DİYARBAKIR- İHD ve Kayıp yakınların “Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın” sloganı ile her hafta düzenlediği oturma eylemlerinin 331’incisi gerçekleştirildi. Eylemde, 1993 yılında Kars’ın Digor ilçesinde özel harekat timlerince taranarak katledilen 6’sı çocuk 17 kişinin faillerinin cezalandırılması talep edildi.
İHD ve Kayıp yakınların “Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın” sloganı ile her hafta düzenlediği oturma eylemlerinin 331’incisi Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirildi. Eyleme İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, MYK Üyesi Ebru Ussal, TİHV YK Üyesi Çoşkun Üsterci, İHD Diyarbakır Şubesi yönetici ve üyeleri ile kayıp yakınları katıldı. Eylemde, 1993 yılında Kars’ın Digor ilçesinde özel harekat timlerince taranarak katledilen 6’sı çocuk 17 kişinin faillerinin cezalandırılması talep edildi.u
Eylem öncesi bir konuşmada bulunan İHD Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, Diyarbakır’da yaşanan gelişmelere bakıldığında çok zorlu bir süreç ile karşı karşıya bulunulduğunu belirtti. Barış yanlıları olarak çözüm sürecinin kesintiye uğramadan kaldığı yerden devam edilmesi gerektiğini ifade ettiklerini belirten Bilici, yaratılmak istenen kaos ortamından ancak bu şekilde kurtulunabilineceğini, çözüm sürecinden uzaklaşıldığı taktirde ise Diyarbakır’da ki gibi kirli oyunların sahneleneceğini söyledi.
Bilici’nin ardından konuşan İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ise, kayıp yakınlarının meydanlardan 21 yıl boyunca kayıp yakınlarını aradıklarını, ancak devletin bu konuda hiçbir adım atmadığını söyledi. Türkdoğan, 7 Haziran seçimlerinde kayıp yakınlarının sesinin duyulduğunu ve bu sesi kulak verilmesi gerektiğini belirten Türkdoğan “Koalisyon çalışmaları yapan siyasi partilere çağrıda bulunmak istiyoruz. Kayıpların bulunmasının, Koalisyon protokollerinde bulunmasını istiyoruz. BM Kayıplar sözleşmesini bir an önce onaylayıp yürürlüğe koymasını istiyoruz. Kayıpların araştırılması ve toplu mezarların açılması konusunda etkili bir irade istiyoruz. Ve tüm bu çalışmaların yapılmasında ortaya bir tutum konmasını istiyoruz.
Türkdoğan’ın ardından bir konuşma yapan TİHV YK Üyesi Çoşkun Üsterci de, parlamentoda kayıplar sözleşmesinin çekince konulmadan bir an önce onaylanması için, mücadele edeceklerini söyledi.
Ardından da İHD Diyarbakır Şubesi Kayıp ve Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu Üyesi Av Abdullah Zeytun, 1993 yılında Kars’ın Digor ilçesinde özel harekat timlerince taranarak 6’sı çocuk 17 hayatını kaybettiği katliamı anlattı. Zeytun şunları belirtti: “Kars'ın Digor ilçesinde 14 Ağustos 1993 tarihinde, Koruculuk dayatması, gıda ambargosu, ev baskınlarını protesto etmek amacıyla 20'yi aşkın köyde binlerce kişi Kocaköy köyünde bir araya gelerek Digor'a doğru yürüyüşe geçti. Aralarında çocuk, yaşlı, kadın ve gencin olduğu binlerce kişinin önü Digor'a 2 kilometre kala özel harekat polisleri tarafından kesildi ve hiçbir uyarı yapılmadan kitle tarandı. Yaylım ateşi sonucu 6'sı çocuk 17 kişi yaşamını yitirirken, 63 kişi ise yaralandı. Katliama sebep olan 8 özel harekat polisi hakkında, "Kasten öldürmek" ve "Kasten öldürmeye teşebbüs etmek" suçlarından açılan davada, sanık polislerin savunmalarında, kitle içinden roketatarla ve silahla ateş edildiği iddia edildi. Katliam sonrası özel harekatçıların kullandığı silahlara ait boş kovanların dışında ne roketatar ne de silahın izine rastlandı. 2006 yılında çıkan kararda, polisler hakkında, "meşru müdafaa" yaptıkları gerekçe gösterilerek, beraat kararı verildi. Yaşamını yitiren 7 kişinin ailesi “Yaşam Hakkının ihlali”, “Etkin soruşturma yürütülmemesi” ve “Uzun Yargılama” gerekçeleriyle davayı AİHM’e taşıdı. AİHM, Türkiye'yi maddi manevi tazminata mahkum etti. Katliamda yaşamını yitiren ve yaralı olan diğer ailelerin dosyalarının AİHM’de ki yargılaması ise hala sürüyor.”
Yapılan konuşmaların ardından katliamda yaşamını yitirenler ve tüm kayıplar anısına 5 dakikalık oturma eylemi yapıldı.