DİYARBAKIR- İHD, 2014 yılının 10 Ayında bölgede yaşanan kadın katliamları ve kadına yönelik şiddet ile ilgili hazırladıkları raporu, düzenledikleri bir basın toplantısı ile kamuoyuna açıkladı. Açıklanan raporun verilerine göre, bölgede 57 kadın katledildi.
İHD Diyarbakır Şubesi Kadın Komisyonu Üyeleri, 2014 yılının 10 Ayında bölgede yaşanan kadın katliamları ve kadına yönelik şiddet ile ilgili hazırladıkları raporu, şube binasında bulunan Vedat Aydın Toplantı Salonunda bir basın toplantısı ile kamuoyuna açıklandı. Toplantıya Yönetim Kurulu ve Kadın Komisyonu Üyeleri Av Hatice Demir, Gülistan Yalçındağ Gençel, Av Gamze Yalçın, Yıldız Koç ve Şube Sekreteri Abdusselam İnceören katıldı.
Raporun verilerini açıklamadan önce hazırlanan basın metnini okuyan Av Hatice Demir,
Dominik Cumhuriyeti’nde Trojillo Diktatörlüğü’ne karşı verilen özgürlük mücadelesinde tecavüze uğradıktan sonra katledilen Mirabel Kardeşlerin katledildiği 25 Kasım tarihinin “kadına yönelik şiddete karşı uluslararası dayanışma günü” olarak anıldığını hatırlattı.
“İstanbul Sözleşmesi'ne göre; kadınlara yönelik şiddet; ister kamusal ister özel alanda meydana gelsin, kadınlara fiziksel, cinsel, psikolojik ve ekonomik acı veya ıstırap veren veya verebilecek olan toplumsal cinsiyete dayalı her türlü eylem veya bu tür eylemlerle tehdit etme, zorlama veya keyfi olarak özgürlükten yoksun bırakma anlamına gelir. Kadına yönelik şiddet, bir insan hakları ihlalidir ve kadınlara yönelik ayrımcılığın bir biçimidir” diyerek açıklamayı sürdüren Demir, "Dünyanın her yerinde kadınlar sırf kadın oldukları için, fiziksel, cinsel, psikolojik ve ekonomik şiddetin her türlüsüne benzer şekilde maruz kalmakta ve hatta katledilmektedirler” diye belirtti.
Türkiye’de siyasal iktidarın kadın bedeninin denetimi üzerinden gündem yaratacak açıklamalarda bulunduğu ifade Demir “Hükümet yetkililerinin, kadınların kaç çocuk doğuracağı, hamile iken dışarı çıkıp çıkamayacağı, kürtaj olup olamayacağı, nasıl giyindiği, kahkaha atıp atamayacağı, hatta tecavüzcüsünün çocuğunu doğurup doğurmayacağı, öğrencilerin “kızlı-erkekli” evlerde kalıp kalamayacağı, dahası karma eğitimin sona ermesi gerektiğine kadar çağdışı ve kadınlara yönelik nefret söylemine varan beyanları bulunmaktadır” diye belirtti. Demir, bu söylemlerin toplumda kadına yaklaşımla ilgili bir algı oluşturduğunu, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini beslediğini ve kadını birçok saldırının hedefi haline getirdiği kaydetti.
Kadına yönelik şiddetin önlenmesine dair çıkarılan 6284 sayılı Kanunu’nun, özensiz uygulamalarıyla şiddet mağduru kadınları korumadığını belirterek eleştiren Demir, “Hukuksal önlemlerin kadını yeterince koruyamadığı ve her geçen gün öldürülen kadın sayısının giderek arttığını, insan hakları savunucuları olarak kaygıyla izlemekteyiz. Mahkemelere yansıyan kadına yönelik taciz, tecavüz, cinsel istismar dosyalarında haksız tahrik indirimi uygulanması, savcılıklarca etkili soruşturma yürütülmemesi, kadının şiddetten korunması için gerekli yasal önlemlerin alınmaması, önlemlerin sadece kağıt üzerinde kalması neticesinde, kadınlar her geçen gün daha vahim şiddet olaylarına maruz kalmaktadırlar” diye belirtti.
IŞİD çetelerinin, Musul ve Şengal’de Êzidî, Asuri, Kürt, Arap ve Türkmen kadınlarını kaçırarak insanlık dışı saldırılar ve katliamlar yaptığı belirten Demir “IŞİD çeteleri, Kobané’de kendi halkını ve topraklarını koruyan, özgürlük ve insan hakları mücadelesi veren kadınları hedef almakta ve tüm dünyanın gözü önünde taciz, tecavüz ve katliamlarına devam etmektedir.
Demir, İHD’li kadınlar olarak, kadına yönelik şiddetin önlenmesine ilişkin şu talepleri sıraladı:
*Kadına yönelik şiddetin sona ermesi amacıyla, yapılacak tüm çalışmalarda kadın kurumları ile insan hakları örgütlerinin önerileri doğrultusunda yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Politikaların hayata geçirilmesi için ilgili tüm kadın ve sivil toplum örgütleriyle işbirliği yapılmalıdır.
*Kadınların şiddetten korunması için gereken yasal ve diğer tedbirler alınmalıdır
*Kamusal alanda kadına yönelik olarak gerçekleştirilen mobbing uygulamalarına son verilmeli ve yargısal mekanizmalar tarafından mobbing davalarında etkili soruşturma yürütülmelidir.
*Kadına karşı gerçekleştirilen taciz, tecavüz, katliam dosyalarında haksız tahrik indiriminden vazgeçilmeli, kadının beyanı esas alınmalıdır.
*IŞİD çetelerinin saldırısı ile işgal edilen ve işgal tehdidi altında kalan tüm bölgelerdeki kadınlara yönelik şiddetin önlenmesi ve son bulması için başta BM olmak üzere tüm uluslar arası insan hakları kuruluşları ve tüm ülkeler tarafından ortak bir kararlılıkla hareket edilmelidir.
Demir’in açıklaması ardından Kadın Komisyonu Üyesi Gülistan Yalçındağ Gençel, 2014 yılı 10 Aylık Kadın Katliamları ve Kadına yönelik Şiddet Raporunun bilançosunu açıkladı. Gençel, 10 Ayda bölgede 57 kadının katledildiğini, 27 kadının şiddete maruz kalarak yaralandığını, 7 kadının tecavüze ve 8 kadınında tacize maruz kaldığını kaydetti.
2014 yılı 10 Aylık Kadın Katliamları ve Kadına yönelik Şiddet Raporu’nun bilançosu şöyle:
Güvenlik Güçlerince Şiddete Uğrayan Kadınlar: 1 Ölü, 10 Yaralı/Şiddet, 1 Tecavüz
Aile İçinde Şiddete Uğrayan Kadınlar: 10 Ölü, 5 Yaralı/Şiddet
Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Kadınlar: 9 Ölü, 8 Yaralı/Şiddet, 6 Tecavüz, 8 Taciz
İntihar eden kadınlar: 25 İntihar, 4 Teşebbüs
Kuşkulu kadın ölümleri: 8 Ölü
Namus Cinayetleri: 4 Ölü