Bilici: Valiyi açığa alarak samimiyetinizi kanıtlayın

07.12.2013

DİYARBAKIR - İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınlarının "Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın" sloganıyla düzenlediği oturma eyleminin 252.'si gerçekleştirildi. Yaşamını yitiren Özgür basın çalışanlarının anıldığı eylemde konuşan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, Yüksekovada polis kurşunu ile katledilen yurttaşların valilik tarafından ‘terörist’ kamuoyuna açıklanmasını kınadı. 

 
İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınlarının "Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın" sloganıyla her hafta düzenlediği oturma eyleminin 252'insini, Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirdi. Üzerinde "Onlar Bir Gece Ansızın Evlerinden Alındılar ve Bir Daha Geri Dönmediler" yazılı pankartın açıldığı eyleme, İHD yönetici ve üyeleri ile kayıp yakınları, İHD Bölge Temsilcisi Şevket Akdemir, BDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, Özgür Gazeteciler Cemiyeti Başkan ve üyeleri, MEYA-DER üyeleri, Barış Anneleri İnsiyatifi, gazeteciler Veysi sarısözen,  Varlık özmenek,  Ragıp Duran, Şeyhmus Diken ile Şair Hicri İzgören katıldı.
 
‘Vali’yi görevden alın, samimiyetinizi kanıtlayın’
 
Eylem öncesinde bir konuşmada bulunan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde HPG'li mezarlarının tahrip edilmesine ilişkin yapılan protesto eylemi sırasında, özel harekat timleri tarafından açılan ateş sonucu 2 yurttaşın yaşamını yitirdiği olayı hatırlatarak “ Yine katliamlarla, yine yaşamını yitiren sivillerin haberleri ile uyandık. Gün geçmiyor ki bu coğrafyada bir katliam haberini duymayalım. Bu artık gelenek haline gelmiştir. Güvenlik güçleri toplumsal olaylarda, siyasi iktidarın desteğini arkasına alarak sivil insanları katlediyor” dedi. Güvenlik güçlerinin gerçekleştirdiği sivil ölüm olaylarının ‘hükümetin yerel temsilcileri’ tarafından yapılan açıklamalarla aklanmaya çalışıldığına dikkat çekerek, Hakkari Valiliğinin açıklamasını kınadı. Bilici “Hatırlarsınız burada Şahin Öner katledildi. O dönemin valisi Mustafa Toprak, ‘elinde bomba patladı, böyle yaşamını yitirdi’ demişti. Ama Şahin Öner, polisin panzeri altında kalarak, bilerek ve isteyerek katledildi. Biz baro ile birlikte, Vali hakkında suç duyurusunda bulunduk. Ama yargı başta Mustafa Toprak olmak üzere, bütün failleri korudu. Korundukları için aynı tarz ve söylemle, Hakkari Valisi de aynı açıklamayı yapabiliyor. ‘Bunlar teröristtir’ diyebiliyor. Yargıdan siyasal iktidara bir bütün olarak bu zihniyeti kınıyoruz” diye konuştu. Açıklamanın failleri koruduğunu ve kabul edilebilir bir olmadığını belirten Bilici, hükümetin demokratikleşme ve hukukun üstünlüğünü konusundaki samimiyetini, Valinin açığa alınarak kanıtlamasını istedi. Bilici “Hükümet, tetiği çeken, emri veren sorumluları yargı önüne çıkarıp hesap sormalıdır. Biz bu beklenti içersindeyiz ve bunun peşini bırakmayacağız” dedi. 
 
 
‘Dileriz özgürlük mücadelesi veren tutsaklar, özgürlüklerine kavuşur’
 
Önceki gün yaşamını yitiren Güney Afrika’nın efsanevi lideri Nelson Mandela’nın yaşamını yitirmesinden duydukları üzüntüyü dile getirerek konuşmasını sürdüren Bilici, “Halkalar arasında yarattığı onurlu, eşit ve dayanışma temelli duygular ve bunun için verdiği mücadeleden dolayı kendisini minnetle anıyoruz. Dileriz ki, eşitlik ve özgürlük için mücadele eden Dünyada ki ve Türkiye’de ki tüm tutsaklar, Kürt önderler özgürlüklerine kavuşurlar. Ve Dünya, Türkiye bu hatadan vazgeçer” dedi. Karalıkta kalan gerçekleri aydınlığa çıkartmak için mücadele eden gazetecileri saygı ile andıklarını belirten Bilici, anıları önünde saygı ile eğildiklerini söyledi.
 
‘Gündem geleneği, Türkiye’nin algısını değiştirdi’
 
Ardından konuşan Özgür Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Hayrettin Çelik, gazetecilerin bölgede yaşanan gerçekleri açığa çıkarttıkları ve kontrgerilla faaliyetlerini deşifre ettikleri için karanlık güçler tarafından katledildiğini belirterek “ Özgür Basın 1990’larda başlayan bir gelenektir. Kürtlerin profesyonel olarak gazeteciliğe başlayarak, Türkiye'de algı değişikliklerine yol açan bir gelenekti.”dedi. Geleneğin yarattığı değişimin karşısında, Türkiye’nin siyasi otoritelerinin takındığı tavrın onlarca gazetecinin öldürülmesi ve Gündem gazetesinin bombalanması gibi sonuçları açığa çıkarttığına değinen Çelik, yaşamını yitiren özgür basın emekçilerinin isimlerini tek tek okuyarak saygıyla andıklarını ve mücadelelerine bağlı kalacaklarını söyledi. Ardından konuşan gazeteci Veysi Sarısözen ise, bu gün burada ve her hafta yapılan bu eylemin sembolik olduğunu ama gerçekte kayaları damlaya damlaya eriten bir gerçek etki yaratacağını belirtti.
 
‘Katliama on binlerce kişi tanıktır’
 
Sarısözen’in ardından konuşan BDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, bu gün burada kayıpların faillerini ararken, sivil ölümlerin, katliamların hala yöntem değiştirerek devam ettiğini söyledi. Beştaş “Bir adım daha öteye giderek sokak ortasında gençlerimizi, çocuklarımızı öldürmeye devam ediyorlar. Dün Yüksekova'da gerilla mezarlarının tahrip edilmesini demokratik yürüyüşle protesto eden insanlar katledildi. Otopsi raporlarına baktığımızda, ağır silahların kullanıldığı bilinmesi gereken bir tespittir. Önce basın bu olayı görmedi. Valilik açıklamasından sonra haberlerde yayınlandı. Bütün basın hep bir ağızdan çatışma çıktığını söylediler” dedi.  Basında çıkan haberlerin talimat alınarak yayınlandığını belirten Beştaş “ On binlerce kişi olaya tanıktır. Yaşamını yitirenlerin nasıl öldürüldüklerini gördüler. Bunu gizleyemezler. Özgür basına niye saldırıyorlar? Çünkü özgür basın hakikati yazıyor”dedi. 
 
Yapılan açıklamaların ardından, yaşamını yitiren özgür basın emekçileri ansına 5 dakikalık oturma eylemi yapıldı.