13.10.2014
ANKARA - Hükümetin çıkarmaya çalıştığı yeni şiddet yasasına tepki gösteren İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan "Mevcut durumdaki yasalar kaldırılması gerekirken, hükümet bu yasaları çıkararak ne yapacak" diye sordu.
İnsan Hakları Derneği Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın "TBMM şimdi inşallah Salı'dan sonra yeni yasal düzenlemeleri gerçekleştirerek. Hükümet idari tedbirleri alarak, diğer tüm kurumlarımız üzerine düşeni yaparak, sokakları bu vandallardan süratle temizleyecektir" sözleri ile değişikliklerin ve düzenlemelerin yapılacağı yeni şiddet yasasına ilişkin DİHA'ya değerlendirmelerde bulundu. Kobanê'nin direnmeye devam ettiğini ve 6 Ekim'den itibaren yaygın gösterilerin ve hak ihlallerinin yaşandığını belirten Türkdoğan, mevcut durumlar yaşanırken siyasi iktidar temsilcilerinin kullandığı dilin şaşkınlık verici olduğunu söyledi. Barış ve çözüm sürecinde ortadan tamamen kaldırılması gereken yasaların daha da ağırlaştırılmasının gündeme getirildiğine dikkat çeken Türkdoğan, "Bu otorotirleşmenin de daha da yaygınlaşacağını gösteriyor. Siz demokratik siyaset kanallarını açmazsanız, hiç birimizin istemediği şiddet olaylarına tanıklık edeceğiz" dedi.
'Hükümet ve Cumhurbaşkanı yanlış hesap içinde'
"Zaten yasaların baskısı altında bulunan bir kesimi rahatlatmak yerine yeni ve sert yasalarla onları tehdit ediyorsunuz. Molotof atana şu kadar ceza vereceğiz, taş atana şunu yapacağız derseniz, gençlerin dağa çıkmasının önünü açmış olursunuz. Kendilerini ifade edebilecekleri demokratik kanalları kapatmış oluyorsunuz, onlara başka bir yol kalmıyor" diyen Türkdoğan, iktidar yetkililerinin, "Ben her şeyi yasaklarsam insanlar korkacak bunları yapamayacak" mantığı ile hareket ettiklerini belirtti ve "Böyle düşünmek kitle psikolojisini tanımamaktır" diye tamamladı sözlerini. Başbakan'ın adeta tehdit savurarak müjdesini verdiği genişletilmiş ve ağırlaştırılmış yeni şiddet yasası ile ilgili olarak Türkdoğan, "İktidarın yaklaşımı yanlış, Sayın Cumhurbaşkanı bu ifadeleri kitleleri korkutmak için kullanıyorsa iletişim çağının bu denli geliştiği bir ortamda bu mümkün değil" değerlendirmesinde bulundu.
'Daha fazla ne yapacaksınız'
Öte yandan ceza yasalarının da yapboz tahtasına dönüştürüldüğüne dikkat çeken Türkdoğan, "Bunu yapmaya hakları yok. Barış ve çözüm sürecini demokratikleşerek mi, otoriterleşerek mi? güvenlik politikaları ile mi sağlayacağız" diye sordu. Türkdoğan, zaten mevcut yasaların yeterince ağır olduğuna vurgu yaparak, "Daha fazla ne yapacaksınız? Sınırda bir büyükşehir belediye başkanına 'burası benim ülkem siz gidin' diye konuşan polise doğrudan silah kullanma yetkisi mi vereceksiniz? Böyle bir polise bu yetkiyi verdiğinizde herhalde bölgede sağ insan kalmaz" uyarısını yaptı.
Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olmasından kaynaklı tarafsız davranması gereken durması gerektiğini, ancak siyasi parti lideri gibi davranamaya devam ettiğini vurgulayan Türkdoğan, "Ortada bir problem var. AKP bunu çözmeli. Bu ülkenin başbakanı kim? Erdoğan Mı Davutoğlu?" diye sordu.
Terörle mücadele yasasının kaldırılması durumunda şiddetin de ortadan kalkacağına işaret eden Türkdoğan; "Yapılması gereken buyken, yetkililer 25 yıl önce Kenan Evrenlerin, Tansu Çillerin kullandıkları ifadeleri yineliyor. Onlar da 3-5 çapulcu demişlerdi, misliyle karşılık veririz demişlerdi. Erdoğan hafızasını yitirmişçesine konuşuyor" dedi. Mevcut durumda da zaten ağır olan yasaların daha da ağırlaştırılmasının çözüm sürecine katkı sunmayacağını vurgulayan Türkdoğan şunları söyledi: "Sadece sokaktaki eylemlerde kullanılan şiddet gerekçe gösterilerek bazı temel yasalar ağırlaştırılıp insanların sokağa çıkmasının önü engellenmek isteniyorsa buradaki amaç Türkiye'nin bir Ortadoğu savaşına girebileceğine hazırlık yapılıyor demektir. insanlar savaş karşıtlığı için sokağa çıkacak onu şimdiden engellemek için düzenlemeler ile olası bir savaşta yer alması durumunda demokratik kamuoyunu baskı altına almaya çalışıyorlar."