‘90’lı yılların insanlık suçlarında, devlet yargı eliyle aklanıyor’

04.07.2015

DİYARBAKIR- İHD ve Kayıp yakınların “Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın” sloganı ile her hafta düzenlediği oturma eylemlerinin 334’üncüsü gerçekleştirildi. Sivas katliamında yaşamını yitirenlerin anıldığı eylemde, katliamın aydınlatılması talep edildi. Dün görülen Görümlü davasında faillere beraat kararı verilmesi ise protesto edildi. 

 
İHD ve Kayıp yakınların “Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın” sloganı ile her hafta düzenlediği oturma eylemlerinin 334’üncüsü Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirildi. Eyleme İHD Diyarbakır Şubesi yönetici ve üyeleri, Barış Anneleri Meclisi üyeleri ile kayıp yakınları katıldı. Sivas katliamında yaşamını yitirenlerin anıldığı eylemde, katliamın aydınlatılması talep edildi. Dün görülen Görümlü davasında faillere beraat kararı verilmesi ise protesto edildi. 
 
‘Türkiye’deki yargı pratiği, devleti ve failleri aklamanın yolu haline geldi’
 
Eylemde bir konuşma yapan İHD Diyarbakır Şubesi Yöneticisi Muhterem Süren, Türkiye’deki yargı pratiğinin failleri yargılamaktan çok, devleti ve faillerin aklamanın bir yolu haline geldiğini belirtti. 1993 yılında Şırnak’ın Silopi ilçesi Görümlü köyünde gözaltına alındıktan sonra kaybedilen 6 yurttaş ile ilgili görülen davada sanık olarak yargılanan Emekli Tuğgeneral Mete Sayar ve 5 rütbeli hakkında beraat kararı verilmesine tepki gösteren Süren “Diğer davalarda olduğu bu davada, önce güvenlik gerekçesiyle farklı bir yere alındı. Kamuoyunun bilgisinden uzaklaştırılmaya çalışıldı. Dün sanıklara beraat kararı verildi. Yine Cizre Jitem davası olarak bildiğimiz davada da tüm sanıklar hakkında beraat talep edildi. Öncesinde de Musa Çitil davasında beraat kararı verilmişti. Bu durumlar 90’lı yıllarda işlenen sistematik işkence, kaybetme ve cinayetlerin, 2000’lerde yargı eliyle aklanmaya çalışıldığını göstermektedir. 
 
‘İnsanlığa karşı işlenen suçlar zamanaşımı uğratılamaz!’
 
35 yıl önce Çorum’da, 22 yıl önce ise Sivas’ta Alevileri yönelik gerçekleşen katlilamlara dikkat çeken Süren, Alevilerin gördükleri baskı ve tehditler nedeniyle, halen bile can güvenliklerinin bulunmadığını söyledi. Gerçekleşen katliamların bir devlet provakasyonu olduğunu belirten Süren, “Sivas’ta 33 aydınımız Allah-u Ekber nidaları ile yakılarak katledildi. 33 Aydınımız ile birlikte 2 otel çalışanı ve 2 saldırganda yaşamı yitirmiştir. Bizler Sivas davasında da devletin cezasızlık politikasıyla kendini nasıl akladığını bir kez daha gördük. Sivas davası 2014 yılında zamanaşımı ile kapatılmıştır. Bir kez daha belirtmek istiyoruz ki, insanlığa karşı işlenen suçlar zaman aşımına uğratılamaz” diye konuştu. 
 
Süren’in konuşması ardından, Sivas katliamında yaşamını yitirenler ve tüm kayıplar anısına 5 dakikalık oturma eylemi gerçekleşti.