Van'ın Çaldıran ilçesine 15 kilometre uzaklıkta bulunan Tendürek Dağı'nın Tırşık kırsalında 10 Haziran 1995 tarihinde çıkan çatışmada yaşamını yitiren ve Çaldıran Jandarma Komutanlığı'na bağlı askerler tarafından Çaldıran İlçe Mezarlığı'na toplu biçimde gömülen 9 PKK'linin cenazesi, bulundukları yerden çıkarılarak kimlikleri tespit edilmeyi bekliyor. O dönem yaşananları anlatan, dönemin HADEP Çaldıran İlçe Başkanı, Çaldıran Belediyesi'nin BDP'li Meclis üyesi Nuri Kızılaslan, "Çatışma çıktığını duyunca çatışmanın yerine gittik. O zaman Anadolu Ajansı'ndan bir arkadaşım vardı. Onunla birlikte gittik, yaşamını yitiren PKK'lilerin görüntülerini aldık. Ama askeriye bizi gördü ve çektiğimiz görüntüleri bizden zorla aldı" dedi. Yaşamını yitiren PKK'lilerin cenazelerinin Çaldıran 1. Hudut Jandarma Taburu Komutanlığı'na getirildiğini söyleyen Kızılaslan, askerlerin cenazeleri taburun girişindeki bir yere bırakarak halka teşhir ettiğini anlattı. Askerlerin iki gün boyunca cami hoparlörlerinden, "9 tane Ermeni öldürdük. Devlete karşı çıkanların sonu böyle olur. Gelin gözlerinizle görün" şeklinde anonslar yaptığını dile getiren Kızılaslan, üçüncü gün ise cenazelerin Yavuz Selim Mahallesi'nde bulunan ilçe mezarlığına toplu olarak gömüldüğünü söyledi. 

 

'Korucular PKK'lilerin cenazelerini tekmeledi' 

 

Traktörlerle Çaldıran 1. Hudut Jandarma Taburu Komutanlığı'na getirilen cenazelere, korucuların işkence yaptığını söyleyen Kızılaslan, "Tabura getirilen PKK'li cenazelerinin kafaları, korucular tarafından tekmelendi. Korucular cenazelerle birlikte fotoğraf çekiyorlardı. 9 tane cenaze vardı. Bunlardan bir tanesi kadındı. Kadın olan PKK'linin cesedi ortadan ikiye ayrılmıştı. Cesetleri torbalara koymak istedik, fakat askerler bize izin vermediler" diye anlattı. PKK'lilerin cenazelerinin üç gün boyunca taburun içinde durduğunu söyleyen Kızılaslan, "Yazın sıcağında cenazeler o güneşte bekletildi. Bizim cenazeleri almamıza izin vermediler. Cenazeler bir gece kimseye haber verilmeden, belediye ile birlikte Yavuz Selim Mahallesi'ndeki ilçe mezarlığına toplu olarak gömüldü. Bu olayı o dönem Doğru Yol Partisi'nden belediye başkanı seçilen Hacı Muzaffer Yıldırım biliyor" dedi.

 

'Cenazeleri ayaklarından bağlayıp sürüklüyorlardı' 

 

Bir diğer görgü tanığı Faik Karakoç ise o dönemde askeriyenin bölgede çok baskı uyguladığını ve çatışma sırasında olay yerine gittiklerinde karşılaştıkları askerlerle tartıştıklarını anlattı. Karakoç, "Cenazeleri gördüm. Hatta bir PKK'linin cenazesi çok yapılıydı. Bu PKK'linin cenazesinde panzer kurşununun izi vardı. Kurşun karnına isabet etmiş iç organları dışarıya çıkmıştı. Askerler, PKK'lilerin cenazelerini ayaklarından bağlayıp sürüklüyorlardı. Biz bunu kabul etmedik. Askerlerle tartıştık, ama bize de baskı yapıyorlardı" dedi. 

 

'Toplu mezar açılsın' 

 

Cenazelerin toplu mezardan çıkarılması için ailelerin avukatlar aracılığıyla savcılığa dilekçe verildiğini aktaran BDP Çaldıran İlçe Başkanı Abbas Atsak, "İki senedir savcılığa başvurduk, ama daha bize bir cevap verilmedi. Biz yine burada çağrı yapıyoruz; bir an önce bu toplu mezar açılsın, aileler de gelip çocuklarının mezarını alsın. Ağrı, Erzurum, Kars, Iğdır'da PKK'li aileleri çoğu zaman gelip buradaki toplu mezarı ziyaret ediyor. Toplu mezarın açılması için aileler de savcılığa başvuruda bulundular, ama hiçbir şey yapılmadı" diye konuştu.

 

Mezarlığa toplu olarak gömülen PKK'lilerin isim ya da kod isimleri görgü tanıkları tarafından şu şekilde sıralandı: Faruk Erkmen (Serhat Çenk), Ağrı doğumlu Mesut Çobuk, Iğdır doğumlu Nizamettin Galitekin, Mardin doğumlu Adalet (kadın), Ağrı'nın Diyadin ilçesine bağlı Kuşburnu (Canekız) köyü doğumlu Ferhat Yaman, Ağrı Doğubayazıt doğumlu Nurettin Avcı, Ağrı Doğubayazıt doğumlu Nurettinê Kule (kod), Mardin doğumlu Sason (kod), Azerbaycanlı Kamuran.