Yüzde 96 engelli hasta mahpus Celal Şeker’in serbest bırakılması talep edildi

24.06.2015

DİYARBAKIR – Diyarbakır D Tipi Cezaevinde bulunan ve 96 engelli olmasına rağmen serbest bırakılmayan hasta mahpus Celal Şeker’in duruma dikkat çekmek amacıyla ailesinin katılımıyla İHD Diyarbakır Şubesi tarafından basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda konuşan Şeker’in ağabeyi Kerem Şeker “Hasta tutsaklara siyasi ve intikam hırsı ile yaklaşıldığı için, bu cezalar veriliyor. Bu insanlar cezaevi koridorlarında, hastane koridorlarında, yollarda terbiye edilir mantığı var. Ancak bunun böyle olmayacağı açıktır” diye konuştu.

 
Yüzde 90 engelli olmasına rağmen cezaevinde tutulan hasta mahpus Celal Şeker’in duruma dikkat çekmek amacıyla ailesinin katılımıyla İHD Diyarbakır Şubesi tarafından basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya İHD Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, Bölge Temsilcisi Abdusselam İnceören, Diyarbakır Şubesi Cezaevi Komisyonu Üyeleri Av Muhterem Süren ve Av Abdullah Zeytun ile Şeker’in abisi Kerem Şeker katıldı. 
 
‘Ölüme sebebiyet veriyorlar’
 
Toplantıda ilk konuşmayı yapan İHD Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Şube Başkanı Raci, hasta mahpuslar sorunun Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri olduğunu, bu sorunla mücadele ettiklerini, AKP ile bu konularda yüz yüze görüşmeler gerçekleştirdiklerini, konu ile ilgili raporlar yayınladıklarını belirtti. Ancak hükümetin bu konuda hiçbir adım atmadığını belirten Bilici “Evrensel değerleri ve uluslar arası sözleşmeleri ciddiye almayan bir yapıyla karşı karşıya kaldık. Bu böyle devam ederken hasta tutuklular tedavi edilmemeye devam edildi ve yaşam yitirdi. AKP hükümeti bu dönem boyunca birazcıkta olsa, toplumu ve bizleri memnun edecek bir yasal düzenlemeye gitmedi. Ölüme sebebiyet veriyorlar. Yaşam hakkı en kutsal haktır” diye konuştu. 
 
‘Hastane: Yüzde 96 engelli diyor,  ATK: Cezaevinde kalabilir’
 
Bilici’nin ardından konuşan Av Muhterem Süren ise, tespit ettikleri verilere göre cezaevlerinde 282’si ağır olmak üzere 721 hasta mahpusun bulunduğunu belirtti. Şeker’inde 721 hasta mahpustan biri olduğunu kaydeden Süren, Şeker’in eski bir davasından aldığı ceza nedeniyle diyalize girdiği sırada polisler tarafından gözaltına alındığı söyledi. Ağabeyi Kerem Şeker tarafından kendilerine yapılan başvuru üzerine, Celal Şeker’in infazının hastanede tedavi altında devam ettirilmesi ve infazın geri bırakılması talepleriyle savcılığa başvuruda bulunduklarını belirten Süren “Ancak savcılık ilk talebimizi reddi. İnfazın geri bırakılması ile ilgili talebimiz ile ilgili de Diyarbakır Araştırma Hastanesine sevk kararı verdi. Hastanenin 6 Nisan 2015 tarihli raporuna göre, Celal yüzde 96 engelli durumunda, yaşamını tek başına cezaevinde idame ettiremez ve infazın cezaevi dışında sürdürülmesi gerektiği belirtiliyor. Bu rapor üzerine Celal Şeker, adli tıpa sevk edildi. Adli Tıp her zaman ki gibi karşımıza gerçeklikle alakası olmayan ve herhangi bir hukuki, tıbbi ve vicdani nitelik taşımayan bir raporla, Celal Şeker’in infazını cezaevinde sürdürebileceğini belirtti. Bunun üzerine savcılık, talebimizi büyük ihtimalle reddecek” diye konuştu. 
 
‘Anayasa Mahkemesi politik tavır sergiliyor’
 
Verilecek olası olumsuz ve red kararlarına ilişkin itirazlarını sürdüreceklerini belirten Süren, Anayasa Mahkemesine başvuracaklarını belirtti. Süren “Maalesef şunu da belirtmek isteriz ki, Anayasa Mahkemesi de beklentilerimizi karşılayacak nitelikte değildir. AİHM içtihatlarını dikkate almamakla birlikte, Anayasa Mahkemesi de hasta mahpuslarla ilgili politik bir tavır sergilemektedir” diye belirtti. 
 
‘Siyasi tutsaklara intikam hırsı ile yaklaşılıyor’
 
Süren’in ardından konuşan hasta mahpus Celal Şeker’in ağabeyi Kerem Şeker de, 6 yıl boyunca evde kendisine tahsis edilen hijyenik bir odada tedavi edilen kardeşinin tutuklanması ardından, cezaevinde bu koşullara sahip olamadığını ve enfeksiyon kapma tehlikesi ile karşı karşıya kaldığını belirtti. Kardeşinin enfeksiyon kapması halinde, vucutta bulunan maddenin zehirlenme ile birlikte hastalığının ileri seviyeye ulaşabileceğini belirten ağabey Şeker “Doktorlar bu durumun hayati tehlike barındırdığını söylüyor. Aslında söylenecek şey ortada. Hasta tutsaklara siyasi ve intikam hırsı ile yaklaşıldığı için, bu cezalar veriliyor. Duyuyoruz, adamlar bize şunu söylüyor, ‘Eğer hastaysa, siyasi bir mücadele içersinde bulunmasın’. Siyasi bir mücadelenin içersinde yer alabiliyorsa bu adamın sağlığında bir sıkıntı yok mantığı ile yaklaşılıyor. Bu insanlar cezaevi koridorlarında, hastane koridorlarında, yollarda terbiye edilir mantığı var. Ancak bunun böyle olmayacağı açıktır” diye konuştu.
 
Ağabey Şeker, artık cezaevlerinde ölüm haberlerinin gelmesini istemediklerini belirterek, kardeşi ve tüm hasta mahpusların uygun tedavi ortamlarına taşınması ve bırakılmaları talebinde bulundu. 
 
Yapılan konuşmaların ardından basın toplantısı sona erdi.