DİYARBAKIR– Diyarbakır’da akrabaları arasında çıkan kavgayı önlemek amacıyla olay yerine giden Ömer Şenyit ve Ömer Tekin isimli yurttaşlar önce polisin gazlı müdahalesine, ardından da gözaltına alınarak götürüldükleri karakolda saatlerce süren feci bir işkenceye maruz kaldıkları iddiasında bulundu. İHD Diyarbakır Şubesine hukuki yardım talebiyle başvuruda bulunan Tekin ve Şenyit, sözkonusu polisler hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunacaklarını kaydetti.
14 Temmuz’da gece saat 21.30 sularında Bağlar İlçesi İskanevleri semtinde ikamet eden akrabaları arasında çıkan kavgayı önlemek amacıyla olay yerine giden Ömer Şenyit ve Ömer Tekin isimli yurttaşlar, önce polis tarafından darp edilerek gözaltına alındıklarını, ardından da götürüldükleri '10 Nisan Polis Karakolu’nda saatlerce süren feci bir işkenceye maruz kaldıkları iddiasında bulundular. İHD Diyarbakır Şubesine hukuki yardım talebiyle başvuruda bulunan Şenyit ve Tekin, polislerin kendilerine uyguladığı işkenceyi anlatırken, söz konusu polisler hakkında ise Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunacaklarını kaydetti.
Akrabalarının kavga ettikleri duyumu üzerine, akrabaları arasında çıkan kavgayı önlemek amacıyla olay gittiklerini belirten Ömer Şenyit, akrabalarını sakinleştirmeye çalıştığı sırada gelen polislerin biber gazı ile müdahalede bulunduğunu söyledi. Çok sert bir müdahale olması nedeniyle olay yerinden koşarak uzaklaşmaya çalıştıklarını ifade eden Şenyit “ Olay yerine polisler geldi ve yüzümüze gözümüze biber gazı ile müdahale ettiler. Bizde olay yerinden koşarak uzaklaşmaya çalıştık. Akrabalarımızla kavga edenlerin biz olduklarını zannediyorlardı. Yanık köşk civarına kadar bizi kovaladılar. Orda durdurdular bizi. Yere yatırıp, ters kelepçelediler. Kabzalarla, tekmelerle bize vuruyorlardı. Çok dövdüler. Üzerime oturup gırtlağımı sıkmışlardı. Konuşamıyor, nefes alamıyordum” dedi. Ardından polis arabasına bindirildiklerini ve karakola götürüldükleri süre boyunca arabada darp edildiklerini sözlerine ekleyen Şenyit, “ Karakola götürülene dek arabanın içersinde dövdüler. Karakola getirdiklerinde ise çok pis küfürler etmeye başladılar. Anamıza, bacımıza sövdüler. Bize söylenmedik şey bırakmadılar. Öyle olunca dayanamadım artık, bende onlara küfür ettim” diye konuştu.
‘Anamızdan emdiğimiz sütü burnumuzdan getirdiler’
Karşılıklı yaşanan küfürleşmenin ardından “ sen akıllı olmayacaksın” sözleri ile tehdit edildiğini aktaran Şenyit, “Beni karanlık bir odaya koydular. Arkadan elimi yine ters kelepçeleyip bir şeyle bağladılar, sonra tavana doğru havalanmaya başladım. Ben havada asılı olduğum sırada hepsi, yumruk ve tekmelerle vurmaya başladılar. Beni çok pis bir şekilde dövdüler” dedi. Yüzüne su çarptıkları sırada, gördüğü şiddetin etkisi ile bayıldığını ve yere indirildiğini fark ettiğini belirterek konuşmasını sürdüren Şenyit, daha sonrasında da arkadaşını karşısında aynı şiddete maruz kalırken gördüğünü söyledi. Şenyit “ Ayılınca Ömer’i karşımda gördüm. Ayak topukları ile vuruyorlardı. Boğazını sıkmışlardı. Bende tepki verince yeniden dövmeye başladılar” dedi.
6 saat boyunca işkence gördüklerini, ardından hastaneye götürüldüklerini belirten Şenyit, hastane dönüşünde tekrar dövüldüğünü ve 2 saat sonrada serbest bırakıldıklarını aktardı. “Bizi bırakana kadar, anamızdan emdiğimiz sütü burnumuzdan getirdiler” sözleri ile yaşadığı polis şiddetini tarif etmeye çalışan Şenyit, “Bu yaşadıklarımızın Türkiye’de, Kürdistan’da olmaması gerekiyor. Bize çok zülmettiler. Bize köpek muamelesi ettiler. İnsanlık dışı bir şeydi.” diyerek maruz kaldığını iddia ettiği şiddetin etkisini üzerinden atamadığı görüldü.
Polisler hakkında suç duyurusunda bulunacaklar
Polis şiddetine maruz kaldığını belirten Ömer Tekin isimli yurttaş ise, Şenyit’in anlatımlarını doğrulayarak şunları kaydetti: “ Arabanın içersinde çok dövdüler. Ağzımızı burnumuzu kırdılar. Bizi karakola götürüp orda da devam ettiler. Hortumla bizi ıslattılar, elimizi kelepçeleyip astılar bir odanın içinde. Kolum, yüzüm, bacağım her tarafımı darp ettiler. Kaşımı, dudağımı patlattılar. Çok küfür ediyorlardı. Gelen giden vuruyordu.”
Kendilerine yapıldığını iddia ettikleri işkencenin ortaya çıkması için ne gerekiyorsa yapacaklarını kaydeden Şenyit ve Tekin, İHD Diyarbakır Şubesinden hukuki destek talep ederek söz konusu polisler hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını belirttiler.
Diyarbakır'da 6 Haziran’da Abdullah Tarhan, 17 Haziran’da Canser Elgörmüş, 20 Haziran’da ise üniversite öğrencisi Recep Demir, polislerin kendilerine işkence yaptıkları iddialarıyla Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunmuşlardı.