640 STÖ, kurum ve kuruluştan Barış deklerasyonu

02.08.2015
DİYARBAKIR - Bölge kentlerinde bulunan 640 sivil toplum örgütü, kurum ve  oluşumun imza attığı ortak deklarasyonu okuyan GÜNSİAD Başkanı Mehmet Şah Bedirhanoğlu, "Barışçıl çözüm yolunun açılması için Türk devleti ve PKK'yi derhal çatışmalara son vermeye ve tahkim edilmiş bir ateşkes ilan etmeye çağırıyoruz. Bu nedenle Dolmabahçe sürecine yeniden dönmek, sayın Öcalan'la kesilen diyalog sürecini müzakereye evirterek yeniden başlatmak ve ülkemizi kan gölüne ve her açıdan büyük belirsizliklere ve uçurumlara sürükleyecek yeni bir kaos ortamından kurtarmak için bütün tarafları, sağduyuya davet ediyoruz" dedi.
 
Bölge kentlerinde bulunan 640 sivil toplum örgütü, kurum ve oluşum, düzenledikleri basın açıklamasıyla son günlerde artış çatışma ortamı ve AKP hükümeti tarafından devreye konulan savaş konseptine karşı ortak bildiri yayınladı. Sümerpark Resepsiyon Salonu önünde gerçekleşen açıklamaya, kurum temsilcileri katılırken açıklama Kürtçe ve Türkçe olarak okundu. Açıklamanın Kürtçesi DTK Dil Komisyonu üyesi Mülkiye Birtane, Türkçesini ise GÜNSİAD Başkanı Mehmet Şah Bedirhanoğlu okudu. Bölge kentlerindeki sivil toplum örgütleri olarak savaşa karşı tutum aldıklarını belirten Bedirhanoğlu, "2013 Diyarbakır Newroz'unda Sayın Öcalan'ın okunan mektubu ile birlikte tüm Türkiye toplumlarında barışın, kardeşliğin ve gerçek demokrasinin Türkiye'de tesis edileceği konusunda büyük bir inanç ve umut gelişti. Sonradan geliştirilen diyaloglar, görüşmeler ve yapılan açıklamalar bu konudaki beklentileri daha da güçlendirdi. Yapılan tüm kamuoyu yoklamalarında demokratik çözüm sürecinin büyük bir toplumsal destek gördüğü açıkça görüldü. Yine bu süreçte, ekonomiden,  sosyal ve siyasal hayata kadar toplumsal yaşamın tüm alanlarında büyük bir rahatlama yaşanmaya başladı. En başta da, insan ölümleri son buldu" denildi.
 
'Süreci Erdoğan bitirdi'
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan tarafından başlatılan sürecin bütün  sorunlarının çözümü için büyük bir fırsat yarattığının altını çizen  Bedirhanoğlu, şöyle devam etti: "Ancak sorunun gerçek anlamda çözümü için gerekli olan yasal ve anayasal değişikliklerin yapılmaması ve zamana yayan politikalar, süreci zora sokmuş, ardından da halklarımızı yüksek gerilimli bir süreçle karşı karşıya bırakmıştır."  Bedirhanoğlu, Dolmabahçe mutabakatının tarihi bir adım olduğunu ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Dolmabahçe mutabakatını tanımadığı yönündeki açıklamaları ile Öcalan'a yönelik tecridin çözüm sürecini resmen ve fiilen bitirme noktasına getirdiğine işaret etti.
 
'Operasyonlar erken seçim zemini yaratmak için yapılıyor'
 
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AKP hükümetinin 13 yıl boyunca tek adres olarak gösterdiği sandıklara saygı göstermesi gerektiğini ifade eden Bedirhanoğlu, "Yeni bir seçimden henüz yeni çıkmışken erken seçim tartışmalarının ve oluşturulan gündemin geleceğimiz ve ülkemizin istikrarı açısından yeni sıkıntılar doğuracağına inanmaktayız. Yapılan askeri ve siyasi operasyonların erken seçimin zeminini oluşturma amaçlı olduğu kaygı ve endişelerimizi de buradan açıklamak istiyoruz" şeklinde konuştu.
 
'DAİŞ Türkiye'nin zafiyetini değerlendirmiştir'
 
Rojava'da DAİŞ çetelerine karşı verilen mücadelenin Türkiye hükümeti ve devleti tarafından da desteklenmesi ve sahiplenilmesi gerektiğini belirten Bedirhanoğlu, şunları aktardı: "Türkiye'ye ve bütün halklarımıza esas kazandıracak olanın da bütün Kürtleri kardeş ve stratejik dost gören bir devlet aklının ve politikalarının sürece yön vermesiydi.  Kobanê'de DAİŞ çetelerine karşı verilen direnişin kazandığı uluslararası destek bu yanlıştan kurtulmak için bir fırsat olmalıyken, ne yazıkki, yanlışta ısrar edilmeye devam edilmiştir."  Adana, Mersin, Diyarbakır ve Suruç'ta gerçekleştirilen katliamları hatırlatan Bedirhanoğlu, "DAİŞ esas olarak Türkiye'nin zafiyetlerini kullanmış ve değerlendirmiştir" dedi.
 
DAİŞ çetelerinin Türkiye ve Kürdistan için tehdit unsuru olduğunu vurgulayan  Bedirhanoğlu, bütün bu gerçekliklere rağmen, hükümet ve devletin politikalarında hala yanlışta ısrar ettiğini ve bunun halkları 1990'lı yılların ürperten sürecine geri götürmesinden derin  endişe duyduklarını söyledi.
 
'Operasyonlar DAİŞ'i güçlendirmektedir'
 
Geçici hükümetin savaş kararı almasına tepki gösteren Bedirhanoğlu, "Operasyonların asıl hedefine oturtulan PKK güçlerine karşı tüm Kürdistan coğrafyasında yürütülen hava ve kara operasyonları, ormanların yakılması, yine Kürt siyasetçileri ve demokratik güçlere karşı tekrardan başlatılan siyasi operasyonlar, bu endişe ve kaygılarımızın temel sebebidir. Bu operasyonların sonuç itibari ile DAİŞ'i daha da güçlendireceği, saldırı ve katliamlarında onu daha da cesaretlendireceği açıktır" şeklinde konuştu. 
 
Ateşkes çağrısı
 
Sorunların müzakere ederek çözmek dışında bir şansın olmadığını vurgulayan Bedirhanoğlu, "Barışçıl çözüm yolunun açılması için Türk devleti ve PKK'yi derhal çatışmalara son vermeye ve tahkim edilmiş bir ateşkes ilan etmeye çağırıyoruz. Bu nedenle Dolmabahçe sürecine yeniden dönmek, sayın Öcalan'la kesilen diyalog sürecini müzakereye evirterek yeniden başlatmak ve ülkemizi kan gölüne ve her açıdan büyük belirsizliklere ve uçurumlara sürükleyecek yeni bir kaos ortamından kurtarmak için bütün tarafları, sağduyuya davet ediyoruz" dedi.
 
Açıklama alkışlar eşliğinde sona erdi.