Kayıp yakınları hasta tutsakların serbest bırakılmasını istedi

30.11.2013

DİYARBAKIR – İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınlarının her hafta düzenlediği oturma eylemi 251’inci haftasında devam etti. Kaybedilenlerin akıbetinin ortaya çıkarılmamasına tepki gösterilen oturma eyleminde, ayrıca cezaevlerinde yaşanan sorunlar ve hasta mahpusların durumuna dikkat çekilerek, duruma ağır olan hasta tutsakların bir an önce serbest bırakılması istendi.

 
İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınlarının “Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın” sloganıyla her hafta düzenlediği oturma eylemi 251’inci haftasında Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde devam etti. Oturma eylemine İHD üye ve yöneticilerinin yanı sıra, Barış Anneleri İnisiyatifi, MEYA-DER, KESK’e bağlı sendikaların temsilcileri ve kayıp yakınları katıldı. 
Üzerinde “Onlar Bir Gece Ansızın Evlerinden Alındılar ve Bir Daha Geri Dönmediler” yazılı pankartın açıldığı ve kaybedilenlerin fotoğraflarının taşındığı eylemde konuşan İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Abdusselam İnceören, tüm çağrıları ve eylemlerine rağmen kayıpların bulunması ve faillerinin yargılanması konusunda herhangi bir ilerleme sağlanamadığını belirterek, “Bilindiği gibi kayıplar olgusu yürütülen barış sürecinin önemli bir yerinde yer almaktadır. Eğer kayıpların bulunması konusunda bir ilerleme sağlanamazsa, barış sürecinin de bir ayağı eksik kalır ve istenilen bir sonuç elde edilemez. Şu iyi bilinmeli ki, barışın temel ilkelerinden biri geçmişle yüzleşmektir. Bunun için Hakikatleri Araştırma Komisyonu tarzı bir komisyon kurularak, devletin arşivlerini açarak kayıpların bulunması sağlanmalıdır” dedi.
 
‘Hasta tutsakları serbest bırakın’
 
Son dönemlerde cezaevlerinde yaşanan baskı ve işkence uygulamalarına dikkat çeken İnceören, şöyle devam etti: “Son bir ay içerisinde bölgeden yaklaşık 350 kişi batıdaki cezaevlerine sürgün edildi. Bu sürgünler beraberinde baskı ve işkenceleri de getirdi. Hemen hemen her gün cezaevlerinden kendilerine yönelik uygulamalara ilişkin başvurular almaktayız. Bu uygulamalar, kabul edilecek uygulamalar değildir ve bunlara bir an önce son verilmelidir. Ayrıca üzerinde önemle durduğumuz hasta mahpuslar meselesi var. Kamuoyunun tüm ısrarlarına rağmen hasta mahpuslar serbest bırakılmamaktadır. 500’ün üzerinde hasta tutsak serbest bırakılmayı bekliyor. Adli Tıp Kurumu’nun ‘cezaevinde kalamaz’ raporlarına rağmen tutsaklar tahliye edilmemektedir. Buradan tekrardan yetkililere çağrıda bulunuyoruz; ölüm aşamasına gelen bu hasta tutsakları bir an önce serbest bırakın. Hiç değilse son günlerini ailelerinin yanında geçirebilsinler.” 
 
Askerler tarafından gözaltına alınan Demir’in hikayesi anlatıldı
 
İnceören’in konuşmasının ardından İHD Diyarbakır Şube Yöneticisi Mehmet Güzel, 1996 yılının Ocak ayında Batman’ın Sason İlçesi’ne bağlı Tanzê Köyü’nde askerler tarafından gözaltına alınarak kaybedilen Tekin Demir’in kaybediliş hikayesini anlattı. 
Tanzê Köyü’ne baskın düzenleyen askerlerin Tekin Demir ve Ahmet Polat’ı gözaltına aldığını aktaran Güzel, olayı şöyle anlattı: “Ahmet Polat bir süre sonra serbest bırakılır. Serbest bırakılan Polat, Tekin Demir’in ailesine oğullarıyla birlikte aynı yerde tutulduğunu, ancak sonra Demir’in yanından götürüldüğünü söyler. Aile, Batman’da tüm resmi kurumlar nezdinde girişimlerde bulunur ancak bir sonuç alamaz. Aile daha sonra Diyarbakır’a gelip Devlet Güvenlik Mahkemesi Savcılığı’na yazılı olarak başvuruda bulunmak ister, ancak başvuruları da kabul edilmez. Tekin Demir’den o tarihten itibaren bir daha haber alınamaz.” 
 
Hikayenin ardından kayıp yakınları 17 yıl önce gözaltına alınarak kaybedilen Demir anısına 5 dakikalık oturma eylemi yaptı.