DİYARBAKIR – İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınlarının her hafta düzenlediği oturma eylemlerinin 296’ncısı gerçekleştirildi. Eylemde, Kobanê’ye destek amacıyla bölgede yapılan eylemler sırasında sivil insanların polis tarafından katledilmesi şiddetle kınanırken, olaylar sırasında hükümet yetkililerin yapmış olduğu açıklamalar sert bir dille eleştirildi.
İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınlarının “Kayıplar Bulunsun, Failler Yargılansın” sloganıyla her hafta düzenlediği oturma eylemlerinin 296’ncısı Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirildi. Eyleme İHD üye ve yöneticilerinin yanı sıra, Mezopotamyada Yakınlarını kaybedenler Derneği (MEYA-DER) yöneticileri, Barış Anneleri Meclisi üyeleri, SES üye ve yöneticileri ile kayıp yakınları ile insan hakları aktivistleri katıldı. Eylemde, Kobanê’ye destek amacıyla bölgede yapılan eylemler sırasında sivil insanların polis tarafından katledilmesi şiddetle kınanırken, olaylar sırasında hükümet yetkililerin yapmış olduğu açıklamalar sert bir dille eleştirildi.
Eylemde bir konuşma yapan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, 296 haftadır devam eden oturma eylemlerinin sonuç almasının barışa sunacağı katkıya vurgu yaptı. Kayıpların akıbetinin araştırılması ve faillerinin bulunarak yargı önüne çıkarılması istemlerinin devlet tarafından görmezden gelindiğini ifade eden Bilici, “Hiç kimse sesimize kulak vermedi. Eğer Kürdistan’da barış ve onurlu bir yaşamın sağlanmasını istiyorlarsa, bu kayıpların hemen bulunması lazım. Siyasal iktidara ve AKP hükümetine sesleniyoruz. Bu politikanızdan vazgeçin. Arşivlerini açın ve kayıpların ailelerinden, Kürtlerden özür dileyin” diye konuştu.
‘Rojava’da ki statüye tahammül edemiyorlar’
Kobanê’de devam eden IŞİD saldırılarına müdahale edilmemesi durumunda bir katliam tehlikesinin varlığına işaret eden Bilici, “Kürdistan’da ki uygulanan darbeyi izliyoruz. Devlet yetkilileri ile kaygılarımızı paylaştık. Ancak hükümet hala tutumunda ısrar ediyor. Eski dil ve anlayışla devam ediyorlar. Zihniyet aynı. Söylemlerde başka konuşuyorlar. Ama pratikte başka şeyler yapıyorlar. Biz diyoruz ki, izlediğiniz politikalar çok tehlikeli. Bu barbarlar Şengal’de önlerine kim çıktıysa kesip biçtiler. 25-30 gündür insanlar yaşam mücadelesi veriyorlar” diye konuştu. Saldırıların ve saldırılara karşı bölge ve Dünya güçlerinin duyarsız kalmasının nedenini Rojava’da halkların birlikte yaşamasına olanak tanıyan yönetim olduğuna ifade eden Bilici “Rojava’da oluşan statüye tahammül edemiyorlar. Kapılardan, sınırlardan IŞİD çetelerine insani ve her türlü desteği veriyorlar ama yüz metre ilerde duran ve kendileri ile birlikte yaşama isteğini belirten Kobanê’ye, Kürtlere destek vermiyorsunuz, barbarlara teslim ediyorsunuz” diye belirtti.
‘Sivil insanlar polis kurşunlarına hedef oldu”
Bölge kentlerinde 6 Ekim’de başlayan ve günlerce süren Kobanê’ye destek eylemlerinin yönelik polis şiddetini ve ardından meydana gelen olayları bastırmak amacıyla devlet tarafından uygulanan tedbirleri sert dille kınayan ifade eden Bilici, Devletin intikam politikası ile yaklaştığını kaydetti. Bilici, “T.C devleti kendisine yakışanı yaptı. Toplumsal gösterilerde sivil insanlara orantısız bir şiddet uyguladı. Ama karşıt güçlerin karşı karşıya gelmesini engelleyemedi. Bir çok kentte sivil insanlar polis kurşunlarının hedefi geline geldi. Bingöl’de katliam yapıldı. IŞİD gibi satorlarla ortaya çıkıp insanlara saldırdılar.” diye konuştu.
‘Olayların sorumlusu devlet yetkililerinin söylemleridir’
Olaylarda müdahale sonucu onlarca insanın yaşamını yitirdiğini, yüzlercesinin yaralı olarak hastanelerde yattığı, ancak buna rağmen polisin şiddetinin hala sürdüğünü ve şiddetin arkasında duran anlayışın devlet tutumu olduğunu ifade eden Bilici “İntikam alırcasına evleri basıp insanları gözaltına alıyorlar. Hastaneleri basıyorlar. Şiddet misliyle karşılık bulacak dediler. Dersini verdik, diyorlar. Siz nasıl siyasetçisiniz, insanları öldürmek sizi mutlu mu ediyor? Birisi de çıkmış ‘DAİŞ neyse PKK’de odur’ diyor. Bu söylem süreci ateşledi. Bir dilini tut. İnsanlar öldü. Sivil insan ya da polis, ölenler can’dır” diye konuştu.
Adalet sağlanıncaya dek mücadeleye devam
Bilici’nin konuşması ardından 90’lı yıllarda kardeşleri Ali ve Mehmet Tekdağ’ın katledildiğini ve faillerinin hala bulunamadığın belirten İffet Muttaş isimli kayıp yakını bir konuşma yaptı. Muttaş, kardeşlerinin failleri bulunana ve adalet sağlanıncaya kadar bu alandan mücadele etmeye devam edeceğini kaydetti.
Yapılan konuşmaların ardından kayıplar anısına 5 dakika oturma eylemi yapıldı.