İHD Diyarbakır Şubesi, 1988 yılında Saddam Hüseyin rejimi tarafından gerçekleştirilen Enfal Operasyonu kapsamında başta Halepçe olmak üzere Kürt şehirlerinde gerçekleştirilen katliamda yaşamını yitiren binlerce kişiyi, şube binasında düzenlediği bir basın toplantısı ile andı. Açıklamayı yapan İHD Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, Halepçe’nin acısı dinmemişken, Şengal ve Rojava’da IŞİD saldırıları ile birlikte Kürtlerin yeni katliam tehlikeleri ile karşı karşıya olduğunu belirtti. 

 

29 Mart 1987 tarihinde başlatılan ve 23 Nisan 1989’a kadar sürdürülen Enfal Operasyonun, Saddam Hüseyin rejimi tarafından Güney Kürdistan’ın Kürtlerden arındırılması amacını taşıdığını belirten Bilici “Enfal operasyonunda Operasyonda öldürülen Kürt sayısının 180 bin ile 210 bin arasında olduğunu tahmin edilmektedir. 16 Mart 1988 günü başlatılan ve 3 gün süren hava saldırılarında ise özellikle Halepçe Kasabası ve civarı kimyasal silahlarla bombalanmış ve bu saldırıda 12 bin kişi yaşamını yitirmiştir” diye konuştu. 

 

Şengal ve Rojava’da IŞİD saldırıları ile birlikte Kürtlerin yeni katliam tehlikeleri ile karşı karşıya olduğunu belirten Bilici “ Halepçe’nin acısı dinmemişken, IŞİD çeteleri 2014 yılının Ağustos ayında Federe Kürdistan Bölgesinde bulunan Şengal kentine alçakça saldırılarda bulunmuş ve Êzidî Kürtlere yönelik soykırım saldırılarında bulunmuştur. Saldırılarda yüzlerce insan katledilmiş, binlerce Kürt kadını kaçırılarak köle pazarlarında satılmış yada katledilmiştir. Irak’ta bulunan başta Kürtler olmak üzere kendi mezhebinden olmayan halklara saldıran IŞİD çeteleri, hemen ardından Rojava bölgesinin Kobanê Kantonu’nda yaşayan Kürtler başta olmak üzere farklı etnik, inanç ve kültüre mensup halklara katliam tehdidi ile saldırılarda bulunmuştur. Kobane’ye yönelik bu insanlık dışı saldırı, tarihi bir başarı ile püskürtülmüş olsa da, Kürtlere yönelik soykırım tehdidi devam etmektedir” diye belirtti. 

 

Saddam Hüseyin rejiminin özellikle Enfal Operasyonu kapsamında amaçladığı ve gerçekleştirdiği suçların soykırım olduğunu belirten Bilici, bu nedenle de yapılanların soykırım olarak adlandırılması gerektiğini söyledi. İHD olarak, 16 Mart gününü “Kürt Soykırım Günü” olarak tanıma kararı aldıklarını ifade eden Bilici, Türkiye Cumhuriyeti devletinden de, bu günü soykırım tanımasını talep ettiklerini kaydetti. İHD’nin, tüzüğündeki ilkesel tutumu nedeni ile nerede ve ne zaman yapılırsa yapılsın soykırıma karşı olduğu dile getiren Bilici, “İHD, Türkiye’nin Kürt soykırımını tanıması noktasında mücadelesi sürdürecektir” diye belirtti.