Kayıp yakınları dosyaları zaman aşımına uğrayan kayıp Örhan ailesi için oturdu

24.05.2014

DİYARBAKIR   – Örhan ailesinin 3 ferdi 24 Mayıs 1994 tarihinde askerler tarafından gözaltına alınarak kaybedildi. Daha sonra bir toplu mezarda kemikleri bulunan Örhan ailesinin dava dosyası bugün itibariyle zaman aşımına uğradı. Diyarbakır’daki kayıp yakınları 276’ıncı hafta oturma eyleminde kaybedilen Örhan ailesinin zaman aşımına uğrayan dava dosyasına dikkat çekti ve kayıpların faillerini sordu.

 
İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınlarının “Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın” sloganıyla her hafta düzenlediği oturma eylemi 276'ıncı haftasında devam etti. Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde bir araya gelen kayıp yakınlarının eylemine İHD üye ve yöneticilerinin yanı sıra MEYA-DER, Barış Anneleri Meclisi, KESK’e bağlı sendikaların temsilcileri ve çok sayıda yurttaş katıldı. 
Yoğun yağmur altında gerçekleştirilen eylemde ilk olarak konuşan İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Abdusselam İnceören, tüm zorlu şartlara rağmen ısrarla kayıplarının bulunmasını ve faillerinin yargılanmasını istediklerini belirterek, “Aslında bu insanlarımızı kaybedenler belli. Çoğu zaman bu alanda anlattığımız kayıp öyküleriyle bunların kimler olduğunu dile getiriyoruz. Aslında bir nevi savcılıklara suç duyurusunda da bulunuyoruz. Fakat tüm ısrarlarımıza rağmen, bu konuda bir ilerleme sağlanmıyor” dedi. 
 
‘Uğur Kaymazların hesabı sorulsaydı bugün bunlar yaşanmazdı’
 
İşlenen bu suçlara ilişkin açılan bazı dava dosyalarının da ya zaman aşımına uğradığını veya batı illerine gönderilerek faillerin aklandığını ifade eden İnceören, şöyle devam etti: “Açılan bazı davalar buradan batı illerine götürülüyor. Bununla bu davaların üstü örtülmeye çalışılıyor. Son olarak Musa Çitil davasında gördüğümüz üzere failler beraat ettiriliyor. Bir yılı aşkın süredir devam eden barış süreci var. Bu süreçte evet kan dökülmüyor ama siz eğer geçmişte yaptıklarınızla yüzleşmezseniz bu süreci devam ettiremezsiniz. Bakın bu yaptıklarınızla yüzleşmediğiniz için halen birçok sorun yaşanmakta. Cezaevlerinde hasta tutsakların cenazesi çıkmaya devam ediyor. Daha iki gün önce İstanbul’da polis iki cana daha kıydı. Eğer zamanında Uğur Kaymazların, Ceylan Önkolların hesabı sorulmuş olsaydı bunlar yaşanmazdı. Birkaç gün önce Ali Özdemir adlı çocuk Suriye sınırında kafasından vurulmazdı. Yani siz Örhan ailesiyle, Bulut ailesiyle nasıl barışacaksınız? Bu davaların üstünü örterek mi barışacaksınız?”
 
 
‘Kurşuna dizdiler, yaktılar ve toplu mezara gömdüler’
 
İnceören’in konuşmasının ardından 24 Mayıs 1994 yılında gözaltına alınarak kaybedilen ve bugün 20 yılları dolduğu için soruşturma dosyasının zaman aşımına uğradığı Örhan ailesinin kaybediliş hikayesi, kaybedilen M. Selim Örhan’ın oğlu Adnan Örhan tarafından anlatıldı. 
Köylerinin yakılmasının ardından, içinde yaşadıkları çadırda askerler tarafından zorla götürülen aynı aileden olan M. Selim Orhan, Hasan Orhan ve Cezayir Orhan'ın gözaltına alındıktan sonra kaybedildiğini anlatan Adnan Örhan, yaşanan olayı şöyle anlattı: “Devletin faşist güçleri, Babam, amcam ve kuzenimi gözaltına aldılar. Gözaltına alındıktan 15 gün sonra Kulp’a bağlı Bağcılar köyünde gerilla elbiseleri giydirilerek, kurşuna dizildiler, bedenlerini yaktılar. Cesetleri tanınmayacak haldeydi, bir toplu mezara gömülmüşlerdi. 2004 yılında bu toplu mezar bulununca biz de yakınlarımız olabileceği düşüncesiyle DNA için kan örneği vermiştik. 2007 yılında Bağcılar köyündeki toplu mezarda çıkan 8 kişinin kemiklerinden birinin babama, birinin de amcama ait olduğu, kuzenimin ise içlerinde olmadığı ortaya çıktı. Aynı dönemde babamlarla birlikte Bulut ailesinin de kaybedilen 5 ferdinden 3’ünün bu toplu mezarda olduğu ortaya çıktı. DNA eşleşmelerinin ardından biz kemiklerimizi istedik ancak, kemiklerimiz adli emanette kaybedilmişti. İki yıl boyunca kemiklerimizi aradık. 2009 yılında Kulp Savcılığı hakkında suç duyurusunda bulunacağımızı söyleyince, savcılık kemiklerin kimsesizler mezarlığına gömüldüğünü söyledi. Kemiklerimizi isteyince bize, kemiklerin tek torba içerisinde verileceğini söylediler. Biz de bu durumu kabul etmedik ve kemiklerimiz halen kimsesizler mezarlığında bir torba içinde gömülü durumda.”
 
‘Zaman aşımına da uğratsanız, iki elimiz yakanızda olacak’
 
Devletin yaşanan tüm bu olayları bildiğini söyleyen Örhan, “Bizi katlettiklerini, kurşuna dizdiklerini ve toplu mezarlara gömdüklerini kendileri de biliyor. Ancak en ufak bir bahane, gerekçe arayarak bunun üstünü kapatmaya çalışıyorlar. Biz o dönemin sorumluları hakkında suç duyurusunda bulunduk. Dönemin Bolu Dağ Komando Tugayı’nın bu suçları işlediğini söyledik. Bunların hesabının sorulmasını istedik. Ancak tüm girişimlerimize rağmen 20 yıl geçmesine rağmen herhangi bir şey yapılmadı. Bugün 24 Mayıs 2014 ve maalesef dosyamız zaman aşımına uğruyor. Biz tanık dinlettik, delil sunduk, ne yaptıysak savcılar delil yetersizliğinden dosyayı açmadılar. Siz dosyalarımızı zaman aşımına uğratabilirsiniz, Musa Çitil gibilerini beraat ettirebilirsiniz. Siz dosyalarımızı zaman aşımına uğratsanız da, iki elimiz sizin yakanızda olacak. Biz sizi vicdanlara teslim ediyoruz ve hiçbir zaman affetmeyeceğiz” diye konuştu. 
 
Yapılan konuşmaların ardından kayıp yakınları Örhan ailesi anısına 5 dakikalık oturma eylemi yaptı.