Kayıp yakınları 281’inci haftada da adalet arayışını sürdürdü

28.06.2014

DİYARBAKIR –  İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınlarının her hafta düzenlediği oturma eylemi 281’inci haftasında devam etti. Oturma eyleminde kayıpların akıbetinin halen ortaya çıkarılmamasına tepki gösterilirken, 1994 yılında Cizre’de itirafçılar tarafından gözaltına alınarak kaybedilen Mehmet Acar’ın akıbeti soruldu. 

 
İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınlarının “Kayıplar Bulunsun, Failler Yargılansın” sloganıyla her hafta düzenlediği oturma eylemi, 281’inci haftasında Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde devam etti. Eyleme İHD üye ve yöneticilerinin yanı sıra, MEYA-DER, Barış Anneleri Meclisi, KESK’e bağlı sendikaların temsilcileri ve çok sayıda kayıp yakını katıldı. Bu haftaki eyleme ayrıca Lice İçin Adalet Platformu üyeleri de katılarak kayıp yakınlarına destek verdi. 
 
‘Öcalan özgürlüğüne kavuşsun, müzakereleri yürütsün’
 
Oturma eyleminde ilk olarak konuşan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, konuşmasına bir yıl önce Lice’de kalekol yapımlarına karşı yapılan protesto gösterisinde askerler tarafından öldürülen Medeni Yıldırım’ı anarak başladı. Bilici, Yıldırım ve Yıldırım şahsında demokrasi ve özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenleri andıklarını dile getirdi. 
Barış sürecinde önemli bir aşamaya gelindiğini vurgulayan Bilici, bu aşamada sivil toplum örgütlerine de büyük sorumluluklar düştüğünü söyledi. Sivil kuruluşlar olarak, barış sürecine her türlü katkıyı yapmaya hazır olduklarını kaydeden Bilici, hükümetin de çıkacak yasa sonrası acil adımlar atarak, sürecin sağlıklı ilerlemesini sağlaması gerektiğini vurguladı. Sorunun çözümünde birinci dereceden muhatabın PKK Lideri Abdullah Öcalan olduğunu sözlerine ekleyen Bilici, bu nedenle Öcalan’ın bir an önce özgürlüğüne kavuşarak, müzakereleri yürütecek bir pozisyona kavuşması gerektiğini dile getirdi. 
 
Bilici’nin ardından konuşan Lice İçin Adalet Platformu Dönem Sözcüsü Şiyar Kaymaz, ölümlerin son bulması, kayıpların akıbetinin öğrenilmesi, faillerin yargılanması ve halk için adaletin yerini bulması için daima mücadele içinde olacaklarını söyledi. Lice davasının zaman aşımına uğratılmaya çalışıldığını vurgulayan Kaymaz, “Bu dava son 40 yılın en iyi yansımasıdır” diyerek Türkiye'nin geçmişle yüzleşmesi ve adaletin yerini bulması gerektiğini söyledi. 
 
İtirafçılar tarafından alındı bir daha haber alınamadı
 
Yapılan konuşmaların ardından İHD Şube Sekreteri Abdusselam İnceören, Cizre'nin Dirsekli köyüne bağlı Zura mezrasında 1994 yılında sivil giyimli, telsizli birkaç kişi ile zorla alıkonulan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Mehmet Acar’ın kaybediliş hikayesini anlattı. 
Acar'ın kaybedilmeden 3 yıl önce tutuklanıp 7 ay Diyarbakır Cezaevi'nde kaldığını, serbest kaldıktan sonra sık sık tehdit almasından ötürü eşi ve çocuklarıyla beraber Bursa'ya göç ederek burada geçici bir süre kaldıktan sonra tekrar yaşadığı Zura köyüne döndüğünü söyleyen İnceören, 1994 yılının Şubat ayında Acar'ın yaşadığı mezraya aralarında Bedran ve Hakim olarak tanınan itirafçıların da bulunduğu sivil giyimli bir kaç kişinin gelerek Acar'ı gözaltına aldığını dile getirdi. İnceören, şöyle devam etti: “Acar'ın gözaltına alınarak 2 gün boyunca serbest bırakılmaması üzerine kendileriyle aynı aşiretten olan korucubaşı Osman Demir’in araya girmesiyle serbest bırakıldı. Eve dönen Acar eşine, ‘Beni yine alacaklar. Araya girenler olduğu için bıraktılar. Ama yine alacaklar ve beni kaybedecekler’ diyor. Acar serbest bırakılmasının üzerinden sadece 2 gün geçtikten sonra aynı şahıslar Acar'ı almak üzere tekrar köye gelir. Mehmet Acar olaya tanık olması için kardeşi Reşit Acar’ı çağırır. Ancak Mehmet Acar, Bedran kod adlı Adem Yakin tarafından zorla arabaya bindirilir ve Reşit Acar’ın kendileriyle gitmesine izin verilmez. Kendilerine Acar’ın ifadesinin alınmasından sonra serbest bırakılacağı söylenir, fakat bugüne kadar kendisinden hiç bir şekilde haber alınamaz. Korucubaşı Osman Demir ailenin yardım isteği üzerine Cizre İlçe Jandarma Komutanlığı'na Acar'ın akıbetini sorar ve Acar'ın ifadeden sonra serbest bırakıldığını kendisini bir daha hiç görmedikleri cevabını alır. Aile aramayı sürdürür. Bu nedenle birçok defa 'Aramayın, evinizde oturun yoksa aynı şey sizin de başınıza gelir' şeklinde tehditlere maruz kalırlar. Aile, 2009 yılında Cizre Cumhuriyet Savcılığı'na başvurarak, olayla ilgili tanıkların adını verir ve zorla kaybedilme ile ilgili olduğunu düşündükleri Cemal Temizöz ve Abdulhekim Güven'in yargılanmalarını talep eder. Mehmet Acar halen kayıp.”
 
Yapılan konuşmaların ardından kayıp yakınları 20 yıl önce kaybedilen Mehmet Acar ve diğer kayıplar anısına 5 dakikalık oturma eylemi yaptı.