir, "Kayıpların büyük çoğunluğu bizlerin çalışma arkadaşlarımızdır. Devlet ne zaman failleri ortaya çıkarırsa o zaman adaletli bir devlet olur" dedi.
 
18 yıl önce kaybedilen Boran'ın öyküsü 
 
Konuşmaların ardından her hafta bir kaybın öyküsünün anlatıldığı eylemde bu hafta 18 yıl önce gözaltına alınarak kaybedilen Halit Boran'ın öyküsü anlatıldı. İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Abdulselam İnceören, Lice ilçesi Hereg köyü nüfusuna kayıtlı Boran'ın çalışmak için gittiği İstanbul Aksaray'da polisler tarafından gözaltına alındığını ve kendisinden bir daha haber alınamadığını kaydetti. İnceören, Boran'ın gözaltına alındıktan 8 gün sonra Show TV adlı özel bir televizyon kanalının haberlerinde gözaltına alınanların görüntülerin yayınlandığını ve bu sırada Boran'ın ailesi tarafından görüldüğünü kaydetti. Yayınlanan bu görüntülerin ardından ailenin resmi kurumlar nezdinde girişimlerde bulunduğunu aktaran İnceören, ancak kurumların aileye gözaltına alındığına dair kayıtların rastlanılmadığı bilgisi verdiğini kaydetti. 
 
Yapılan açıklamaların ardından 5 dakikalık oturma eylemi yapıldı. 
 
BATMAN
 
İHD Batman Şubesi üyeleri ile kayıp yakınları tarafından Gülistan Caddesi'nde her hafta kayıplar için gerçekleştirilen eylem bu hafta da gerçekleştirildi. 1990'lı yıllarda kaybedilenlerin resimlerinin bulunduğu "Kaybedilenler" ile "Kayıplar bulunsun failleri yargılansın" pankartının açıldığı eyleme kayıp yakınları, İHD yönetici ve üyeleri, Barış Anneleri İnisiyatifi aktivistleri, BDP, KURDÎ-DER ve MEYADER yöneticileri, STK temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda yurttaş katıldı. Kayıpların ve gözaltında yaşamlarını yitirenlerin fotoğraflarının taşındığı eylemde açıklama yapan İHD Batman Şube Başkanı Osman Künteş, 1990'lı yıllarda kaybedilenlerin akıbetlerinin belirlenmesi ve faillerinin yargı önüne çıkarılması için 226'cı haftadır meydanlarda olduklarını belirterek, toplu mezarlarda bulunan PKK'li ve kayıpların akıbetleri için yaptıkları çalışmaların devam edildiğini ve adalet arayışı için alanlarda olmaya devam edeceklerini söyledi. PKK Lideri Abdullah Öcalan tarafından başlatılan süreci bir kez daha desteklediklerini ifade eden Künteş, sonuna kadar takipçisi olacaklarını belirterek, izleme komisyonu üyeleri olarak bölgede incelemeleri devam edildiğini dile getirdi. 
 
'20 yıldır evlat acısı çekiyorum'
 
Künteş'ten sonra konuşan İHD Batman yöneticisi İlyas Ekinci ise, 1993 yılında silahlı ve kar maskeli 15 kişi tarafından kaçırılan ve bu güne kadar akıbetleri hakkından hiçbir bilgi alınamayan Hüseyin ve İskender Sevim kardeşlerin hikayesini okudu. Ekinci, anne Naile Sevim'in anlattığı hikâyeyi şöyle aktardı: ''1993 yılının Ekim ayı ortalarıydı. Hüseyin ile İskender tütün kırpmak üzere tarlaya gitmişti. Görgü tanıklarının ifadesine göre, saat 22.00 sularında kar maskeli ve silahlı 15 kişi tarlaya baskın düzenleyerek, iki çocuğumu zorla kaçırdı. Bunun üzerine durumu Batman Jandarma İl Komutanlığı'na bildirdik. Jandarma olay yeri inceleme ekipleri çocuklarımın kaçırıldığı tarlaya gelip incelemelerde bulunduktan sonra tutanak tuttu. Fakat çocuklarımın akıbeti ile ilgili bilgi ve belge verilmedi. 20 yıldır evlat acısı çekiyorum. Belki gelirler diye umut ve hasretle yollarını gözlüyorum. Sayın Başbakan, akan kanın durması, anaların gözyaşlarının dinmesi ve kalıcı bir barışın sağlanması için gerekirse 'Baldıran zehiri' içerim diyor. Acılı bir anne olarak soruyorum; kaybedilen evli ve çoluk çocuk sahibi iki oğlum için tam 20 yıldır gözyaşı döküyorum. Ağlamaktan göz pınarlarım kurudu. Hala çocuklarımın akıbeti hakkında bilgi sahibi değilim. Anaların gözyaşlarının dinmesi ve kalıcı bir barışın sağlanması için Başbakan'dan 'Baldıran zehiri' içmesini değil, somut adımlar atmasını istiyoruz. 20 yıl önce, Silahlı 15 kişi tarafından kaçırılan ve hala nerede olduklarını bilmediğim kayıp iki oğlumun durumunu devlet, hükümet ve adalet nasıl izah eder merak ediyorum. Devlet büyükse büyüklüğünü göstersin. Hükümet güçlüyse gücünü göstersin. Adalet varsa kendine düşeni yapsın. Ben çocuklarımın akıbetinin belirlenmesini ve faillerin yargı önüne çıkarılmasını istiyorum.''
 
Eylem yapılan 5 dakikalık oturma eylemi ile son buldu.