DİYARBAKIR - İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınlarının her hafta düzenlediği oturma eylemi 274’üncü haftasında devam etti. 1994 yılında JİTEM tarafından katledilen M. Şerif Avşar’ın hikayesinin anlatıldığı oturma eyleminde, KESK Diyarbakır ve Adıyaman Kadın Platformu üyeleri, Anneler Günü nedeniyle kayıp annelerine karanfil dağıttı.
İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınlarının “Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın” sloganı ile her hafta düzenlediği oturma eyleminin 274’üncüsü Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde devam etti. Eylemde “Onlar ansızın evlerinden alındılar bir daha geri dönmediler” yazılı pankart açılırken, kayıpların fotoğrafları taşındı. Eyleme İHD Diyarbakır Şubesi yönetici ve üyeleri, MEYA-DER, TUHAD-DER, Barış Anneleri Meclisi ve KESK’e bağlı sendikaların temsilcilerinin yanı sıra Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Fırat Anlı ile KESK Diyarbakır ve Adıyaman Kadın Platformu üyeleri katıldı.
Oturma eylemi öncesi KESK Kadın Platformu üyeleri, Anneler Günü vesilesiyle kayıp annelerine karanfiller dağıtarak, kayıp fotoğraflarının üzerine karanfil attı.
Oturma eyleminde ilk olarak konuşan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, eylemlerine destek veren KESK Kadın Platformu’na teşekkür ederek, kadın mücadelesinin demokrasi ve özgürlük mücadelesinin önünü açtığını söyledi.
‘Yüz yıl dahi geçse kayıpların akıbetini sormaya devam edeceğiz’
Kayıpların akıbetinin ortaya çıkarılması konusunda herhangi bir girişimin olmadığını hatırlatan Bilici, “Bununla birlikte bizim çok hassas olduğumuz bir konu olan bu dosyaların zaman aşımına uğrama tehlikesidir. Zaman aşımı bu devletin bilerek, isteyerek yürüttüğü bir politikadır. Ve bu politikasıyla sonuç alacağını zannediyor ama yanılıyor. Yüz yıl dahi geçse, hukuken zaman aşımına uğratılsa dahi, bizler bu kayıpların faillerini sormaya devam edeceğiz, bu devleti yargılayacağız” dedi.
İnsan hakları savunucuları ve kayıp yakınları olarak kesinlikle zaman aşımı oyununu kabul etmediklerini vurgulayan Bilici, şöyle devam etti: “Buradan yargıya, siyasal iktidara çağrımızdır; böyle kirli oyunlar içerisine girip, ucuz hesaplar yaparak bu süreci hırpalamayın. Eğer adalete inanıyorsanız, eğer insan haklarına inanıyorsanız, eğer hukukun üstünlüğüne inanıyorsanız, bu dosyaların üzerine gidip, bu kayıpların faillerini açıklarsınız. Geçmişte insanlığa karşı işlenmiş suçlar konusunda bütün siyasal iktidarlar bizim için aynıdır. Çünkü hepsi aynı paradigmayı sürdürdüler. İnkar ettiler, imha ettiler ve bugün kadar getirdiler. Şimdi de adaleti kullanarak imha etmeye çalışıyorlar. Zaman aşımı diye insanlık dışı bir kavram ortaya koyarak, insanlığa karşı işlenmiş suçları zaman aşımına uğratmaya çalışıyorlar. Bu nasıl bir hukuktur, bu nasıl bir adalet anlayışıdır? Hiçbir şekilde kabul etmiyoruz bu yaklaşımı.”
M. Şerif Avşar’ın hikayesi anlatıldı
Bilici’nin ardından 22 Nisan 1994 tarihinde Diyarbakır’da JİTEM tarafından gözaltına alındıktan sonra kaybedilen, daha sonra cesedi bulunan Mehmet Şerif Avşar’ın hikayesi kardeşi Sait Avşar tarafından anlatıldı.
Ağabeyinin gün ortasında esnaflık yaptığı dükkandan JİTEM mensupları tarafından gözaltına alındığını anlatan Sait Avşar, Avşar’ın kaybedildiğini, yaptıkları girişimler sonucu 17 gün sonra cenazesine ulaştıklarını söyledi. Kendilerinin ağabeyinin cenazesine ulaştıklarını ancak, cenazeleri dahi olmayan binlerce kaybın olduğunu belirten Avşar, yakınlarını kaybedenler olarak, bu kayıpların akıbetinin ortaya çıkarılmasını ve faillerinin de yargılanmasını istediklerini dile getirdi.
‘Analara en büyük armağan onurlu bir barış olacaktır’
Avşar’ın hikayesinin ardından KESK Kadın Platformu adına Adıyaman’dan gelen KESK Üyesi İsmihan Batman, bir konuşma yaptı. Kayıp analarının yıllardır kayıplarının hesabını sorduğunu belirten Batmaz, aynı şekilde Roboskîli annelerin de katledilen çocuklarının hesabını sormaya devam ettiğini söyledi. Kaybettikleri çocukların acısıyla görkemli bir barışı getirmek için mücadele eden barış annelerinin yanlarında olduklarını, seslerine ses katmak istediklerini söyledi. Yarın Anneler Günü olduğunu ifade eden Batmaz, Kürdistan ve Türkiye’deki tüm annelere verilebilecek en büyük armağanın onurlu bir barış olduğunu sözlerine ekledi.
‘Bu yapılanlar devlet tarafından sistematik bir şekilde yürütüldü’
Son olarak konuşan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Fırat Anlı, Demokratik İslam Kongresi’nde Cizîre Kantonu’ndan katılan katılımcının konuşmasında kendilerini katledenlerin, zulüm yapanların da Müslüman olarak anıldığını söylediğini belirterek, “Etrafımıza baktığımızda İslamiyet adına bizlere çok zulüm yapıldı. Ancak bunun inançla bir alakası yoktur, devletsel çıkarları için bunları yapıyorlar. M. Şerif Avşar’ın kaybedilişini hatırlıyorum. Çok yoğun baskılar sonucu cenazesine ulaşmıştık. Cumhurbaşkanı Demirel devreye girdikten sonra cenazesi bulunmuştu. Bu da gösteriyor ki, bu yapılanlar devlet tarafından sistematik bir şekilde yürütüldü” dedi.
Bugün yine bu alanlarda olduklarını ve şehitlerine sahip çıktıklarını vurgulayan Anlı, kayıp yakınlarının verdiği mücadele önünde saygıyla eğildiklerini belirterek, bu mücadeleyi sürdürme kararlığında olduklarını dile getirdi.
Konuşmaların ardından kayıp yakınları, Mehmet Şerif Avşar ve tüm kayıp yakınları anısına 5 dakikalık oturma eylemi yaptı.