İHD ve Kayıp yakınları tarafından “Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın” sloganı ile her hafta düzenlenen oturma eylemlerinin 237. ‘si, Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtının önünde gerçekleştirildi. Üzerinde kayıp resimlerinin bulunduğu ve ‘Onlar bir gece evlerinden alındılar ve bir daha geri dönmediler’ yazılı pankartın açıldığı eyleme, STK temsilcilerinin yanı sıra İHD Bölge Temsilcisi Şevket Akdemir, İHD yönetici ve üyeleri, kayıp yakınları ve insan hakları aktivistleri katıldı. Eylemde Kürtçe bir konuşmada bulunan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, kayıp yakınlarının her hafta burada kayıplarının akıbetini sormak için bulunduğunu ve ısrarla adalet talep ettiğini belirtti. Bilici, kayıpların devlet tarafından kaybedildiği ve katledildiği açıklamasında bulundu. Kayıpların faillerininse devlet arşivlerinde kayıtlı olduğunu belirten Bilici, arşivlerdeki kayıtların açılarak kayıpların bulunmasını ve faillerin cezalandırılmasını talep ettiklerini söyledi. Konuşmasını devlet yetkililerine seslenerek sürdüren Bilici “Kürdistan bölgesinde kalıcı bir barışın sağlanması ve artık anaların gözyaşı dökmemesi için, kayıplarımızı bulun ve failleri deşifre edin. Failleri yargı karşısına çıkarın ve hesap sorun. Hesap sormadığınız zaman, biliniz ki sizde işlenen bu suçların, bu katliamların ortağısınız. İşlediğiniz suçları itiraf edin” dedi . 

 

Gündemdeki gelişmelere de değinen Bilici, Ortadoğu’da katliamların ve kirli bir savaşın yürütüldüğünü kaydetti. Bilici “Irkçı egemen sistemler, Ortadoğu’da bu kirli savaşı sürekli sürdürüyorlar. Güney Kürdistan’da kimyasal silahlar kullandılar. Bütün dünya ülkeleri sessiz kaldı. Bu gün yine Suriye’de kullanılıyor. Yine sessizlik. Ancak bilinmeli ki, Ortadoğu’da kirli savaşa dair yürütülen politikalar artık iflas etmiştir. İnsanlar, insani hakları savunmak için mücadele ediyorlar. Biz Türkiye ve dünya devletlerine sesleniyoruz. Ortadoğu’da ve Kürdistan’da, insan haklarına dayalı kardeşliğin ve üstün bir hukuk anlayışının gelişmesi için halkların iradesine saygı duyun” dedi. Rojava’da El Kaide bağlantılı radikal dinci grupların saldırılarını kınadıklarını belirten Bilici, çeteci gruplara Rojava’dan ve Ortadoğu’dan ellerini çekmelerini ve halkın iradesine saygı duyma çağrısında bulundu. 

 

Bilici’nin ardından konuşan İHD Diyarbakır Şubesi Kayıplar Komisyonu üyesi Necibe Güneş Perinçek, 237 hafta boyunca burada bulunduklarını ve kayıpların akıbetini sorduklarını belirterek, ellerinde bulunan delil ve belgelere dayanarak yaptıkları suç duyurularının, Cumhuriyet Savcıları tarafından dikkate alınmadığını söyledi.  Yargı makamlarının gösterdiği duyarsızlığı eleştiren Perinçek, 1994 yılında Mardin’in Dargeçit ilçesi Değerli Köyünde bulunan evinden yapılan baskınla gözaltına alınan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Hikmet Kaya’nın hikayesini anlattı. Perinçek şunları kaydetti. “Anlatım ve beyanlara göre ”Hikmet Kaya Değerli köyünde ikamet ediyordu. Köy korucuları 02 Kasım 1994 günü köydeki evine baskın yapar. Hikmet hane halkının gözü önünde evinde gözaltına alınır. Evden çıkmak istemeyen Hikmet’i zorla çıkarırlar. Ailesinin resmi makamlar nezdinde yaptığı bütün girişimler sonuçsuz kalır. Ve Hikmet’ten bir daha haber alınmaz”

 

Eylem, kayıp Hikmet Kaya anısına yapılan 5 dakikalık oturma eyleminin ardından sona erdi.